Kemal Çiftçi
Büyük savaşların ve depremlerin dışında gerek Türkiye’de yaşayan bizler gerekse dünyanın muhtelif ülkelerindeki insanlar, ölümü hiç bu kadar yakından hissetmişmiydik, sanmıyorum? Peki bu ölümcül salgın bizi sarsıyor mu, hayır!Bakıyorum birçok kişi hâlâ lüzumsuz tartışmaların içinde boğuşuyor. Ezelî ve ebedî hakikatlere kafa yoranlar yine de az. Hâlbuki en büyük nasihatçidir ölüm. Bunun için büyük önderimiz Peygamber Efendimiz, ‘lezzetleri acılaştıran’ ölümü hatırlamamız için bizlere mezarlıkları ziyaret etmeyi tavsiye etmiştir.
Samimi ve vatanperver bir mümin olan Kemal Çiftçi, iyi bir gazeteci, yazar, televizyon programcısı, kültür adamı, gönül ehli ve mümtaz bir münevverimizdi. Önceki gün ani bir kalp krizi sonucu vefat etti. 1959 Ardahan doğumluydu. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde okutmandı. TGRT’de yapımcı ve yönetmen olarak çalışmış, Yedirenk İletişim’in Genel Müdürüydü. BSF Akademi’de Yönetim Kurulu üyeliği yapmıştı. Yazıları ilk olarak Erzurum’da 1973 yılında Hür Söz gazetesinde yayınlanmaya başlamıştı. Daha sonra İnsan ve Kâinat, Diriliş, Kültür Dünyası ve Yeşilay dergilerinde yazmıştı. Son olarak Yeni Şafak gazetesinde köşe yazarlığı yapmıştı. Tercüme kitaplarının dışındaki eserleri: Bilimin Penceresinden (1990) ve Uzayda Hayat Var (1997).
Kemal Çiftçi ile tanışmamın tarihi, 1985’lerden sonraya tekabül eder. Kemal Çiftçi, Ramazan Aydın, Hüseyin Sarıkoçve rahmetli Olcay Yazıcı, Türkiye gazetesi bünyesinde merhum mütefekkir yazar Ömer Öztürkmen’in riyasetinde çıkan İnsan ve Kâinat dergisinde çalışan dört seçkin isimdi. Bâbıâli’de hazırlanan 90’lı yılların en güzel bilim, teknoloji dergisiydi. Keşke orada neşredilen makaleler, kitaplaşsa ve bugün ilim dünyasına sunulsa. Biz ESKADER olarak Ömer ağabey için hem hayatta iken hem de vefatından sonra birkaç toplantı yaptık. Bu saygı ve anma toplantılarına ismini zikrettiğim dostları katıldı ve büyüğümüz hakkındaki duygu ve düşüncelerini dile getirdi. İşte vefa budur. Bu üstün donanımlı, entelektüel ekip, dergiyle yetinmemiş ülke çapında büyük ses getiren ilmî sempozyumlara da imza atmışlardı.
Kemal Bey gayret timsaliydi. Boş durmazdı. Son olarak İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi mezunlarını harekete geçirmiş ve bir dernek kurmuşlardı. Bu derneğe sadece bu fakülteden mezun olanlar üye olabiliyordu. Ben itiraf edeyim ki devamsız bir üyeydim. Bizim ESKADER ile aynı dönemde kurulmuştu. Hâliyle iki dernekte de faal olmak mümkün değildi. Ama hep haberlerini alır, sevinir, duyururdum. Farklı mekânlarda toplantılar ve iftar buluşmaları gerçekleştirdiler. Sonunda Fatih Belediyesi’nin desteğiyle Süleymaniye’de tarihî bir mekâna geçtiler, kültürel faaliyetlere burada devam ettiler. Pandemidenönce Zafer Bilgi’yle birlikte katıldığımız toplantının idarecisi Kemal Beydi.
Kemal Çiftçi, yüreği geniş, birleştirici soylu isimlerdendi. Sadece kurucularından olduğu derneklerin faaliyetlerine katılmaz, ESKADER, Yeni Dünya Vakfı, Türk Edebiyatı Vakfı, Birlik Vakfı, Kubbealtı, Yazarlar Birliği ve Türkocağı’nın toplantılarına da fırsat buldukça iştirak ederdi. Zira o da bütün bu millî kuruluşlarımızın aynı hedefe ve maksada doğru yürüyen müspet, yerli ve millî müesseseler olduğunun idrakinde, şuurunda ve inancındaydı. Bu gönüllü teşekküllere aynı muhabbet gözüyle bakar, istisnasız hepsini sahiplenirdi. Bu yönüyle muvahhitti, âdeta günümüzde yaşayan son Osmanlılardandı.
Üç günden beri farklı meşreplere mensup arkadaşları, ardından çok anlamlı yazılar yazıyorlar. Ne güzel! Kemal Bey bu milletin, bu ümmetin mensubuydu. Yüreği Filistin ve Kudüs için de yanardı, Doğu Türkistan, Bosna ve Kırım için de ağlardı. Son büyük sevinci, Karabağ’ın kurtarılması olmuştu. İkinci Abdülhamid Han’ı da çok severdi MehmedÂkif’i de. Bediüzzaman, AbdülhakimArvasi, Süleyman Hilmi Tunahan ve diğer maneviyat büyüklerimize hürmetkârdı. Muazzam projeleri derviş tevazuuyla hazırlar, sunardı. Dostluğu kaviydi, istişare etmeyi severdi. Ömer ağabeyle Olcay Bey vefat etti. Kemal Çiftçi de bir anda İlahî davete uydu, fani dünyamızı terk edip sevdiklerinin yanına gitti. Cenazesi, dün Esenyurt Yeni Mezarlık’ta toprağa verildi. İnşallah üçü de cennette Hazret-i Peygambere komşu olur. Kemal Çiftçi ardından gökkubbeye anlamlı seda bıraktı. Allah rahmet eylesin, ruhu şad, kabri nur, mekânı cennet, menzili mübarek, makamı âli olsun. Ailesinin, dostlarının ve bütün sevenlerinin başı sağ olsun. Aziz hatırası inşallah hiç unutulmayacak.