Kediden post
Atasözlerine çok değer veren bir vatandaşım. Kediden post, gavurdan dost olmaz atasözümüz özellikle ABD seçim tarihinde ikinci kez vuku bulan ikinci Trump dönemi için cukkada oturdu gibi.
Adamın sağı solu belli olmadığı gibi soyu sopu, beden dili
ve ondan daha sivri olan ağzının içindeki dili ve dilaltında sakladığı baklalar
nerede ise her tarafı muamma.
Birinci Trump döneminde yaşanılanları unutmamalıyız.
Özellikle Cumhurbaşkanı üzerinden ülkemize yaptığı tehdit ve
hakaretleri hiç ama hiç unutmamalıyız. O günlerde yazdığım bir makalenin
başlığını “sarı gavur” olarak koymama sebep olacak kadar kinlendiğim hala
hafızamda canlı ve taptaze duruyor.
Hele Kudüs’ü İsrail’in başşehri yaptığı ile ilgili imzalı
şovu Arap kardeşlerimizin kukla liderlerinin kılıç ile tehdit ettiği o alçakça
şovu hiç unutur mu?
Değerli okurlarım, her zamankinden daha fazla birlik ve
bütünlüğe muhtaç olduğumuz bu son günlerde yaşadığımız savrulmanın hayra alamet
olmadığı bilinci içinde olalım.
Birlik hamurumuza su katan kökü dışarda unsurların piyonu
haline gelmeyelim.
Bin yıllık tarihimizin yapı taşlarını oluşturan dedelerimizin
İlayı Kelimetullah uğruna çarpan yürekleri topluca atıyordu. Kavmiyet asabiyeti
olmadığı için din kardeşliği esası üzerinden ümmet bilinci ile karılan
çimentonun etkisi ile ne top ne tüfek nede başka bir silah sinelere
işlemiyordu.
İslam mayasını bozmaktan başka bir çıkış yolu olmadığını
gören içimizdeki dönmeler, mühtediler ve kriptolar yabancılarla işbirliği
yaparak içten içe bu mayayı bozmanın yollarını uzun uğraşlar sonu buldu ve
bulduğu formülü uyguladı ve başarılı da oldu.
Hilafet kalkmalı, aile yapısı içine fesat karıştırılıp
bozularak aile dağıtılmalı, ilim ve teknolojide geride bırakılmak için üretimin
önü çeşitli engellerle kapatılmalı, eğitim kurumlarının içi boşaltılmalı,
milliyetçilik akımı teşvik edilerek Araplar, Kürtler ve diğer kavimler
kötülenerek birlik ve beraberlik hamuru sulandırılmalı, kudretli güçlü ve cesur
lider adaylarının önü kesilerek ismi Müslüman ama icraatı ile İslam mayasını
bozacak kukla yöneticilerle yönetim sağlanarak orta ve uzun vadede yeniden
küllerinden alevlenme önlenmeli.
Nerede ise hepsinde de başarılı olundu. Müslümanlar derin
uykulara daldırılarak kendine dokunmayan yılanı bin yıl yaşata dursun. Aile
yapımız darmadağın, tembellik diz boyu ve kavmiyetçilikle aklımızı başımızdan
alınmaya devam ediyor.
Geçtiğimiz günlerde sosyal medya platformunda üniversite
yıllarında ibadet etme hürriyetimle ile ilgili bizzat yaşadığım mobingden kısa
bir pasaj paylaştım yer yerinden oynadı. Okuma özürlü, ön yargılı diktatör
kafalı militarist güruhun sosyal medyada kullandığı gayrı insani dil beni
derinden üzdü.
Nerde hürriyet?
Nerde demokrasi?
Nerde insan haklar?
Hepsi birden yok olmuş.
Ne olur 101 yaşına basan cumhuriyetimizin içini boşaltmaya
devam etmeyin artık.
Milletin dinine diyanetine tasallutunuz sadece sizi
küçültür. Milleti cahil cühela görme huyunuzu terk edin.
Gün Cumhurbaşkanımızın çağrısına kulak verme günü. Kürt-Türk
kardeştir zıddını iddia eden sadece kalleş değil aynı zamanda hain ve alçaktır.
Gazze kasabı on binlerce sivil masumu yaşlı genç çocuk ve
bebek demeden hunharca katletmesine rağmen, Kassam askeri ile yaptığı savaştan
mağlup olmasının acısını Lübnan ve Suriye’de Müslüman keserek çıkarmaya çalışıyor.
ABD ve dünyanın başına çorap öreceğini ön gördüğüm ikinci
Trump döneminden gerçekten endişeliyim.
Aklımızı başımıza alarak düşünüp akledelim.
Siyonist ve Evanjelist sapkınlar kendileri gelmeye cesaret
edemeseler de vekil güçleri ile ülkemizi de kan revan içinde boğmak istiyor.
Çünkü onun batıl dinine göre Tanrının kıyamete zorlanması dini bir vecibe.
Demciler, Laikler, Kemalistler; Lütfen Cennet vatanımızı
daha fazla germeyin. İslam mayasının bozulmasında ne kadar sorumluluğunuz var
bir düşünün. Suçlayarak değil aklederek düşünün.
Sadece siz değil. Toplum olarak hepimiz düşünmeli ve
hatasını görerek yanlışını düzeltmeli.
Sağlık ve mutluluk dileklerimle..