Karmaşık duygular içindeyim...
Değerli okurlarım, evvelki gün asgari ücretin 17 bin 2 lira olduğu açıklandı. 1 Ocak'tan itibaren geçerli olacak yeni asgari ücret, ülkemize ve çalışanlara hayırlı olsun...
Ne yalan söyleyeyim... Yeni asgari ücret rakamını duyunca, karmaşık duygular içine girdim. Yani sevinsem sevinemedim, üzülsem üzülemedim.
Şöyle: Önce emek berip alın teri döken insanlar adına sevineyim dedim. Fakat, sonra aklıma zam için herşeyi bahane edenler geldi. Çünkü onlar kaşıkla verip kepçeyle alıyorlar.
Bugün için yorumum şudur: Hakikaten günümüz şartlarında, verilecek en iyi rakam verilmeye çalışılmış. En azından, yeni asgari ücret, 500 doların üzerine çıkarılmış.
Asgari ücret ülke gündemine geldiği andan beri, yazılıp çizilenleri takip etmeye çalışıyorum. Takip esnasında gördüklerim ışığında diyebilirim ki, %49'luk zammı tahmin eden pek olmadı.
Umarım... Birileri tüyden hile sezerek, iğneden ipliğe her şeye zam yapmazlar. Onlar zam yapmadığında, alın teri dökenlerin aldığı ücret kuş olmaz... Bu rakam, çalışanların belli oranda işlerini görür.
Maalesef, ülkemizde bir kesim var ki, bunlar şu anda çok kazanma hırsıyla yanıp tutuşuyorlar. Üzülerek söylüyorum ki, onların sayısı hiçte az değil...
Günümüzde yaşanan çoğu ekonomik sorunun kaynağı: İşte bu çok kazanma hırsıyla yanıp tutuşanlar dır. Eğer onlar sürümden kazanmayı tercih etseydiler, şimdi enflasyon bu rakamlarda olmazdı.
Yazıyı, birilerinin asgari ücretteki artışı, fahiş fiyatlara kılıf etmemesi temennisiyle noktalıyorum.