Karabağ cihadı ve Türkiye'nin gücü
30 yıldır Ermeni işgalindeki Karabağ’ın kurtarılması için Azerbaycan’ın başlattığı cihadı en güçlü desteleyen ülke; Türkiye’dir.
Bugün
‘iki devlet tek millet’ olmanın
gereğini yapan Türkiye, 30 yıl önce
nasıldı?
Türkiye’nin
Azerbaycan’ın şartsız arkasında durmasını istemeyenler, geçmişte de aynı
ihaneti sergilediler.
1974’te
Kıbrıs Barış Harekatı’nı gerçekleştiren Türkiye’yi cezalandırmak için 1975’te ASALA’yı kuranlar, eşzamanlı olarak PKK
ve FETÖ’yü de kurdular. 1985’te ASALA’yı PKK ile birleştirdiler.
90’lar
ise tam bir cehennemî yıllardır. Türkiye
içe döndürülmüş, adeta iç savaşı yaşıyordu; kendi canının derdine düşürülmüştü.
Kendi
ayakları üzerinde durmasını önlemek için terör örgütlerini, cunta
yapılanmalarını organize ettiler.
Ne
oldurdular ne de ondurdular…
Karabağ’ı Türkiye’yi zayıflatarak işgal ettiler.
5 Mayıs 1994’te Bişkek’te sağlanan
ateşkes anlaşmasının hiçbir derde deva olmadığı daima göz ardı edildi.
Sovyetler
Birliği’nin dağılma sürecinde Ermeniler, Karabağ'da hak iddia ettiler.
Ermenistan'ın silahlandırdığı gruplar, 28 Aralık 1991'de Hankendi'yi, 25 Şubat 1992’de
Hocalı
ve Şuşa'yı işgal etti. Daha sonra Laçın,
Hocavend, Kelbecer ve Ağdere'yi de
ele geçiren Ermenistan güçleri, 1993'te
de Ağdam, Cebrayıl, Fuzuli, Gubadlı ve
Zengilan’a girdiler.
Azerbaycan’ın
yüzde 20'si işgal altında.
Bir
milyon Azerbaycan Türk’ü topraklarından kopartılıp mülteci durumuna düşürüldü.
1992 yılının 25 Şubatını 26’sına
bağlayan gece Ermeni caniler Hocalı’da yüzlerce sivili katlettiklerinde Türkiye’de
de katliamlarına devam ediyorlardı.
1987
seçimlerinden 1988’de Başbakan
Turgut Özal’a silahlı suikast düzenlediler.
Ermenistan’ın
da Karabağ üzerinde hak iddiası bu
döneme rastlamaktadır.
Özal’ın,
9 Kasım 1989’da Cumhurbaşkanlığı görevine başlamasından 70 gün sonra 20 Ocak 1990’da Rusya, Bakü’de bağımsızlık
isteyenlerin üzerine ateş açıp yüzlerce Azerbaycan Türk’ünü şehit ediyordu.
Bu
olaydan 11 gün sonra 31 Ocak’ta
Atatürkçü Düşünce Derneği’nin kurucu
Genel Başkanı Muammer Aksoy katledildi. ASALA-PKK
yandaşları, Cumhurbaşkanı Turgut
Özal’ı katil ilan ederek ülkeyi ateş
çemberine atmaya giriştiler.
1
Şubat’ta Ankara’da Azerbaycan’la
Dayanışma Mitingi düzenlenecekti. İptal edildi.
Seri cinayetler başladı:
Bahriye
Üçok, Çetin Emeç, Turan Dursun ve
MİT görevlisi Hiram Abbas…
Terörü
harladılar…
“İrtica
geliyor. Rejim elden gidiyor” paranoyasıyla Türkiye dengesini kaybetti.
1991’deki
seçimden koalisyon çıktı.
17
Ocak’ta ABD, Irak’ı işgale başladı.
Türkiye’de 70 bin işçi greve gidiyordu.
İşte
bu hengâmede Ermenistan 28 Aralık’ta Hankendi’ye
girdi. Karabağ’ı işgal başladı.
Şubat
1992’de Hocalıdaki soykırıma karşı
sesini yükseltecek Türkiye yoktu. Türkiye’de
hükümet ortakları Cumhurbaşkanı’nı görevden uzaklaştırmanın planlarıyla
meşguldüler.
2. Boraltan Köprüsü faciası…
Türkiye’deki
siyasi yönetim, Karabağ’ı kurtarmak
için cihat başlatan Azerbaycan Cumhurbaşkanı
Ebulfez Elçibey’e karşı darbeci Suret Hüseyinov’u destekledi.
Elçibey’in görev süresi: 7 Haziran
1992- 24 Haziran 1993
Bu
zaman aralığında Türkiye ve bölgede başka neler oldu?
7 Nisan1992’de Bosna’da
Müslümanlara zulüm başladı.
24 Ocak 1993…
Uğur
Mumcu bombalı suikastla öldürüldü. Toplumsal cinnet kapıya
dayandı.
Şubat
1993 Eşref Bitlis, uçak kazası süsü
verilerek 17 Nisan’da da Cumhurbaşkanı
Turgut Özal zehirlenerek öldürüldü, PKK, Mayıs’ta Bingöl karayolunda 33 askeri şehit etti.
2
Temmuz’da Madımak, 5 Temmuz’da Başbağlar katliamlarıyla ülkeyi
yönetilemez hale getirmek istediler.
5 Nisan 1994’te Türkiye bir de ekonomik
kaosun içine itildi.
5 Mayıs 1994’te Bişkek’te Karabağ için ateşkes ilan edildiğinde Türkiye etkisiz eleman durumundaydı.
Cumhurbaşkanı’nın: "Karabağ işgalden kurtulana kadar bu mücadele sürecektir." ifadesi yeni dönemin işaretidir.