Dolar (USD)
35.22
Euro (EUR)
36.74
Gram Altın
2963.30
BIST 100
9655.18
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
01 Ağustos 2021

Kayan yıldız Tunus'un Sisi'si

Tunus, 2011’deki devrim destekli değişimin ardından girdiği çalkantılı geçiş sürecinde bir türlü siyasi ve dolayısıyla ekonomik istikrarı yakalayamadı. Ülkede son 10 yılda ondan fazla hükümet göreve geldi. Devrim "iş, aş" gibi vaatlerini karşılayamadı, bunun aksine sokaktaki Tunuslular için ekonomik durum salgının doğurduğu küresel fırtınayla da her geçen gün daha da ağırlaştı.

Arap baharının ana vatanı ve devrim dalgasının demokrasi alanında tek başarı örneği kabul edilen Tunus'ta 25 Temmuz'daki Cumhuriyet Bayramı sırasında ülke çapında siyasi atmosfere yönelik kitlesel protestolar yaşandı. Bu protestolar sırasında bazı siyasi parti merkezlerine saldırılar düzenlendi.

Cumhurbaşkanı Kays Said, akşam saatlerinde güvenlik bürokrasisi ve emir komuta kademesiyle düzenlediği toplantının ardından "ülkenin iç savaşa sürüklenmesini engellemek" gerekçesiyle "olağanüstü anayasal yetkiler" kullanacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Kays Said, ülkenin içinden geçtiği siyasi, ekonomik, sağlık krizleri ve sokaktaki protestoları da gerekçe göstererek, başbakanı azlettiğini, meclisin çalışmalarını 30 gün boyunca durdurduğunu ve yeni bir başbakan atayarak yürütmeyi kendisine bağlayacağını açıkladı. Bu yasal dayanağı bulunmayan bu kararlar bütününe, darbe dememiz yeterli kalır.

Cumhurbaşkanı Said’in Savunması aldığı kararların yasal olduğunu iddia ederken aldığı kararları anayasal açıdan yasal gayet iyi bildiği aşikar malum kendisi anayasa uzmanı…(Anayasaları 80.maddesinde açık bir şekilde Cumhurbaşkanının meclisi fes edemeyeceği bildiriliyor.) Cumhurbaşkanı Said 18 Nisan da anayasaya aykırı bir karar daha almış kendisini Başkomutan ilan etmişti.

Görünen o ki Darbenin ayak sesleri duyulmamakta ısrar edilmiş.

Kararın ardından görevlendirilen askerler başkanı Tunus Parlamento Başkanı Raşid el-Gannuşi ve beraberindeki meclis üyelerini meclisten içeri almadı. Tunus'ta "darbe" nedeniyle kapanan Meclis çevrim içi toplanacak.

KİMDİR BU KAYS SAİD?

Tunuslu hukukçu ve siyasetçi. 2019 Tunus cumhurbaşkanlığı seçimine bağımsız aday olarak katıldı ve ikinci turda Tunus'un 6. cumhurbaşkanı seçildi. Kays Said, evli ve üç çocuğu bulunmaktadır. 1990-1995 yılları arasında Tunus Anayasa Birliği Genel Sekreterliği yapan, 1995'ten beri kuruluşun başkan yardımcısı olan Said Université de Tunis'te Profesördür. 2010-2011'de Tunus devrimine katılmıştır…

TUNUS’DA OLAYLAR BU HALE NASIL GELDİ?

Hiçbir şey bir gecede meydana gelmedi. Her şeyin bir geçmişi var. Said darbe yapacağının belirtilerini söylediğimiz üzere çok önceden vermeye başladı. Said iktidara gelişinde kısıtlı imkanlar dahilinde olsa da etkin rol oynayacağı öngörülen ortak bir görüştü. Gerek Arapçayı kullanışı gerek hitabeti kendini ifade etmekteki başarısı benimsenen ve takdir edilen özellikleri arasında yer aldı. Tunus’un yıllardır içinde bulunduğu ekonomik kriz artan işsizlik oranlar düşük düzeyde yaşam daralan halkı derin bir huzursuzluk dönemine sürüklemişti. Ve çare bekleyen problemler sepetine dünyayı saran virüs eklendi…

Aynı zamanda iktidar ve parlamento arasındaki gerilim, Cumhurbaşkanı Said ve Said tarafından Temmuz 2020'de atanan Hişam el-Meşişi arasındaki sürtüşme kamuoyu önüne taşınmıştı. . Devletin zirvesi ve siyaset içindeki ayrışmalar ve kutuplaşmalar derinleşirken, Tunus yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgının doğurduğu ağır ekonomik ve sağlık koşullarının zorlaştırdığı krizlerle boğuşmaya son hız devam etti. Ve Said; Başbakan Hişam el-Meşişi görevden aldı. Cumhurbaşkanı'nın atayacağı yeni bir başbakana görevi teslim edeceğini belirterek gücünde kendinde elinde olduğunu vurguluyor.

Tunus'ta bu adımların mimarı Kays Said, sendikalar ve ticaret örgütleriyle yaptığı görüşmenin ardından kararlarında kararlı şekilde , "Tarihi bir sorumluluk aldım. Bu durumun darbeyle alakası olduğunu iddia eden, hukuk derslerini gözden geçirsin. Biz darbeci değiliz ama Tunus devletini de kolay lokma yapmayacağız." dedi.

Söz konusu kararlarını anayasa çerçevesinde aldığını ve yasaları uyguladığını savunan Said, "Tek damla bile kan aksın istemiyorum. Ülkede bir kanun var ve bu kanun herkese uygulanır." ifadesini kullandı.

Ülkede şu ana kadar siyasilere veya muhaliflere yönelik herhangi bir tutuklama dalgası yürütülmedi ve olaylarda can kaybı yaşanmadı.

Ancak darbe sonrasında ve öncesinde de Said’in başkanlık yaptığı ülkenin girmiş olduğu derin buhran yine bizzat kendi eseridir demek yanlış olmaz. Pandemiyi etkili yürütülemeyen, zaten var olan istihdam ve refah krizine çözüm sağlanamayan dönem Said’in yönetimde olduğun bu dönemdir. Basın özgürlüğünü engelleyen Said’in nasıl hamleler oynayacağı arap dünyasının yanında tüm dünyanın merakını cezbetmekte. Ülkedeki siyasi istikrarsızlığın var olan tüm bu ekonomik tabloyu daha da kötüleştirmesinden endişe ediliyor.

Tunus’da gerçekleşen medya fonlamaları bugün ve dün Türkiye’de de yer edinmiş durumda. Ülke bütünlüğü ve bağımsızlığı için ciddi bir tehdit oluşturan basın iletişim ağlarının leh yönünden haber yapması taraflı gazetecilik ve senaryolaştırılmış gündem oluşturma yöntemi özellikle Avrupa ve ABD’nin kullandığı bir yöntem olup tehlike arz etmekte. Özellikle Orta Doğu da gerçekleşen demokrasi savaşları halkların ayaklanması ve ayaklandırılması bizzat üst akılların tezgah oyunlarıdır.