Kazanımları kaybetmek çok kolay...
Bu köşenin takipçileri bilirler... Ben hep, şu anda ülkemizde var olan özgürlük ortamının pamuk ipliğine bağlı olduğunu yazıyorum.
Nasıl bir şeyi yapmak zor, yıkmak ise çok kolaysa... Kazanımların kaybedilmesi de işte böyle birşey...
Değerli okurlarım, kaybetmek için, bazen yanlış yapılan bir tercih... Bazen de, yanlış yerde olmak yeter...
Elbette insanlar tercihlerini yapmakta hürdür. Burada unutulmaması gereken, yapılan her tercihin bir vebali ve sonucu olduğudur.
Hazımsızlıkları su üstüne çıkmaya başladı...
İşte görüyorsunuz... Şimdiden başörtülü şu olmaz, başörtülü bu olmaz demeye başladılar. Siz birde, bunların iktidar yetkisini elde ettiklerinde yapacaklarını görün...
Günümüzdeki özgürlük ortamına olan hazımsızlıklarını, aha bu kadar perdeleyebiliyorlar. Perdelemelerinin nedeni de, sözüm ona iktidara geliyorlar ya...
Kazanımları elde etmek kolay olmadı...
Değerli okurlar, bugün devlet insanlara kılık kıyafetinden dolayı baskı yapmıyor. Yani, kişilere illa şunu yapacaksın, illa bunu yapacaksın demiyor.
Evet bugün demiyor... Ama dün diyordu... Hatta, demekle kalmayıp, insanlara istediği gibi davranması için baskı ve zulümde yapıyordu.
Şimdi buraya, devlet eliyle yapılmış sayısız zulüm örneği yazabilirim. Ancak, köşede bu örneklere yer kalmadı.
O nedenle şu uyarıyı yapıp yazıyı noktalayacağım: Efendim, bedelini kan ve gözyaşıyla ödediğimiz iki konuyu tersine çevirmek için pusuda yatanlar var.
Bu konulardan biri: Kamuda başörtüsüyle çalışma özgürlüğü... Diğeri de: sıfırlanma noktasına gelen PKK terörüdür