Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
25 Temmuz 2016

Karartılamayan cuma

15 Temmuz Cuma gecesi daha önceki darbe Cumalarından farklı cereyan etti. Bu defa darbeciler halktan darbe yediler. Darbeciler silahsız kişilere kaybettiler. Darbeciler kaybederken ülke hep beraber kazandı. Her geçen günde kazanmaya devam ediyor. En önemli kazanç da hiçbir mutluluğun ya da badirenin birleştiremediği insanlar birbirleri ile bir araya gelmeye sırt sırta vermeye başladılar. Bunun devamının sağlanması başarı için en önemli şart belki de.

Darbenin atlatılmasının sonrasında en büyük tehlike "iç savaş" çıkması korkusuydu. Zira bu yapının amacı yolunda her şeyi mübah gören/gösteren bir anlayışı var. İlk çıkan kararnamede görüldüğü üzere "alevi" derneği de kurmuşlar, hiçbir araya gelmedikleri "Ramazan Dinç Hoca" ismi ile de dernek kurmuşlar. Bu çok geniş yelpazede "masonik" yapılanma üzerinden kendi aralarında çıkartacakları kavgayı tüm yurt sathına yaymayı planladıkları açık. Ancak tankın altına yatan halk geri plandaki bu kirli planında önüne geçti. Yüksek sağduyu ile bu süreci gece/gündüz yürütüyor. Modern zamanda darbe nasıl önlenir uygulamalı olarak gösteriyor. Yeri geldiğinde "göze göz, dişe diş" yeri geldiğinde sabahlara kadar sokaklarda marşlar ardından akşama kadar mesai! İnsanüstü bir mücadeleyi kesintisiz sürdürüyor.

Erbakan Hocanın "Bu milletin külünü üflesen altından iman çıkar" sözünün ne kadar doğru bir tespit olduğunu görüyoruz. Bu millet hakkında masa başında neler yapamayacağı hakkında çalışmalar yapan bilim adamları, aydınlar, gazeteciler, bu milletin dedelerinin, nenelerinin bundan 100 yıl öncesine kadar dünyayı yönettiğini u2013hem de adalet üzere- unutturmaya çalışsalar da toplumsal hafıza ortaya çıktı ve gereğini de hiç çekinmeden yaptı. Zira yaşananların hiçbir bilimsel izahı yok. Eğer bunların bilimsel izahı olsaydı darbeciler bu işe girmezdi/giremezdi. Onlar için rasyonel veriler atacakları adımlar için çok önemli. Zira taptıkları bu verilere göre planlarını yapıyor ve ona göre hareket ediyorlar.

Kaçırılan bir diğer noktada bu ülke insanının şu anda tüm dünya mazlumlarına açmış olduğu gönülleri ve o coğrafyalardan aldığı dualar. Bu toprakları paylaştığı mülteci kardeşlerimizin dualarıu2026 Bunlar darbecilerin hesaba katmadıkları bilimsel olmayan veriler. Bu verileri hesaba katmadan bu toplumun gücünü ne yapıp ne yapamayacağını, TV izleme oranları, kahveye giden sayısı ile hesaplayamazsınız/hesaplayamadılar da. Videosu yayınlanan gencin ifadesi ile "meyhanedeydik, Cumhurbaşkanımızın çağrısı ile Ümmeti Muhammed için tanklara karşı sokağa fırladık." Bu cümle hiçbir bilimsel açıklama ile izah edilemez.

Yeni bir süreç başladı. Olağanüstü hal. Burada da halkın ferasetine ihtiyaç var. Zira ülke 3 ay süre ile bu kanuna göre yürütülecek. Burada da iki önemli sorun ile karşı karşıyayız. Birincisi devlet içerisinde hala uyuyan hücre olarak varlığını devam ettiren teröristler bulunmakta. Bu örgütü tehlikeli yapan da zaten bu. Yıllarca hiçbir belirti göstermeden yaşayabiliyor. Bu teröristler halka karşı kasıtlı olarak kötü uygulamalar ile halk ile devletin arasını açmak isteyecekler. Buna karşı uyanık olmak gerekiyor. Zira bu yapı kesin olarak yenilmiş değil. Şu anda 2. raunt başlamış durumda.

İkinci tehlike de OHAL'i gerekçe göstererek "özgürlüklerin sınırlandırılacağı" propagandası ile makul insanların korkuları üzerinden devlete karşı ve de halkın kendi arasındaki birliğine beraberliğine karşı girişilecek olan saldırılar. Bu noktada değişik sendika ve odalar üzerinden saldırılar başladı bile. Ne olursa olsun mutlaka iktidar gitsin noktasında olan bu gruplar (basın-internet siteleri-odalar-sendikalar-aydınlar) olası darbede iktidarın bir ucundan tutacak olan marjinal gruplardır. Ancak toplumda görünürlükleri ve de tanınırlıkları fazla olması nedeni ile etkileri de fazla oluyor. Bu grupların yurt dışı bağlantılarının da fazla olması nedeni ile sürekli yurt dışına kirli bilgi aktarımına da devam ediyorlar. Darbe yapanlarla bu grupların ortak noktası da bu yurt dışı bağlantıları. Zira her iki grubunda yurtdışı bağlantıları aynı kişiler. Birbirlerine karşı gibi gözüken bu gruplar aslında sacayağının ayaklarını oluşturuyorlar. Hem darbeciler hem de bu marjinal grupların yaydıkları/yaptıkları her şeye karşı uyanık olmak zorundayız.

Bu sürecin sağlıklı yürütülebilmesi için devlet organlarına bilgi akışının sağlanmaya devam edilmesi ve alınan kararların ve uygulamalarının nasıl yapıldığının takibi çok önemli. Bunu da ancak külü üflendiğinde altından iman çıkacak bir topluluk başarabilir.