Dolar (USD)
34.62
Euro (EUR)
36.33
Gram Altın
2925.25
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
17 Kasım 2020

Kemal Kılıçdaroğlu "dört parti" arasındaki yeni anayasa görüşmelerini anlatıyor!

Tarih: 21 Haziran 2018.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “yandaş kanal” TELE 1’de Merdan Yanardağ ve Emre Kongar’ın sorularını cevaplandırıyor…

Programın henüz başları…

Sözü “4 Parti’nin Yeni Anayasa Çalışmaları”na getiriyor Kılıçdaroğlu:

Söylediklerini noktası virgülüne aktaralım:

“Anayasa değişikliği, tabi hedef ne? Demokratik parlamenter sisteme geçiş. Demokratik parlamenter sisteme geçmemizin birinci ayağı ve en önemli ayağı bir anayasa değişikliği ya da bir anayasa yapmaktır. Biz daha önceden yani seçimler gündemde yokken, Millet İttifakı’nı oluşturan partiler bir araya geldik zaten. ‘Bir Anayasa değişikliği için neler yapabiliriz?’ diye ilkeler belirlendi ve o komisyonun başkanlığını da Sayın Kaboğlu yapıyordu. İbrahim Kaboğlu, bir anayasa hukukçusu, siz de zaman zaman yazılarınızda değinirsiniz… Sayın Kaboğlu, 4 partinin ilkeler üzerinde, Anayasa değişikliğinde ilkeler üzerinde bir anlaşma metni hazırlandı.”

Emre Kongar: “Siz onu (İbrahim Kaboğlu) çok iyi bir yerde, İstanbul’da birinci sıraya koydunuz, tebrik ederim!..

-Sağolun. (..)

-Sayın Kaboğlu, Anayasa değişikliklerinde diğer partilerin de katılımıyla, dört partinin katılımıyla, ilkeler belirlendi. Örneğin yargı bağımsızlığı gibi, medya özgürlüğü gibi, yargıç güvenliği gibi, YÖK’ün kaldırılması gibi, üniversitelere bilimsel özerklik, yönetsel özerklik mali özerklik verilmesi gibi. Temel kurallar belirlendi, fakat bu temel kurallar kamuoyu ile paylaşılacakken, erken seçim gündeme gelince o kaldı. Ama bu dört partinin de mutfağında hazır bekliyor!”

Evet…

Sayın Kılıçdaroğlu, 4 Parti’nin ortak çalışmasından bahsediyor…

O dört parti, hangileri malûmunuz.

Program’ın altı dakika otuzuncu saniyesi ile sekiz dakika yirmi beşinci saniyesi arasında “4 Parti’nin işbirliği”ne vurgu yapıyor CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu…

İyi Parti Grup Başkan Vekili Musavat Dervişoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu “ifşaatından” habersiz olmalı ki…

“Şahit” olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nu işaret etmiş.

Twitter adresine “Cumhuriyet Gazetesi’nin linkini” de ekleyerek,

“Bir yalanlama da Sayın Kılıçdaroğlu’ndan.” diye yazmış.

Linki tıkladığınızda “o haber” çıkıyor:

“CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İyi Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ’ın ‘Yeni Anayasa Çalışması’ iddiası hakkında açıklama yaptı. Kılıçdaroğlu, “Böyle bir Anayasa çalışması yok, kamuoyunda tartışılıyor, ben de hayretle izliyorum’ dedi.”

Sayın Dervişoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, bugün “yalanladığı” “4 Parti arasındaki anayasa çalışmalarını”, işin ilerisini, gerisini düşünmeden böylesine “faş” ettiğini bilseydi, şüphesiz “şahitliğine” başvurmazdı.

“Üslubuna” saygı duyduğumuz politikacılardandır Sayın Dervişoğlu…

Kendisinin, “Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı’na çatı adaylığının nasıl engellendiğine” ilişkin “ince” göndermelerinin mahiyetini de biliriz.

Onun için, kendisine, bu tür durumlarda kullanılan “bozacı, şıracı” ilişkisi üzerinden “dokundurmada” bulunmayı düşünmeyiz.

Sayın Dervişoğlu’na da yakışmaz, bize de…

Kaynaklarını iyi araştırmasını tavsiye ederiz, naçizane.

Rahmetli Ahmet Kekeç’in Hatırlattıkları

Uzun yıllar birlikte çalışmıştık.

Odalarımız yan yanaydı.

Odalarımız dediysek, Ahmet Kekeç Ağabey’in küçücük bir “Yazar Odası” vardı.

Bendeniz o vakitler, çok genç, incecik, çıta gibi…

Muhabir arkadaşların başındaydım; sekiz, dokuz kişi küçücük bir odada.

Masa bir yemek masası, herkes onun etrafında…

Gazete, Beklenen Vakit Gazetesi.

Yiğidin bugünkü gibi harman olduğu değil, az bulunduğu vakitlerdi.

Mustafa Karahasanoğlu Ağabey, Küçük Langa Caddesi Numara 105- Aksaray’daki küçücük “Kardeşler Nalburiye”nin mütevazı kazancıyla, Cuma Dergisi’ni hayata geçireli birkaç yıl olmuştu.

Haftalık Gazete niteliğindeki Cuma Dergisi’nin büyük ilgi görmesi, “Yeni Bir Günlük Gazete” ihtiyacını gözler önüne sermişti.

Büyük maddi zorlukları aşarak yoluna devam eden Cuma Dergisi’nin “çağırdığı” Gazete’nin, Beklenen Vakit’in ilk sayısı 12 Eylül 1993 tarihli.

Darbenin yıldönümünde, darbeci-jakoben zihniyetle mücadele azmiyle yola çıkan Beklenen Vakit’in sloganı, “Dürüst Gazete”ydi.

Kime yönelirse yönelsin ve kimden gelirse gelsin…

Bütün haksızlıklara, adaletsizliklere, zulümlere karşı çıkma azmindeki Ekip.

Mustafa Karahasanoğlu, Nuri Karahasanoğlu, Ali Karahasanoğlu kardeşler; Merhum Hasan Karakaya Ağabey, Hasan Hüseyin Maden, Atilla Özdür, Yalçın Turgut Balaban, Yılmaz Yalçıner, Kemal Güler Ağabeyler, Merhum Ahmet Kekeç Ağabey ilk ekipten…

Ben de Cuma Dergisi’nden sonra, orada da İstihbarat Şefi, 6 yıllık Gazeteci.

Yıl 1993.

Öncesinde, Cuma Dergisi, 1989.

Aradan bunca yıl geçmiş…

O günün çok kısıtlı imkânlarıyla, gecesini gündüzüne katarak “tabuları” sarsan, dönemin “diktatörlerine” çoğu vakit tek başına kafa tutan O Ruhu…

Bugün memleketin her köşesinde arıyor, arıyor, arıyor…

Ama bulamıyoruz…

“Ömerleri” arıyoruz…

Varlar ama….

Çoklar ama….

Anadolu tükenmez ama…

Biz onları göremiyoruz!..

“Günlük politika”nın tozu dumanı arasından ses verip, “gerçekleri” anlatmaya çalışıyorlar…

“Dostça ikaz etmeye” gayret ediyorlar…

Biz onları duyamıyoruz!..

Bir vakitler...

Ne güzel günlerdi o günler…

“Karakter Aşınması” ile mücadele için yapılması gerekenleri saatlerce tartıştığımız o güzel günler…

Allah Rahmet Eylesin Ahmet Kekeç Ağabey…

Mekânın Cennet Olsun.