KEDİNİN NAMUSU
Teşbihte hata aranmaz ön kabulü ile yukardaki başlığı kullandım.Ülkemizin güzide insanlarının akıl tutulması hastalığına yakalandığını düşünmeye başladım. Birlik beraberlik duygularının tam kadro olması gereken bir zaman diliminde adeta paramparça olmuş durumdayız.
Ne oldu bize sorusunun cevabını aramamız gerekirken birbirimizi daha nasıl yıpratırız hesaplarını tüm acımasızlığı ile yapmak vakayı adiyeden hale geldi. Ne oldu bize dostlar? Nasıl oldu da bu hallere kadar düştük? Birileri mi ? İçimzden birileri mi ayağımıza çelme attı fark etmez.
Servet şöhret ve şehvet bu üç sıfat insan kalitesinin adeta turnusolu.Ahlak nefis şeytan bu nesneler ise her iki dünyamızında yapı taşları.Daha başka kalite ölçerlerimizde var ama sıklıkla ayağımıza çelme takanlar bunlar.
Bizim nesil son 30-40 yılın çalkantılarını çok iyi bilir.Daha dün gibi denecek bir zaman diliminde yaşadığımız zilletleri ne çabuk unuttuk.Yokluğu umutsuzluğu kırgınları nefsimize ağır gelen zulümleri daha neler neleri unutuverdik.
Dedelerimizin bize emanet ettiği bir avuç toprakta gözü olan aç doymaz canavarları bahane etmeye sakın kalkmayalım.Rabbim hepimize akıl fikir vermiş.Düşünelim diye.Peygamberimiz müşaverenin sünnet olduğunu bize öğütlemiş.Koca koca insanlar olmuşuz keçi inadı ile hareket etmekten sakınmıyor ene lerimizin emrinde birbirimizi yemek için dişlerimizi bileyliyoruz adeta.
Düşmanlarımız iç dış fark etmiyor ellerini ovuşturmuş yazdıkları senaryoyu iyi oynayıp oynamadığımızı seyrediyor.Aynı senaryoları aynı filmleri defalarca izlediğimiz halde hayret doğrusu kendimiz için kurgulanmış senaryodada daha iyi figüranlik yapma yarışında birbirimizi eziyoruz.Ben daha iyi oynarım yarışı.Yani nefsimizi sadece nefsi emaremizi okşayan bir duygu.
Afganistan Irak Tunus Libya Suriye Mısır bu ülkelerin ortak paydasını hiç düşünüyormuyuz? Ortak payda İslam ortak payda açlık yoksulluk kaos kargaşa savaş. Sıra bizde mi şimdi?
Müslüman ümmetinin imtihanı bitmemiş bitmeyecekte.Yukarda bir kısmının ismini zikrettiğim İslam topraklarında yazılan senaryoları ben daha iyi oynarım diyen o kadar çok yerli figüran varki. Yabancılara gerek dahi kalmıyor.Ne zaman birbirimizi uyararak bu uykudan uyanacağız.Servet şöhret ve şehvet narkozunun etkisinden kurtulmak zorundayız dostlar.
Bana değmeyen yılan bin yaşasın her koyun kendi bacağından asılır gibi bize pek bizden gelmeyen sözlerin etkisinden derhal çıkmalıyız.Bu seferki yangın daha öncekilerden farklı.Tarih tekerrür ediyor.Geçmişten aldığımız dersleri unutanlarımız lutfen geçmişinize bir göz atın. Ene inadınızda israr etmeyin. Ülkemizden başka yüzecek alternatif bir gemimiz yok. Gemi su alıyor.Demedi demeyin lutfen. Gemimizi batırmakta israr edersek battıktan sonra yine yılanlara sarılmak zorunda kalacağiz. Yılana sarıldığımızda o bizi en can alıcı yerimizden sokarak bir daha iflah olmayacak duruma getiriyor.
Osmanlı dedelerimizi aynı oyunlarla yıktıklarında bu yılanların sokması ile dilimizi dinimizi benliğimizi kimliğimizi kişiliğimizi kaybetmiştik.Bir günde alfabemiz değiştirildiği için cahil hale getirimiştik. Yıllarca cahil cühela yobaz gibi yaftaları boynumuzdan çıkaramamıştık.Her çıkarma deneyimimizde ise başımıza gelmeyen kalmamışti.
İnsanoğlu nisyan ile malüldür derler. Yediği kazıkları yaşadığı zilletleri çabuk unutur. Hatırladığımızda çok geç kalmamak için birbirimizi uyaralım .Unuttuklarımızı hatırlatalım.Yarın geç olabilir.Bu sefer düşman toplu tüfekli değil.Bir kısmı içerden bir kısmı ise dışarıdan zaaflı olduğumuz yerlerimizden dövüyor.Dayanma gücümüz zaaflarımızdan dolayı bizi sahili selamete çıkarmayabilir.Aman dikkat.Aman dikkat.