Dolar (USD)
34.75
Euro (EUR)
36.55
Gram Altın
2949.05
BIST 100
9880.41
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
10 Ocak 2024

Katledilen gazeteciler günü!

Gazze’de öldürülen gazeteci sayısı 112 oldu. Yazım baskıya girene kadar kaç olur bilmiyorum. Siyonist katiller dün Gazze’de, yaşanan soykırımı dünyaya duyuran en güçlü sesi, ailesinden onlarca insanı şehit vermiş gazeteci Wael Dahdouh'un oğlu Hamza ve gazeteci arkadaşı Mustafa’yı şehit etti. Gencecik gazeteciler, Siyonist Yahudilerin kesintisiz saldırıları altında gazetecilik görevlerini yapmaya çalışırken, soykırımı belgeleyip insanlara duyurdukları için hedef alınarak şehit edildiler.

İsrail, Filistinli gazetecileri susturmak için her türlü vahşiliği yapmaya devam ediyor. Bu vahşeti destekleyen Amerika ve Batı ise Siyonist katillerin yaptığı her vahşetin ortağıdır.

Ülkemizde her sene 10 Ocak, “Dünya Çalışan Gazeteciler günü” olarak kutlanılırdı. Bu sene, Gazze’de katledilen gazeteciler için “Dünya Çalışırken Şehit edilen gazeteciler günü” başlığıyla İsrail’in yaptığı soykırımı lanetleme ve katlettiği gazetecileri anma programları düzenlenecek.

İsrail, üç ayda 112 gazeteci öldürdü. Özgür basın susturulamaz naraları atan “özgür dünya sessiz kalsa da, Siyonist caniler Gazze’deki gazetecileri görevlerini yaptıkları için aileleriyle birlikte hedef alarak katletti.

Yetmiş beş yıldır işgal ettiği Filistin topraklarında Müslüman halka akla gelmeyecek her zulmü uygulayan Yahudiler, son saldırılarında askeri, siyasi ve enformasyon olarak hezimeti yaşayınca, adeta kuduz bulaşmış bir hayvan gibi önüne gelen her canlıya saldırmaya başladı. Askeri olarak Hamas karşısında yeniliyor. Bunun acısını ise bebek katlederek dindirmek istiyor. Siyasi olarak hezimeti o kadar büyük ki, ABD, İngiltere ve Fransa başta, birçok ülkeden paralı-gönüllü asker de dahil her türlü desteği almasına rağmen kazanamıyor. Enformasyon- bilgiyi kontrol etme mekanizması ise çöktü.

İsrail yıllardır Filistinlilere her türlü zulüm ve katliamı yapar günün sonunda ise “Yahudiler çok medeni, sevimli, mazlum ve haklı, Filistinliler ise vahşi, tehlikeli, saldırgan ve suçlu” ilan edilirdi. Şimdi dünyadaki vicdanlı her insan Siyonist Yahudileri lanetle anıyor. Yaptıkları vahşeti, arsız, hırsız ahlaksız saldırganlığı herkes gördü, görüyor. Bunun acısını ise gazetecileri katlederek alma derdinde şeref yoksunu katiller.

Basın özgürlüğünden dem vurup ülkemizde teröristlerle hareket eden gazeteci kılıklı bazıları için yeri göğü inleten Avrupa, basın ve ifade özgürlüğünü ancak Müslümanların kutsallarına saldıran ve masumları öldürenler için geçerli olduğunu bir kez daha gösterdi.

Bu aslında Batının ikiyüzlü oluşundan değil. Batı’nın gerçek yüzü budur.

Diğer yandan, bu katiller el kadar bebekleri hiç acımadan öldüren, soykırım yapan, keskin nişancıları zevk için sokakta Filistinli vurma yarışına girmiş canilerin gazeteci öldürmekten çekineceğini düşünmek de absürt olur.

On beş bin den fazla bebek öldüren cani, 112 gazeteciyi öldürmekten mi çekinecek?

On beş binden fazla bebeği hedef gözeterek bombalarla katleden soysuz, beş yüz sağlık çalışanını öldürmekten mi korkacak?

Enkaz altında kayıplarla birlikte on beş bini bebek olmak üzere 30 bin insanı katleden, her gün her saat Filistinlilerin katledilişini izleyen dünya, 112 gazeteci, beş yüze yakın sağlık çalışanı, yüzlerce yardım görevlisinin hedef gözetilerek katledilmesini mi umursayacak?

Gazze’ye, neredeyse 6 atom bombasına denk 65.000 tondan fazla bomba atan İsrail’i koruyan Batı, 2820 gün süren 2. Dünya Savaşı boyunca 78 gazeteci öldürülmüşken 96 günde Gazze’de 112 gazetecinin öldürülmesini mi dert edinecek?

Kelimeler yavan, cümleler anlamsız aslında. Bunca vahşeti yapmaktan çekinmeyen canilerin anladığı şey ne kelimeler ne kınamalar ne protesto ne şu ne bu.. Böyle alçaklar ancak kılıcın parlaklığını boynunda hissedince aklı başına gelir. Şeref yoksunu zalimlerin tek korkusu onu böcek gibi ezecek, yaptığı zulmün hesabını sorabilecek bir gücün olmasıdır.

Dünya zalimlerin elinde ve dur diyecek bir güç, durdurup hesap soracak bir irade, yaptıklarını yanına bırakmayacak bir adalet mekanizması yok.

Müslüman Dünyanın ise, özellikle iktidarlar olarak ne kadar aciz, zayıf, bencil ve korkak olduklarını göstermiştir. Korkaklıkta öyle bir seviyedeler ki, bırakın soykırımı engellemeyi, açlıktan susuzluktan soğuktan öldürülen Gazzeli Müslümanlara ekmek, su çadır ilaç gibi basit insani ihtiyaçlarını bile yollamaktan aciz olduklarını gösterdiler.

Bunun farkındayız.

Biz, eylem, protesto, boykot ve katliamlara tepkimizle, söz ve yazılarımızla zulme rıza göstermediğimizi, zalimin safında olmadığımızı ilan ediyoruz. Allah ve kul katında bunu duyuruyoruz ki, yarın bunca acziyetimize rağmen zalimin safında durmadık, zulmünü engelleyemesek de razı olmadık, bu vahşeti durduracak güce sahip olanlar görmezden gelse de biz mazlumların acısına ortak olmaya çalıştık. Feryadına kulak tıkasa da biz o feryatlarla ciğerimizi dağladık Rabbim diyebilmek içindir.

Gücümüzün yettiğince elimiz, dilimiz ve kalbimizle zalimin karşısında durduk. Mazlumlara merhem olamasak bile zalime nefes olmadık diyebilmek içindir.

Bu gün dudaklarımızdan dökülen her kelimenin ve kalemimizin yazdığı her cümlenin bir gün zalime sıkılan bir kurşun olacağını ve bu gün meydanlarda slogan atarak yürürken yarın fırsatını bulduğumuzda zalimlerin üzerine doludizgin koşacağımızı haykırmak içindir.

Ateş bizi yakmasın, zalimin suçuna ortak olmayalım diye…

Gazze’de katledilen masumlara ve özellikle bu günün manasına uygun olarak katledilen Gazeteci kardeşlerimize rahmet olsun.