Kazakistan olayları ve aktörleri
1 Ocak günü LPG zamlarını protesto maksadıyla başlayan gösteriler giderek büyüyünce Kazakistan’da hükûmet istifa etmek zorunda kaldı. 19 Ocak’a kadar OHAL’in ilan edilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Kasım Tokayev’in çağrısı üzerine Kolektif Güvenlik Anlaşması Devletleri olan Rusya, Ukrayna, Ermenistan, Kırgızistan ve Tacikistan olayları bastırmak için bu ülkeye asker gönderdi.
Kısa sürede yayılan gösterilerde farklı unsurların devreye
girmesiyle çatışmalar
yaşandı. Olaylarda yüzlerce
ölü ve binlerce yaralının olduğu söyleniyor. Gösterilerde ayrıca binlerce insan da gözaltına
alındı.
Cumhurbaşkanı Tokayev artan
şiddetten dolayı Cuma günü güvenlik güçlerine huzuru bozanları vurmaları için "uyarısızvur emri" verdi. Gerginlik
ve kargaşa ile boğuşan Kazakistan’da bugün (11.01.2022) itibariyle durumun
sakinleşmeye başladığı haberleri sevindiricidir.
Hazar Havzası ve Bir Kuşak Bir Yol
projesi için çok önemli bir güzergâhtır Kazakistan. Rusya,
Çin, ABD başta olmak üzere İsrail ve İngilizlerin de Kazakistan üzerinden hesap
yapmaları şaşırtıcı olmamalı.
Ancak,
Bu hesaplar arasında ABD’den önce
Rusların Kazakistan’a konuşlanması şıkkı daha gerçekçi gibi görünüyor. Çünkü
iki yıldır ABD FETÖ ve Soros’un çalışmaları ile Kazakistan’ı ‘ele geçirmeye’
yönelik hummalı bir çalışma içindeydi.
Ayrıca,
Yaşananlar, Binali Yıldırım’ın
ifadesiyle “Rusya ve Çin’in doğal üye oldukları” Türk
Devletleri Teşkilatı’nın kaçınılmaz etkisinikırmaya
yönelik de olabilir. Bunun için ABD’nin tek başına hareket etmesi de mümkün. Ama
her hal-u kârda Kazakistan olaylarında tek aktör, tek sebep aranmamalı. Bazen
birden çok aktörün çıkarları birleşir ve çoklu sebep ve aktörleri tekmiş gibi
görebiliriz.
Kazakistan olaylarının yabancısı
değiliz. Batıdestekli
Gezi Kalkışması sürecinde dönemin başbakanı Cumhurbaşkanı R.
Tayyip Erdoğan’ın dirayetli ve kararlı duruşu Gezi planını bozdu.
Belarus Cumhurbaşkanı Lukaşenko da, “Kazakistan’daki protestocular arasında
teröristlerin olduğu bir gerçek ve bu çok tehlikeli bir eğilim. Bunları kimin
organize ettiğini ve bunlara kimin liderlik ettiğini anlamamız gerek." dedi.
Doğrudur, göstericilerde 20
bin silahlı isyancı/terörist vardı. Silah kullananlar da bunlardı. Peki, bu
teröristler a) kim/ler? b) bu teröristleri oraya kimler nasıl götürdü?
Öncelikle belirtelim ki Kazakistan
olayları sürpriz olmadı. Kazakistan son 10 yılda üçüncü kezdir büyük olaylara
sahne oluyor. Nazarbayev’in Cumhurbaşkanlığından ayrılmasının üzerinden sadece 3 yıl
geçti. 2019’da meydana gelen gösterilerden sonra Cumhurbaşkanı Nazarbayev
görevi bırakmıştı. Daha önce de 2011 yılında yine Canaozen’de başlayan işçi eylemleri 15
kişinin ölümüyle sonuçlanmıştı.
İşte Kazakistan’ın bu durumunu bilen
ABD, Fransa ve İsrailliler de DEAŞ gibi terör örgütü elemanlarını, diğer paramiliter
güçlerini buraya göndererek veçok önceden buraya yerleşen CIA’nın FETÖ’sü gibi has
elemanlarını konuşlandırıp zamanını beklediler.
Bunlara Batı’da yaşayanKazak muhalifleri de ekleyelim.
Bütün bunları doğru kabul etsek bile
Kazakistan’daki olayları öncesi-sonrası ile açıklamaya yeterli değil. Çünkü
Kazakistan demokrasiden, insan haklarından mahrum bir ülke. Çünkü Kazakistan
zenginlik kaynaklarını hoyratça hatta hunharca kullanan bir devlet. Çünkü
Kazakistan bağımsızlığının üzerinden 32 yıl geçmesine rağmen ve üstelik 21.
Yüzyılda hala %98 ile seçilen(!) iktidarların despotça hüküm sürdüğü bir ülke.
Bu olumsuzlukları barındıran bir
ülkede FETÖ gibi uluslararası casusluk şebekesi de hala temizlenmemiş ise
-Allah korusun- Kazakistan daha çok kanlı olaylara sahne olacak gibi.
İşin diğer bir boyutu da Ulusal
Güvenlik Komitesi Başkanı Karim Masimov 5 gün önce “devlete ihanet şüphesiyle”gözaltına
alınmasıdır.
Ulusal
Güvenlik Komitesi Başkanı…
Ve devlete
İHANET!
En
önemli güvenlik kurumunun başında ihanet!
Size bir şey çağrıştırmadı mı?
15 Temmuz’a böyle girmiştik…