Dolar (USD)
35.21
Euro (EUR)
36.68
Gram Altın
2965.04
BIST 100
10025.47
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
16 Ağustos 2018

Kapitalist diktatörlüğe karşı birlik olmalıyız

Kendisi de bir Yahudi olan Karl Marx, "Para, İsrailoğullarının kıskanç tanrısıdır" demişti. Para, aynı zamanda bir ideolojidir. Bir yönetim biçimidir. FED'i bankerlerin eline teslim eden Başkan Woodrow Wilson yaptığı bir konuşmada şöyle diyordu. "Artık ABD, kontrol altına alınmış, bir avuç hakim gücün baskısı altında bir ülkedir."

4. Başkan James Madison ise; "Bankerler, tefeciler her türlü entrika, aldatma ve şiddet yoluyla parayı ve para basmayı kontrolleri altında tutarak hükümetler üzerindeki kontrollerini devam ettiriyorlar" diyerek bir bakıma artık kukla başkanlar devrinin geldiğini söylemeye çalışıyordu.

Başkan Andrew Jackson ise "Siz zehirli yılan ve hırsızlar ordususunuz. Sizi bitirmeye kararlıyım" dediği gün suikasta uğradı. Başkan Lincoln ise merkez bankasını bir avuç bankerin kontrolünden çıkarmak isterken Jim Walker adındaki bir tetikçi eliyle öldürüldü. Walker, tetiğe basarken "Böyle olur diktatörlerin sonu" diyerek haykırıyordu!

ABD'nin karşılıksız dolar basmasına karşı çıkan Kennedy'nin sonu da bundan farklı olmadı. O günden beri Amerikalılar kendi başkanlarını seçemedi. Ve hiçbir başkan bu güce açıktan meydan okuyamadı. Ta ki yılar sonra gelen bir Türk lider hariç.

Bugün Amerikalılar başta olmak üzere dünyanın tüm ülkelerini felakete doğru sürükleyen bu azgın topluluk, Ömer Lütfi Mete'nin tabiriyle bir şeytan ordusudur. Tanrısı şeytan olan küresel Karunlar çetesidir bu. Dolar, bu azgın topluluğun en etkili silahı olmuştur.

Bu sapkın topluluk, kurduğu sisteme "Kapitalizm" adını verdi. Kapitalizm ise dünyaya kutsal değerler(!) aşıladı. Emperyalist, kapitalist üretim biçiminin doğurduğu yeni anlayışın, halklarda bir bilinç bulanıklığına, şuur tutulmasına yol açması bekleniyordu. Bir beğeni ve mutluluk imparatorluğu tesis edildi. Bu imparatorlukta, markalar tapınılması gereken putlardı. İmaj, makyaj ve mesaj çağı.

İnsanlık tarihi bu kadar geniş ağı olan bir engelleme operasyonu daha geçirmemiştir.

Onlara göre her şey insanların mutlu olması içindi! Oysa bu, İsmet Özel'in ifadesiyle "Saman bulan ineğin mutluluğu" gibi olan bir mutluluktu. Tüket, itaat et ve mutlu ol. Kapitalizmin formülü budur.

Tunus'taki Fas'taki Arap'la, Irak'taki bir Arap birbirinin konuştuğunu anlayamıyorsa bu durum; kapitalizmin, halkları tarihlerinden, özünden, kültüründen, dilinden uzaklaştırması, uyuşturması ve onları, varoluş nedenlerini idrak edemeyecek kadar dirençlerini kırması sebebiyledir.

Kapitalizmin en büyük başarısı bu vahim durumu göremeyecek kadar bilinç tutulması yaşayan insanları üretmesidir.

Bizler marka peşinde, bir tüketim toplumuna dönüşürken küresel Karunlar, kapitalizm üzerinden dünyayı küresel bir köye çevirip kendi imparatorluklarını kuracak. Bu, Allah'la savaşan şeytanın yegane amacıdır.

Bugün ülkemiz işte bu sinsi engelleme faaliyetine dur dediği için ciddi bir operasyona maruz bırakıldı. Bu, Amerika adlı bir şirketle (Karun) anlı şanlı maziye sahip, bin yıllık kadim devlet geleniyle ve millet olma şuuruyla ayağa kalkan Türkiye'nin (Musa'nın) kavgasıdır.

Bu, rahmani güçlerle şeytani güçlerin savaşıdır. Bu, Allah'a inananlarla şeytana tapanların savaşıdır. Bu savaş, Musa ile Karun savaşıdır.

Küresel sermayeyi tekelinde tutan bu çete, Yeni Dünya Düzeni, Küreselleşme, İnsan Hakları vs. gibi ayartıcı kavramlarla dünya üzerinde hakimiyet kurmaya çalışıyor. İnsanların sefalet içerisinde yaşamaları, marka peşinde koşuşturmaları, AVM'lerde uzaktan kumandalı tüketici robotlara dönüşmeleri her zaman onların hareket alanını genişletmiştir.

Bugün içimizde bu düzene hizmet eden beyinleri sulanmış, entelektüel melekeleri dumura uğramış, kapitalizmin gönüllü acentesi gibi çalışan, ezik, bilinçsiz, hissiz, basiretsiz aydın, yazar, sanatçı, siyasetçi tayfasının algılarına yenik düşmeden" Türklerin Kızılelma'sı artık kapitalizmdir" demeliyiz.

Karşımızda dini, ırkı, rengi, mezhebi fark etmeksizin bir araya gelmiş bir şeytan ordusu var. Bizler de dini, ırkı, dili, rengi, mezhebi ne olursa olsun kapitalist diktatörlük karışında birlik olmalıyız. Çünkü saldırı hepimize yönelik. Bugün küresel Karunların en çok korktuğu şey; birlik olmaktır. Çünkü tüm planları ayrışmamız üzerine kuruludur.

Bunu tersine çevirebilmeliyiz. İçimizdeki münafıklara ve fitnecilere rağmen sağlam bir birlikteliğin temellerini atmalıyız. Rahmetli Ömer Lütfi Mete'nin bir vasiyetiyle bitirelim. Türk Milletinin yeni görevi; yeni Kızılelma'sı kapitalizmi yok etmektir. Bütün milletleri şeytanın oyuncağı yapan bu düzeni yıkmalıyız.