Karton Kubbe
Haçlı Siyonist ittifakı ve hatta
direk Siyonist İsrail kontrolündeki medya, yıllardır bize “demir kubbe”
mavalları okur. İsrail ordusuna güzelleme yapar durur. Terör devleti İsrail’in,
dünyanın en gelişmiş silahlara sahip olduğunu anlatır durur. Hâlbuki dünyanın
en pısırık ordusu Siyonist gasıp İsrail ordusudur. Dünyanın en çok uyuşturucu
kullanan ordusu İsrail ordusudur. Çünkü savaş meydanına mertçe ve yiğitçe
çıkmak, iman gerektirir. Cihad aşkı ve şehadet sevdası gerektirir. Tüm batılılar
gibi İsrail ise bu fani âlemin geçici zevklerine, şehvet ve hazlarına
sevdalıdırlar. Dolayısıyla onlar ölümden ve ölüme götüren her şeyden korkarlar.
Kur'an'ı Kerim’in nice ayetleri
var ki, yeterince akledilmez. İnsanlık tarihi boyunca yaşanmış nice gerçekler,
Kur'an’ın işaret ettiği hakikatleri doğrulamaya devam ediyor. Bazı ayetler ise
işaretin daha da ötesinde sarahaten bu gerçekleri anlatır. Bu ayetler, iman
eden sadık müminlere teselli olduğu kadar, münafıklar, kâfirler ve onların
işbirlikçileri olan hainler için tehdit ve uyarıdırlar. İşte o ayetlerden
bazıları:
(Bu arada Müslüman, Müttaki ve Mücahit geçinen, ama gerçekte) Münafıklık
edenleri görmüyor musun ki, Kitap Ehlinden inkâr eden (gizli dost ve) kardeşlerine
derler ki: "Andolsun, eğer siz (yurtlarınızdan) çıkarılacak
olursanız, mutlaka biz de sizinle birlikte çıkarız ve size karşı olan hiç
kimseye, hiçbir zaman itaat etmeyiz. Eğer size karşı savaşılırsa elbette size
yardım ederiz." Oysa Allah şahitlik etmektedir ki onlar, gerçekten yalancı
kimselerdir.
Andolsun eğer onlar (Yahudi
ve Hristiyanların fitne fesat kurgulayanları, yenilip yurtlarından) çıkarılsalar (bile), bunlar (Müslüman
geçinen münafıklar) onlarla beraber çıkmazlar; eğer onlarla
savaşılırsa, bunlar onlara yardım yapmaz (riske yanaşmaz ve tehlikeye
atılmazlar), şayet (ilk başta) yardım etseler bile (ardından) mutlaka
arkalarına dönüp kaçıvereceklerdir; sonra zaten kendilerine de yardım
edilmeyecektir.
(Ey mücahit ve müstakim mü’minler!) Kesinlikle
siz, (hainlerin ve düşman kesimlerin göğüsleri) içlerinde
’dehşet ve yılgınlık uyandırma bakımından’ onlara, Allah’tan daha çetin
gelirsiniz (münafıkların kalplerindeki sizinle ilgili korkuları,
Allah korkularından daha şiddetlidir). İşte bu, şüphesiz onların ’derin
kavrayışa sahip bulunmayan’ bir topluluk olmaları dolayısıyla böyledir.
Onlar, iyice
korunmuş (sağlam tedbirler alınmış) şehirlerde veya
surlar-kaleler gerisinde olmaksızın sizinle toplu bir halde savaşa
girişemezler (kendilerine güvenemezler. Müşriklerin ve münafık
kesimlerin) kendi aralarındaki çarpışmaları (birbirlerine
kin ve haset duyguları) ise pek daha şiddetlidir. Sen onların (zahiren) birlik
ve dirlik (içerisinde olduklarını zan ve) hesap
edersin; oysa onların kalpleri paramparça vaziyettedir (çıkarları
ve ihtirasları uğrunda her an kapışmaya hazır haldedir). Bu, şüphesiz
onların akletmeyen bir kavim olmaları dolayısıyla böyledir.
(Bu Yahudilerin durumu ve
sonu;) Kendilerinden yakın zaman önce, işlerinin vebalini
tatmış (küfür ve zulümlerinin akıbetine uğramış) olan (ve
şimdi ahirette de) kendileri için acı bir azap bulunan
kimselerin (Bedir’de cezalarını bulan putperestlerin) durumu
gibidir.” (Haşr 59/11-15)
Yahudi
ve münafıklar, Allah ve Resûlü ile savaşa tutuştukları zaman kalplerine korku
girerdi. Zaten inançları sakat, gayeleri birbirine aykırı olduğu için toplu
hareket edemezlerdi. Davası batıl olan tüm zavallılar da aslında böyledirler.
Onlar ellerinde gelişmiş silahlar, çevrelerini kuşatan surlar misali zırhlı
araçlar içinde dahi rahat değiller. Gelişmiş uçaklar ve zırhlı araçlar içerinde
dahi uyuşturucu kullanmadan savaş meydanına çıkamıyorlar.
Ayetlerden bazı
dersler:
1.
Yahudileri pohohlayan ve onlarla menfaat birliği
olan münafık ruhlular, iş ciddiye bindiği zaman verdikleri sözden dönerler.
Hatta gereğinde Müslümanlara yaranmaya çalışırlar. Onlar için daha değil hava
bağlayıcıdır. Rüzgâr ne yana eserse o yana evrilirler.
2.
Mertlik, yiğitlik, doğruluk, cesaret, ideal ve
benzeri erdemleri olmadığından sürekli korku ve endişe içerisindedirler. Ama
korkunun ecele faydası yoktur tabi…
3.
Kâfirler o kadar zavallıdırlar ki, Allah’tan
(cc) daha çok Müslümanlardan korkarlar. Hâlbuki insanların gücü Allah’ın (cc)
gücünün yanında nedir ki?
4.
Kâfirler ancak güçten anlarlar. Sizinle
yaptıkları anlaşmalar, birleşmiş milletlerin kararları falan sadece oyalama ve
zaman kaybıdır. Nitekim yıllardır Haçlı-Siyonist ittifakına mensup olanlar bunu
hep yapıyorlar.
5.
Genelde tüm kâfirler, özelde Yahudiler, ahirete
iman eden, şehadete sevdalı yiğitlerin karşına çıkıp mertçe savaşamazlar. Ancak
tahkim edilmiş surlar ve onları çepeçevre kuşatacak zırhların ve zırhlı
araçların arkasından varlık gösterirler.
6.
Bu durum insanlık tarihi boyunca böyle olmuş,
böyle oluyor ve böyle olmaya devam edecektir. Hakkın safında mertçe ve yiğitçe
savaşanlar, ölüme gül bahçesine girercesine yürümeye devam edecekler. Hayatı bu
dünyanın gececi zevkleri ve hazlarından ibaret görenler ise korku ve endişe
içerisinde olmaya devam edeceklerdir. Kurmakta oldukları robot orduları da
onları koruyamayacak ve yaşadıkları korkunun dehşetinden koruyamayacaktır.
7.
Kâfirler it gibidirler. Kaçarsanız sizi
kovalarlar. Dik durursanız biraz havlar ve çekilip giderler. Ellinizden bir şey
atıyormuş gibi yapsanız arkalarına bakmadan kaçarlar. Subhaneke...
Bi-hamdike... Esteğfiruke... Muhammed Özkılınç