Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Kazananların ve kaybedenlerin belli olduğu bir savaş

Ukrayna jeopolitik ve stratejik bağlamda Rusya açısından ciddi bir kırılma hattının üzerinde bulunuyor; Rusya için Avrupa’nın doğusuna ve Balkanlara açılan bir kapı durumunda.

Soğuk Savaş’ın sona ermesinden sonra oluşan yeni dünya düzeninde, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) içinde Rusya Federasyonu’nun 2000’li yıllardan itibaren Putin liderliğinde Çarlık dönemindeki ihtişamlı hayatına geri dönme gayretleri ve Neo Avrasyacı siyaset bugün yaşanan olayların Jeopolitik sebeplerini aslında çok net ortaya koyuyor.

Rusya’nın bu savaşı başlatmadan önce öngörmediği birçok askeri, diplomatik, ekonomik ve siyasi sorunla karşı karşıya kalması göstermektedir ki, Moskova Ukrayna’yı işgal ederek umduğunu bulamadığı gibi, Kızıl ordu’nun Afganistan’da karşılaştığına benzeyen ancak Moskova’nın çok hazırlıklı olmadığı birçok önemli sorunu içeren uzun dönemli bir yıpratma savaşı ortamıyla yüz yüze gelmeye başlamıştır.

Psikolojik savaş, bir kritik durum ve kriz esnasında iletişim vasıtaları ile diğer psikolojik araçlar kullanarak hedef kitle üzerinde baskı yaratmak veya tutum ve davranışlar üzerinde istendik yönde etki oluşturmak olarak tanımlanabilir. Bu tekniğin Ukrayna Krizinde de taraflar tarafından yoğun olarak kullanıldığı ve bu durumun doğru kararlara ulaşmada bir engel oluşturduğu görülmektedir.

Savaşın kaybedenleri sadece Rusya ve Ukrayna mı? Şüphesiz böyle bir savaşı önleyemeyen BM ve dünya devletleri savaşın asıl kaybedenleridir.

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ABD için Baltık, Karadeniz ve Akdeniz de kendi kontrolünde bir hat oluşturmak için bulunmaz bir fırsat oldu. ABD bazı hususları kendi istediği gibi düzenlemek için tabir yerindeyse Ukrayna’yı yem olarak kullandı.

Hatırlarsınız; 2021 Aralık ayından itibaren ABD üst düzey yöneticilerinin neredeyse tamamının, Ukrayna’ya saldırması halinde Rusya’ya karşı askeri güç kullanılmayacağından ısrarla bahsetmesi adeta Rusya’yı saldırı konusunda resmen teşvik etmişti. Hatta Rus saldırısından saatler önce Beyaz Saray Sözcüsü JenPsaki, “Daha kaç defa söyleyeceğim bilmiyorum. Hiçbir durumda Biden Amerikan askerlerini Rusya ile savaşması için Ukrayna’ya göndermeyecek” diyerek savaş için start vermiş olmuyormuydu?.

Zira Ukrayna saldırısı ile öncelikle ABD hiçbir askeri güç kullanma gereği hissetmeden esas olarak;Dünya’ya yeni dönemde uğraşacakları bir düşman göstererek AB ülkelerinin savunma harcamalarını artırmasını sağladı. böylelikle Avrupa ülkelerini yeniden kontrolü altına alarak bir yanda ciddi anlamda Silah ve Petrol satışını artıracak diğer yanda siyasi, jeopolitik ve ekonomi olarak Çin ve Rusya'yı kuşatmış olacaktı.

Durumu geçte olsa fark eden AB en kritik anda Ukrayna’yı yalnız bıraktı ve ABD'nin Rusya karşısında hedef haline getirdiği bu ülkeyi bir bakıma terk etti.

Savaşın sosyolojik boyutuna gelince; Avrupa Dünyanın diğer taraflarından gelen göçmenleri çocuk ve kadın demeden denizlere atarken ve savaştan yanıp kavrulan Ukraynalılar ülkelerinden olurken, medyatik görüntüler eşliğinde Ukraynalılara sözde sahip çıkıyor Fakat aynı savaşın acılarını yaşayan Afrika kökenli insanları, hayvanları bile kabul ettiği ulaşım araçlarına almayarak, değerlerindeki yozlaşmayı bir kez daha tüm dünyaya göstermiş oldu.

Dünya yeniden şekilleniyor ve hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Kazananın kaybedebileceği, kaybetti gibi görünenin de ayakta kalabileceği bir düzlemi ve güç değişimlerini yaşıyoruz.

Belki şu an Savaşın Ortadoğu’ya ve dünyanın geri kalanına yayılması olasılığını düşünürken, ABD’nin Ortadoğu operasyonlarını yöneten Merkez komutanı Korgeneral Erik Kurilla'nın Senato Silahlı Hizmetler Komitesi’ne, Rusya-Ukrayna çatışmasının Suriye’ye sıçrayabileceğini söylemesinin ne anlama geldiğini anlamak çok zor olmasa gerek.

Beşar Esad ile Rusya Savunma Bakanı SergeyŞoygu arasında yapılan bir görüşmeden sadece birkaç saat sonra İsrail'in Şam civarına füze saldırıları düzenlemesi Ukrayna savaşının olası yansımalarını Orta doğuyu nasıl etkileyeceğinin işaretlerini veriyor.

Evet Dünya, Ukrayna savaşı ile kayb edenlerin ve kazananların aslında belli olduğu bir tarihe tanıklık ediyor aslında.