Kemal Kılıçdaroğlu'nu iyi koruyalım!
CHP'nin başına geliş şekline, siyaset anlayışına, diline, seviyesineu2026 Hasılı kelam siyaset sahnesindeki varlığını tümüyle eleştirdiğim ve Fetullah Gülen adlı alçağın hamisi/hamili ve eseri olduğuna şeksiz şüphesiz inandığım Kemal Kılıçdaroğlu'na sahip çıkacağımı söyleselerdi sittin sene inanmazdım. Ancak gelinen noktada Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi en yüksek seviyede ve aynı titizlikte korunması gerekmektedir.
Peki, bu kanı neden hasıl oldu:
1- Konuşmasından bakışlarına kadar her şeyi ile bir proje olduğu belli olan Metin Feyizoğlu, "Referandum'da "Hayır" kampanyasını canhıraş bir şekilde yürütmektedir. Feyizoğlu, Ergenekon ve Balyoz davalarında da öne fırlamış ve bir anda seküler kesimin en önemli ismi olmayı başardı. Ve o günkü çıkışları ile "CHP tabanında umut olma"ya başlamıştı. Ne var ki dönemin Başbakanı Erdoğan'ın duvarına çarpmış ve yüzündeki pudra tel tel dökülmüş; köşesine sinmişti.
Şimdi referandum bahanesi ile rüyasında bile gitmediği gitmekten imtina ettiği köyleri dolaşıyor. Anadolu'daki Alevi köylerine gidiyor. CHP'nin omurgası olan Alevi yurttaşlar ile seçkinci, elitist, Batıcı, Batı hayranı/kuklası kesimlerle iletişimini yoğun bir şekilde sürdürüyor.
CHP'ye baktığımızda, Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili en büyük rahatsızlık yine bu iki kesim tarafından dile getiriliyor.
2- Türkiye'de muhafazakar ve hatta milliyetçi kesim bile neredeyse hiç provokasyona gelmiyor. Her iki kesimin de devlete ve onu sembolize eden güvenlik birimlerine karşı şiddete başvurduğu vaki değildir. Hatta bu kesim, kendilerin düzenledikleri kitlesel gösterilerinde bile kolluk kuvvetlerine yardımcı olurlar.
Kirli eller, bu güne kadar Muhafazakar kesime yönelik denedikleri bütün kirli oyunlar tutmadı. Buna mukabil, elitist, hedonik, seküler sola yönelik en ufak provokasyon derhal karşılık buluyor. Sol, kitlesini sokağa çıkararak her türlü tedhiş ve şiddet eylemlerini gerçekleştiriyor.
3- 16 Nisan Anayasa Referandumu'nda hayır çıkması için bütün Haçlı Dünyası taarruza geçmiş ve Türkiye ile Erdoğan karşıtı cephede hayır izin çalışıyorlar. Utanmasalar, neredeyse BM Güvenlik Konseyi'nden "her üye ülkenin Erdoğan'a karşı hayır için çalışması zorunludur" diye bir karar çıkartacak kadar gözleri kararmış durumdadır.
4 Feto alçağından, sol terör örgütlerine, cinayet şebekesi PKK'den Oğuzhan Asiltürk'ün kuklası sadomanyaklara (Kısaca Saadetçiler) kadar geniş bir yelpaze Hayır çetesi içerisinde yer almış bulunuyor. Ne var ki, "aklı başında bir Atatürkçü" olarak bildiğim, Mehmet Eymür'ün de "Hayır" çetesine yazılması ve Fetullahçı teröristlerin hazırladıkları algı operasyonu görselleri ile metinlerini kullanması beni ciddi anlamda endişelendirmiştir.
Özetle: Derin Londra/derin Washington/Üst Akıl adlı Şeytan, bütün piyonlarını sahaya sürerek, Türkiye'nin 16 Nisan'da "Evet" diyerek tam bağımsız olma teşebbüsünü bozmaya çalışmaktadır.
Hale bakar mısınız; Karanlığın da zifirisi olan Doğu Perinçek ile onun yarım asırlık can düşmanı Mehmet Eymür aynı mevzide buluşmuş omuz omuza çatışıyor.
PKK çeteleri, 40 yıllık MİT yöneticisi Eymür ve yarım asırlık "provokatör" Perinçek eğer aynı cephede buluşup omuz omuza çatışıyorsa burada büyük bir oyun oynanıyor demektir. Düşmanların koalisyonu, sadece şeytana hizmet için kurulur.
Üst Akıl, bütün piyonlarını sahaya sürmesine rağmen, "EVET"in oranı yüzde 60'a dayanmıştır. Bunu bozmaları için ciddi bir provokasyona ihtiyaçları var sömürgecilerin.
Daha Önce Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, A. Taner Kışlalı cinayetlerinin bir benzeri ile Türkiye'deki bağımsızlık yanlısı sekülerlerin gözünü korkutup emperyalizm işbirlikçisi sekülerlereni cephesine itmeyi planlıyorlardır.
Bu konuda en kolay ve en güzel hedef Kemal Kılıçdaroğlu'dur. Çünkü emperyalistler, ancak Kılıçdaroğlu'nun cesedi üzerinden mağduriyet doğurabilirler. Ve zaten kendi projeleri olan Metin Feyizoğlu ana iki tabanla istenilen ilişkiyi kurup geliştirebilmiş durumda. Böylece Metin Feyizoğlu, tıpkı TR 705 kod Sezgin Tanrıkulu'nun monte edilmesi gibi CHP'nin başına getirilecektir.
Bunun içindir ki, bütün Türkiye olarak 17 Nisan sabahına kadar Kılıçdaroğlu'na sahip çıkıp onu gözümüz gibi korumalıyız. 17 Nisan günü torunu ve çocuklarının rezidansları ile baş başa bırakalım kendisini. Çünkü artık hiçbir hali Batı emperyalizmine yaramayacaktır. Onu normal yollarla göndereceklerdir.
Twitter: @esimsek571
