Dolar (USD)
34.92
Euro (EUR)
36.39
Gram Altın
2942.93
BIST 100
10025.47
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Katil Süleymani’nin Katli

Kur'an ve Sünnet sayısız ayet ve hadislerde zulmü zemmeder. Zulmün kimsenin yanına kar kalmayacağını anlatır. Zalimlerin dünya ahiret, rezil, rüsva ve perişan olacaklarını ifade eder. Ama tabi tarih boyu zalimler hep olagelmiştir ve olmaya da devam edeceklerdir. Şu kısa ömrümüzde neler görmedik ki. Nice küresel zalimlerin işbirlikçisi yerel zalimler. Kendi halklarına karşı ihanet edenler. Tüm ümmete karşı hain olan zavallılar ve daha niceleri…

Ancak takdir edersiniz ki, hiçbir zalime yaptığı zulüm kar kalmamaktadır. Bir kısmı henüz dünyadayken ibreti âlem olarak, cezalarının numunelik bir kısmını görürken, bir kısmınınki büyük adalet gününe kalmaktadır. Kur'an-ı Kerim insanlık tarihinde yaşanmış zulümlerin bir kısmını örnek olarak sunmaktadır. Firavn, Nemrut, Ebrehe ve Ashab-ı Uhdud gibi bazıları, sadece birer örnektir.

İşte uyarı dolu örnek bazı naslar: “Zulmedenlere meyletmeyin. Yoksa size de ateş dokunur. Sizin Allah’tan başka dostlarınız yoktur. Sonra size yardım da edilmez.” (Hud 11/113) “Zalimler, nasıl devrilişle devrileceklerini görecekler.” (Şu’ara 26/227) “Zulmedenleri o korkunç uğultulu ses yakaladı da yurtlarında diz üstü çökekaldılar. Zulmedenlere meyletmeyin. Yoksa size de ateş dokunur. Sizin Allah’tan başka dostlarınız yoktur. Sonra size yardım da edilmez.” (Hud 11/67,113) Şu hadisi şerif, tüm zalimlerin kulağına küpe olsun. “Mazlumun bedduasında korkun. Zira onunla Allah (cc) arasında perde yoktur.”

Bizim şu kısa ömrümüzde şahit olduğumuz zalimler bile az değil. Binlerce zalimden bahsedilebilir. Halen şu anda savaş halinin yaşandığı tüm İslam coğrafyası, içimizdeki zalimler ve hainler yüzünden bu halde değil mi? Bizim kendi ülkemiz, 15 Temmuzda Suriye gibi olmaktan son anda kurtulmadı mı? Onun da sebebi, yine düşmanın işbirlikçisi hain bir örgüt değil mi? O da haşhaşi olan taraftarları tarafından neredeyse peygamber gibi görülmüyor mu?

  • Adolf Hitler, Sovyet ordusu Berlin'e girince intihar etti...
  • Benito Mussolini, Kurşuna dizildi ve cesedi Loreto Meydanı'nda teşhir edildi.
  • Nikolay Çavuşesku, Eşiyle birlikte kurşuna dizildi...
  • Saddam Hüseyin, fosseptik çukuru gibi bir yerde yakalandı. Asılarak idam edildi...
  • Muammer Kaddafi, kanalizasyonda yakalandı ve Linç edilerek öldürüldü.
  • Hideki Tojo, Başarısız intihar girişiminin ardından asılarak idam edildi.
  • Pol Pot, Ev hapsinde öldü
  • Slobodan Milosevic, Lahey'de yargılanırken öldü...
  • Mao Zedong, Parkinson hastalığından perişan halde öldü.

Sinsi bir Yahudi olan Abdullah bin Sebe’ tarafından ümmetin bağrına hançer gibi saplanan Şia kimdir, necidir? Katil Süleymani’yi tanımak için, önce Şia’yı tanımak lazım. Şia’nın İslam tarihi boyunca ümmete ihanet ve hıyanetlerini bilmek lazım. 5-10 sahabe dışında tüm sahabeleri tekfir edişlerini, dolayısıyla tüm ümmeti de kâfir görüşlerini bilmek lazım.

Şu son çeyrek asırda İslam coğrafyasında yapıp ettikleri, sadece bizim zamanımıza denk gelen ihanetleridir. Hâlbuki Şia zaten bunun için kurulmuş taşeron ve paralel bir dindir. Katil Süleymani de bu günah şebekesinin tetikçisidir.

Peki, katil Süleymani neden bu kadar pervasızdı? Bir kere onu bağlayan hiçbir kaide, kural, devlet ve kanun yoktur. Kendi ülkesinde kanunlar üstü statüsü olan Hameney’e bağlıydı. Dolayısıyla o da kanunlar üstüydü. Fasid inancı gereği İslam ümmetine karşı kin ve nefret yüklü böyle bir insan ve ona bağlı çalışan 150 000 bin civarında “Haşdi Vahşi” çetelerinin hunharca ve sadistçe katliamlar yapmaları normaldir. Bu bozuk akide devam ettikçe, daha nice katiller üretecek ve ümmetin evlatlarına ibadet aşkıyla katliamlar yapmaya devam edeceklerdir. Suriye, Irak, Yemen, Lübnan ve birçok Afrika ülkelerinde döktükleri kanların “kerbela” yüreklerine yetmez.

Peki, zalimlerin yaptıkları yanlarına mı kalacak? Her bir zalim öldüğü veya öldürüldüğü zaman, aklıma şu ayetler gelir. “Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! O sadece, onların işini öyle bir güne erteliyor ki, o gün gözler dehşetten dışarı fırlamış; Başları yukarıya kalkık, bakışları bir noktaya sabitlenmiş, zihinleri bomboş kalmış olarak toplanma yerine koşarlar.” (İbrahim 14/42-43) Subhaneke... Bihamdike... Esteğfiruke...