Kar Seferberliği
Metorolojinin haber verdiği yoğun kar yağışı, salı gününden bu yana devam ediyor. Önümüzdeki üç beş gün ülke genelinde, çetin kış şartları etkili olacak. Yazıyı hazırladığım sıralarda, İzmir'e bile karın yağdığı haberleri geliyordu. Umarım, bu zor süreci can kaybına yol açmadan geçiririz.
Yazının başlığını "Kar Seferberliği" diye attım. Çünkü, bu ağır kış şartlarıyla hepberaber güçbirliği yaparak mücadele etmeliyiz. Bizim dayanışma içinde bulunmamız şartları biraz olsun hafifletecektir. Evet, yoğun kar yağışı yolları kapatarak ulaşımı çileli bir hale getirecektir. Evet, eksili değerlere düşen hava sıcaklığı yaşamı zorlaştıracaktır vesayre vesayre... Tekrar söylüyorum, bu ağır kış şartlarıyla elele vererek hep birlikte mücadele etmeliyiz.
Konunun burasında bir iki dayanışma örneği vermek istiyorum. Vereceğim örnekler herkesin yapabileceği basit misallerdir. Mesela sokaklarda gördüğümüz, kimsesiz insanlara bir sıcak çorba ikram etmek gibi... Elimizde bulunan fazla kışlık giyisileri, ihtiyacı olanlara vermek gibi... Karda yiyecek bulmakta zorlanan sokak hayvanlarını beslemek gibi... Kuşlar için, evimizin penceresine bayat ekmek kırıntıları koymak gibi...
Değerli Dostlar, Rabbimizin kudretinin şu göstergesine bakar mısınız. Kar yağınca, kilometrelerce alan istisnasız beyaz renge boyanıyor. İşte bu manzara insanın içini ferahlatıyor. Tabii bu işin görünen yüzüdür. Görünmeyen tarafında ise, birçok olay gerçekleşiyor. Mesela bunlardan biri, karın yeraltındaki su kaynaklarını beslemesi olayıdır.
Ben onu bunu bilmem, işin hiç şaka edilecek bir yanı yoktu. Ülke olarak, bu kar yağışlarıyla kuraklığın eşiğinden dönmüş olduk. Bizim köy bölgede gürül gürül akan su kaynaklarıyla bilinir. Son yıllarda yeterli yağış alınmamasından dolayı bizdede birçok çeşme kurumaya başlamıştı. Herhalde kuraklığın İstanbul'daki barajlara etkisini söylemeye gerek yoktur.
Elbette her rahmetin bir zahmeti olacaktır. Kışın kar yağdığında, yollarda mahsur kalacağız ki yazın rahat edelim. Kışın kar yağdığında, biraz üşüyelim ki yazın susuz kalmayalım. Geçen günde yazdım. İçinde bulunduğumuz durum, esaret mesaret değildir. Rahmettir rahmet...