KARDEŞİNİZDEN MEKTUP VAR
-Metin Önal Mengüşoğlu Üstadımıza-
Diplomaları yırtarak konuşmanın günah olduğu bir vakte erdik aziz üstadım. Kuran'ın öğrettiği İslam ile halkın yaşadığı İslam arasında bocalayıp durmaktayız. "Biz, atalarımızdan böyle öğrendik kardeşim atalar sözüne lakayt mı olunur." naraları kulaklarımızdan çıkmıyor.
Şu bizimkiler, sahiplenilmeli mi onları bilmiyorum. Önce parayı sonra dini sonra kavmi sonra akademileri yönetirler. Tanrıyı kıyamete zorluyorlar üstadım. Yahudileşme temayülü var. Efsane çok, figür çok, figüran çok. Çıplak kralların uyuzluğundan hokkabazların eline düştü dinimiz, dilimiz, tefekkürümüz. Bize deli gömleği değil "Çıplak kralın" giydiği gömlekten giydirilmek isteniyor.
Bize düşünmenin farz olduğu bir dünya öğütlüyorsun. Yorgun halimizle bu kulluk eylemini nasıl yerine getireceğiz. Efkarlı olduğumuz zamanlarla düşündüğümüzü düşünüyorduk. Halbuki hüzünlü bir vakte yelken salmışız. Bu nedenle artık Mushafları değil Kuran-ı Kerim'i yeniden okumalıyız.
Taklitten kaçının diyordunuz. Evet, taklit bizi biz olmaktan çıkarır bizi o yapardı. Okumalarımızı da yeniden şekillendiriyoruz üstadım. Artık bu okumayı yalnızca tilavet olunan Mushaf'ı değil Allah'ın tüm ayetlerini okuma biçiminde yapıyoruz. Biliyorum gelenek İslam anlayışımızda hafızlarımızla övünüyorduk. Belki bir vakitler Kuran ayetleri kaybolur diye kalbe nakşedilen ayetler zaman geçtikçe daha da büyük bir zırha bürünüyor. Artık o ayetleri anlamamız için çaba sarf etmeliyiz. Sahi insan, su ve doğadaki her şey Allah'ın birer ayeti değil midir. Bizi ilahi Vahyin sözlü ayetlerinin yanında sözsüz ayetlerini de okumaya, üzerinde düşünmeye davet ediyordun. Şimdi bu davet üzre şunu iyice anladım ki bu toplumun amentüsü ve diğer bütün ezberleri de yeniden ciddi biçimde tartışmaya açıyordun.
Bu tartışmaya biz de İbrahim kentinden katılmak istiyoruz. Tabuları, tağutları, tabutları ve putları kırarak katılmak istiyoruz. Hayallerimizin de suç olduğu günlerden bu güne geldik. Peki, şimdi geldiğimiz çağda bu tartışmayı kiminle yapacağız? u00c2limlerle yapalım diyeceğim. Biliyorum "alimler birer kaçkın" güruhu, bu tartışmayı şairlerle yapın diyeceksiniz. Bize Muhammet Akif Ersoy ile onun şiiriyle bu tartışmayı yapın diyeceksiniz. Nedeni belli. İstiklal Şairi Akif merhuma kadar edebiyatımızda Kur'an ve onun hikmetleri yok denecek kadar azdı.
Şairleri birer şövalye, şairleri birer Don Kişot ise bir memleketin elbette hakikati haykıracak gücümüz olacak üstadım. Şairlerin yokluğundan korkak bir nesil yetişti üstadım. Akif ne güzel söylüyor:
"Doğrudan doğruya Kuran'dan alıp ilhamı; Asrın idrakine söyletmeliyiz İslam'ı" Bu söz uğruna saltanatla mücadele eden, tağutlarla eden şairlere selam olsun.
