Dolar (USD)
32.42
Euro (EUR)
34.29
Gram Altın
2492.64
BIST 100
9693.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

28 Ocak 2021

Kaybedilince Anlaşılır Kıymeti Katar'ın

2018 yılında Londra Cinai Mahkemesi Türkiye’de Katar alerjisi taşıyanlara ders olacak bir karara imza attı.

2008 yılında İngiltere’nin banka devi Barclays batmanın eşiğine gelmişti. Zamanın Katar Başbakanı Hamad Bin Jasem ile yakın ilişkisi olan bir banka yetkilisi Barclays’ı iflasın eşiğinden kurtardı.

Katar Yatırım Fonu’ndan 5.2 Milyar Dolarlık bir yatırım ile Barclays Bank iflasın eşiğinden dönmüştü.

Bu yatırım bağlantısı için dünyanın birçok köşesinde lüks otellerin lobisinde toplantılar ve ilginç pazarlıklar yapıldı.

Banka yetkililerinin önünde iki seçenek vardı. Ya herkes olan bitenden haberdar olacak ve banka iflas edecekti, ya da transfer el altından gerçekleşecek kanunlar baypas edilecekti.

Londra Ceza Mahkemesi banka yetkililerini sistem dışı yollardan sağladığı yatırım yüzünden on yıl süreyle yargıladı.

Mahkeme yargılamadan sonra bankayı iflastan kurtaranları cezalandırmak yerine, ödüllendirmek gerekir dercesine suçlanan kişilere beraat verdi.

Londra Ceza Mahkemesi kanuna açık muhalefeti görmedi. ‘Zaruretler Mahzuratı Mubah Kılar’ dedi; Barclays Bank kurtuldu, binlerce insan işinden aşından olmadı, ülke ekonomisinin temel taşlarından olan Barclays yoluna devam etti.

Ne ile? Katar’dan sağlanan 5.200 Milyar Dolar ile.

İngiltere’de kimse de çıkıp kanunu ayaklar altına alıyorsunuz, Katar’a iltimas geçiyorsunuz, Katar’ı atın tutun demedi.

1971 yılına kadar Katar’da sömürgeci durumunda bulunan İngilizlere rağmen, Katar’ın İngiltere’deki yatırım miktarı 40 milyar sterlindir.

Amerika’da da durum daha farklı değil.

Katar emiri Temim bin Hamad Al-Tani’nin Haziran 2019 tarihinde Amerika ziyareti sırasında yaptığı açıklamada; Katar’ın Amerika’da toplam yatırım tutarının 185 Milyar Dolar olduğunu ve bu yatırımlarla Amerika’da beş yüz bin kişiye iş imkânı sağladıklarını açıkladı.

Amerikalılar bu açıklama ile Emir Temim’in Amerika’yı aşağılamak istediğini düşünmediler.

Emir Temim Amerika’yı satın almak istiyor gibi iddialarda da bulunmadılar.

Üstelik onu Amerikan dostu ilan ettiler.

Biz ise tarih boyunca Katar ile kader birliği yapmış tek ülkeyiz. Katar’ın en zor anlarında yardıma koşan yine tek ülkeyiz.

Buna karşılık Katar’ın Türkiye’deki toplam yerleşik yatırım tutarı sadece 6,3 milyar dolardır.

Uygulanan ambargo sonucu açıkların Türkiye’den karşılanması bile iki ülke arasındaki ticaret hacmini 2,3 milyarın üzerine çıkarmaya yetmemiştir.

Aynı dönemde Katar-İngiltere yıllık ticaret hacmi 2.9 Milyar Dolardır.

Amerika ile yıllık ticaret hacmi ise, 29 Milyar Dolar civarındadır.

Bizim Katar ile ikili ticari ilişkilerimizde tek iç açıcı gelişme Türk inşaat firmalarının Katar’da aldıkları 17 milyar dolar değerindeki 146 projedir diye biliriz.

Ticari ilişkiler, ülkeler arasındaki iyi ilişkilerin bir sonucu değil midir?

İngiltere veya Amerika, Katar için elini hangi taşın altına koymuştur ki Katar ile ticaretleri Türkiye’yi fersah fersah aşıp geçmiştir?

Türkiye-Katar ilişkilerinin ve iki halkın tarihi bağlarının bir gerekliliği olarak bu soruları merak edip sormamız çok doğaldır.

Batı düşüncesinin Türkiye’deki işbirlikçileri Türkiye’de Katar yatırımları söz konusu olunca neden çılgına dönerler ve bu konuda akıl hocalarına ters düşerler?

Batı ile Türkiye’nin ters düşmesinin bu tezattaki payı nedir?

Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının doğal olarak merak ettiği bir diğer soru da budur.

Evet, Katar’ın Türkiye yatırımları yetersizdir, Türk-Katar ilişkileri tam arzu edilen seviyede değildir diyoruz.

Türkiye’nin küresel sermayenin ekonomik saldırılarına maruz kaldığı dönemleri düşünün ayrıca.

Katar imdada yetişmez, piyasalara nakit akışı sağlamasaydı ne duruma düşerdi Türkiye ekonomisi?

Katar, Türkiye’ye zor gününde dostluk yapıyor, Türkiye’nin zayıf noktalarına göğsünü siper ediyor, Batıdan gelen saldırı dalgasını kırıyor.

Dolaylı yatırımlarıyla, verdiği desteğin etkisiyle, niteliğiyle, yarattığı katma değer ile Katar, Türkiye üzerinde oynanan oyunların altını boşaltıyor; Batı’yı kıskandırıyor, adeta çıldırtıyor.

Sudan bahaneler bulanlar, palet diyenler tank diyenler, pişkinlikle vurdumduymazlığı karanlar, politika yaptığını zannedenler Batı’nın mazgalına kurşun taşıyorlar.

Nereye kadar?

En cahil tabakalarına kadar herkesin, bu cambazlıkları anlayacağı zamana kadar..