Katil İsrail ve bozuk mezhepler…
İsrail’in
Filistinlileri soykırıma tabi tutması 7 Ekimden çok önce, o terörist İsrail uru
Filistin’in içine düştüğünden beri süregelmektedir...
İsrail saldırıyor, İsrail dünyanın gözü önünde Müslümanları yok etmeye çalışıyor.
Filistin milleti ise dik duruşu ve şahadet aşkı ile pasif Müslümanların onurunu
haysiyetini kurtarmaya çalışıyor…
İsrail
saldırıyor, bozuk mezhep sahibi İran seyrediyor… İsrail saldırıyor, bozuk
mezhep Suudi Arabistan Krallığı ve diğer Arap liderleri izliyor…
İsrail saldırıyor, üzerlerinden firavunların gölgesini atamamış, İslam’ın şecaatini
kuşanamamış, istisnaları hariç Mısır halkı ve yönetimi izliyor… Tahrip edilmiş
dinin bozuk mezheplisi İsrail saldırıyor, dinleri bozuk, mezhepleri bozuk
Hıristiyanlık seyrediyor… Bütün mesele: Hangi dinden olursa olsun, o dinin
dünya görüşü ve mezhebi bozuk olanları saldırgan, fitneci, kaypak oluyor. Ve
onlar hiç güven verici değiller!
Türkler
Müslüman olduktan sonra, hak bir mezheple yola çıktığı için fütuhat yaptı,
İslam sancağını en ücra bölgelere taşıdı, küffarı dize getirdi…
Tüm Müslüman unsurlarıyla Türk Milleti İslam’ın hadimi, fedaisi oldu. Faydası İslam
Âlemine ve mazlumlara yaradı. İslam’ın
yayılmasına öncülük eden kahraman Arap milleti ne zaman ırkçılık sıtmasına,
bozuk mezhep salgınına maruz kaldı, İslam’ın sancağını Türk Milleti devraldı ve
fetihler en şaşaalı şekilde yeniden başladı…
Selahaddin Eyyubi İslam’ın emirlerini hak mezheple
yaşıyordu, yolu doğruydu; Kudüs’ü Haçlı zulmünden kurtardı. Osmanlı hak mezhep
üzereydi, Kudüs ve tüm Arap âlemini muhafaza etti; korudu, kolladı Asr-ı Saâdetten
sonra en adil bir düzeni onlara yaşattı. Bozuk mezhepli İran’ın tek bir
fütuhatı, Müslümanları koruyan tek hamlesi yoktur! Öyle yok ki; katil Amerika
ve batıya ve enikleri İsrail’e bir defa gerçekten kafa tutamamış ve hamle yapamamıştır.
İran Siyonistlerle birlikte sadece
Müslüman katletmiştir… İran’ın ve Arap liderlerinin bir tane ilaç için
Müslümanlar lehine tek bir adımını, özellikle İran’ın fütuhatını hiç kimse
gösteremez! Şükürler olsun; o iş yine sonunda bize kalacak... İnşallah
Filistin’i biz yeniden özgürlüğüne kavuşturup, Kudüs’ü zincirlerinden
kurtaracağız…
Evet, şimdi İsrail bebeklerle, ambülânslarla, eşini
kaybetmiş kanadı kırık kadınlarla, yaralılarla, okullarla, hastanelerle
savaşıyor, ama bir gün mutlaka bir gün, göksü imanla dolu ve İslam sevdası ile
mazlum aşkıyla dolu Mehmetçik, yiğitçe savaşmak nedir kahpe İsrail’e gösterecek,
Arap liderler ve ruhsuz Mısır yönetimi merhamete ve vahdet bilincine gelmeseler
de…
Son söz: İsrail’in
Gazze’ye kahpece saldırısı ve Filistin’e uyguladığı soykırım şu dersi
vermiştir: Zalimin ve Küffarın karşısına ancak mezhebi bozuk olmayanlar
çıkabiliyor, dik durabiliyor ve de hesap soruyor. Ancak hak mezhepliler
vahdet için mücadele veriyor, İslam kardeşliğini esas alıyor. Gerisi bozuk
mezhepleriyle boşa tıngırdayıp duruyor… Vahdet olmaz ise rahmet de zafer de olamaz!