Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
17 Eylül 2022

Kapitalizm çatırdıyor

ABD hegemonyasını bitirecek olan 69 ülkenin imzaladığı bir kuşak bir yol projesi dünya nüfusunun yarısını temsil eden liderlerin Semerkant’ta buluşmasıyla bir eşiği daha atladı. Pekin’den Londra’ya kesintisiz mal ve hizmetlerin iletimini sağlayacak olan bu projeye ülkeler sıcak bakmakla birlikte Çin dışındakiler para yatırma konusunda nazlanıyorlar. Projenin Türk dünyasını lider hale getirecek orta kuşak ayağını durduramayacağını, yani dolar imparatorluğunun çöküşüyle Türk dünyasının ticaretin ve zenginliğin merkezi olmasının önüne geçemeyeceğini çok iyi bilen tek dişi kalmış canavarın ‘ABD-AB’ suyu tersine akıtma girişimleri de geri tepiyor.

Bu projeyi sekteye uğratma girişimlerinden biri Ukrayna-Rusya savaşı ise bir diğeri Tayvan’ın kışkırtılması, bir üçüncüsü de ŞİÖ toplantısı öncesi Ermenistan’ın Azerbaycan’a saldırısı oldu. Kırgızistan-Tacikistan sınırında ise beklenmedik çatışmalar işin başka bir boyutu. Azerbaycan’ı vurduktan sonra Kollektif Güvenlik İşbirliği teşkilatından yardım isteyen Paşinyan’a, Kazakistan ve Kırgızistan’ın net cevabı, “Azerbaycan sana değil, sen Azerbaycan’a saldırdın. Bizim askerimize güvenerek Amerika ve Fransa’nın çıkarları için komşularına saldırma” oldu. Cevap üzerine Karabağ Çetesi ile diaspora arasında sıkışan Paşinyan, Semarkant programını iptal etti. Kazak ve Kargızların cevabı, Kolektif Güvenlik İşbirliği Teşkilatının büyük ortağı Rusya’yı görünüşte sıkıntıya soksa da oyunu bozulan ABD ve Fransa oldu.

Ermenilerin saldırı yaptığı sırada ise Kapitalizmin Muhafızlarının başı Papa Franciscus, Kazakistan’ın başkenti Nur Sultan’da ayin yönetiyordu. Dizindeki ağrılar sebebiyle Ukrayna seyahatini bile iptal eden kapitalist başı, bir saatlik ayinde Latince, İtalyanca ve Rusça incil bölümleri okuyarak, “Savaşın parçaladığı birçok bölgeyi düşünüyorum, özellikle de sevgili Ukrayna’yı. Tek çıkış yolu barış ve diyalogdur.” ifadesini kullandı.

Dünya nüfusunun yarısını temsil eden liderlerin Semerkant’ta buluşmaları dünya barışı için önemli bir adım. Çin, Hindistan, Pakistan, Türk dünyası, İran…..ABD ve AB’nin blok olarak ekonomik ve teknolojik dayatmalarına karşı alternatif üretebilirlerse kapitalizm sömürü düzeni son bulur. ŞİÖ’nün Semerkant deklarasyonu, Rusya, Çin, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Pakistan, Hindistan ve Özbekistan liderleri tarafından imzalandı.

Hiçbir ülke ve kuruluşa karşı olmadıklarını ifade eden ŞİÖ liderleri, Dünya Ticaret Örgütünün yeniden yapılandırılmasını, savunma ve güvenlik işbirliğini, terörle mücadele ve Barış misyonunu deklere ettiler. Küresel füze savunma sistemlerinin tek taraflı geliştirilmesi ve Kimyasal Silahların geliştirilmesiyle konularına da vurgu yapan Liderler Uzayın silahlardan arındırılmasını istediler.

Kapitalizm ve Avrupa monarşilerinin başı olan Papa’nın misyonunu daha iyi anlamak için, Pandemi döneminde bir birlerinden maske, aşı ve solunum cihazı çalan sözde medeni ülkelerin Rusya’nın kaynaklarını törpülemek için çıkardıkları Ukrayna savaşı sonrasında enerjilerinde kısıtlama olacağını anlayınca fosil enerjileri nasıl sevimli hale getirdiklerini, Türkiye’nin çabalarıyla Ukrayna’dan çıkartılan tahılı açlık çeken ülkeler yerine nasıl kendi depolarına istif ettiklerini gördük. Rusya Başkanı Putin, Şimdi de, dünyanın açlığa sürüklenmemesi için Avrupa Limanlarında bekletilen 300 bin ton gübreyi gelişmekte olan ülkelere göndermek istedikleri vurgusunu yaptı. Bu istek de sözde insancıl tek dişi kalmış canavarlar tarafından ambargoların delinmesi olarak algılanacak.

Birleşmiş Milletleri Sömürgeleri daha iyi yönetebilmek için kuran demokrasi görünümlü batı monarşilerinin BM toplantılarında da işi kolay olmayacak. BM kurulduktan sonra özgürleşen 80’den fazla sömürge dünya yönetiminde söz sahibi olmak istiyor. Silahlı çatışmaların yapıldığı bölgelerde yaşayan 400 milyondan fazla çocuk anne babalarıyla birlikte hayat haklarının savunulmasını istiyor. Fiziksel ve cinsel şiddete maruz kalan toplam kadınların üçte birinin meta olarak satıldığı kapitalist düzene isyan ederek İslamın adaletine sığınmak istiyor. Evlerini terk etmek zorunda bırakılan 82 milyon insan yurtlarına dönüşü bekliyor. Tüm bu ahval ve şerait içinde Mazlumların umudu olan Türkiye’nin Kafkasya, Ukrayna, Irak, Suriye ve Yunanistan’dan kıskaca alınması girişimi boşa çıkacak. Ermenistan’ı Azerbaycan’a saldırtarak ŞİO toplantılarına köstek olabileceklerini düşünenler, Yunan’ı, İsrail-ABD güdümlü terör örgütlerini Türkiye’nin üzerine salarak mazlumların umutlarını kırmaya yelteniyorlar. Haddini aştığı takdirde Yunan’ın sonu da Ermenistan, Miçotakis’in sonu da Paşinyan gibi olur. Ege ve Akdeniz’i mültecilere mezar yapanların kendi mezarlarını kazdıklarından emin olabilirsiniz. Ege’de mazlumların umutları değil zalimlerin zulümleri sulara gömülecektir. Kapitalizm çatırdıyor, Kapitalizmin muhafızı Papa, batmakta olan sistemleriyle birlikte boğulmamak için yükselen değer Orta Asya’ya, Kazakistan’a koşuyor. Vesselam…..