Karışmayın CHP'ye!
10 Kasım'ı da 29 Ekim'e çevireceklermiş.
Öyle diyor ana muhalefet partisi CHP.
Daha doğrusu alternatif anma törenleri engellenirse, 29 Ekim'de yaptıkları gibi direneceklermiş.
Bir de üstüne basa basa illa ki "Cumhuriyet'i kurtaracaklarını" söylüyorlar.
Kemal'in askeri ve memleketin gerçek sahibi olduklarını söyledikleri gibi!
İşin fena tarafı, inanıyorlar da buna; Cumhuriyet'i kurtaracaklarına yani!
***
Türkiye'nin kredi notunun uluslar arası derecelendirme kuruluşlarınca yükseltilmesi bile mutsuz ediyor CHP'yi.
TOKİ'ler batsın, duble yollar çöksün, SGK'lı rezil olsun, hastalar rehin kalsın, ekonomi Ecevit dönemindeki gibi duvara toslasın istiyorlar.
Niyet okumuyorum, açıklamalarından bunları temenni ettikleri sonucu çıkıyor zaten!
Düşünsenize, Suriye'yi bile bu hale, AK Parti iktidarının getirdiğini söylüyorlar!
CHP'nin bu "muhalefet" tarzı, cidden trajikomik bir hal aldı artık.
***
Sosyal medyada 10 Kasım'da Genelkurmay'ın Anıtkabiri ziyarete kapatacağı söylentisi yayıldı önceki gün.
Ardından kendilerine "Kemal'in askerleriyiz" diyenlerin, sanal derinişini izledik gülümseyerek.
Genelkurmay bunun 74 yıldır yapıldığını, güvenlik ve tören hazırlıkları nedeniyle her yıl Anıtkabir'in 9 Kasım'dan 10 Kasım saat 10'a kadar ziyarete kapatıldığını açıkladı.
Gene olmadı, gene olmadı anlayacağınız!
***
CHP medyası Baykal'ın koltuğuna oturduğunda ne demişti Kılıçdaroğlu'na?
"Soft Power" (Yumuşak-sakin güç) ve "Gandi Kemal!"
Sonra n'oldu? Gaz vere vere adamı sert power'a dönüştürdüler.
Bırakın o da diğerleri de hepsi konuşsun.
Alternatif alternatif yürüsün, mozolelere çelenkler koysun, gözyaşları döksün, sevinsin, halay çeksinler.
Karışmayın CHP'ye, bakalım nerede duracaklar!
***
CHP söylemlerinin, dar bir kesimin dışında toplumsal karşılığının olmadığını biliyoruz. En azından sandık sonuçları bunu gösteriyor.
Hükümetin yerine olsam, CHP'lilere kesinlikle karışmam.
Hele Başbakan'ın Kılıçdaroğlu'na laf yetiştirmesine hepten karşıyım.
CHP ve Kılıçdaroğlu ciddiye alınıp laf yetiştirildikçe, görüldüğü gibi yanıtlarda ayar kaçabiliyor.
Tamam siyaseten yapılıyor bu kamplaştırma oyunları ama Kılıçdaroğlu'nun freni yok ki!
***
Al işte son grup toplantısında gördük.
Memleketin sokaklarında konuşulan argonun en dibinden bir deyim, ne hale geldi.
Başbakan'ın "Bahtsız bedevi" benzetmesini, Kılıçdaroğlu argodaki tüm underground göndermeleriyle deşifre etti. Üstüne 'Kutup ayısı'ndan girip Horoz'dan çıktı!
Ve bu polemik, tüm yapılan olumlu işlerin üzerine çıktı. Türkiye'nin artan kredi notu yerine, Gandi'nin bel altı göndermelerini dinledik durduk.
***
12 Eylül'den önce şiddete karışan sağ'a da sol'a da prim vermedi millet. Darbecilerin Anayasası'nın bu kadar yüksek oy almasının nedeni toplumun sokağa yayılmış şiddetten bıkması idi.
Şimdi de BDP ve CHP "Alternatif Cuma" ve "Alternatif bayram" eylemleri ile insanları sokaklara çağırıyor sürekli.
Sokaklardaki şiddetten tabanını ısrarla koruyan ve insanları sokağa değil sandığa çeviren partiler ise AK Parti ve MHP. Başbuğ Türkeş döneminde dahi marjinal görünümden kurtulamayan ve yıllarca baraj sorunu yaşayan MHP'nin merkez'e yaklaşmasının, kitle partisi olmasının altındaki sır burada yatıyor. Tabanını sokaktan uzak tutmasında!
***
CHP medyasının "Sakin güç" Gandi'si, partisinin tarihinde olmadığı kadar baltayı taşa vuruyor.
Fakat balta eridi taş yerinde duruyor ve bunu fark edemiyor!
Her şeyi yanlış anlayan, Cumhuriyet'i ve Kemalizm'i kurtarmaya an içen, kendisi dışındaki herkesi "vatan haini" ve "Memleketi satanlar" olarak gören CHP'ye kimse karışmasın!
Mademki CHP kendisini eleştiren herkese "AK Parti yalakası" diyor, karışmayın o zaman!
Bir daha ki seçimde MHP, CHP'yi yakalasın veya geçsin, o zaman karışırız gene!