Kapalıçarşı'nın üstü başka, altı başka bir âlem
İstanbul’un 1453’te maddi fethinin
yanında mânâ fethi için atılan önemli temellerden birisi de Kapalıçarşı’nın
inşa ve ihya edilmesidir. Nitekim fetihten hemen sonra, Fatih Sultan Mehmed’in
kent içinde çarşı, han, dükkân, hamam, cami yapılmasını emrettiği belgelerden
izlenir.
Bu bağlamda yeni bir başkentte rekabet
sağlayacak güvenli bir üretimi sağlamak, ekonomiyi düzenlemek ve bir güç; yeni
bir kimlik; küresel rekabet için yeni bir ürün; yeni bir felsefe oluşturmak
Kapalıçarşı’nın temelinin atılmasındaki en önemli sebeplerdir.
Doğal olarak burada yeni bir “Osmanlı ürün kimliği” oluşturulması ve
bu kimliğin öncelikle seçkin bir çevre içinde “öncü eserlere dönüştürme” çalışmaları da başlatılmıştı. Büyük
Çarşı; devasa bir tasarım, eğitim ve üretim merkezi olmasının yanında büyük bir
“gücün simgesi”ydi.
*
Cihan Hükümdarı Fatih Sultan Mehmed
Han’ın emriyle1461 tarihinde İstanbul’a kazandırılan Kapalıçarşı asırlardır
sadece ekonomi değil, tarih, kültür, sanat ve turizmin merkezi olarak varlığını
sürdürüyor. İstanbul’un kalbi olmasının yanında dünyada eşi benzeri bulunmayan
çarşı yüzyıllardır kültürlerin buluştuğu, ticaretin kalbinin attığı yer olma
özelliğiyle bir çekim merkezi olarak herkesi kendine hayran bırakıyor.
İstanbul’un Fatih ilçesinde Beyazıt,
Molla Fenari ve Taya Hatun Mahalleleri sınırları içinde bulunan ve 2 adet
bedestenden (Cevahir ve Sandal) oluşan Kapalıçarşı’da 3285 dükkân, 24 han, 1
cami, 2 mescit, 7 çeşme, 1 şadırvan, 1 kıraathane, 5 lokanta, 4 kafeterya ve 40
bin çalışan faaliyet gösteriyor.
Alanında dünyanın ilk örneklerinden
birisi olan Kapalıçarşı, öncelikle bir ticaret ve alışveriş merkezi olmanın
yanı sıra diğer unsurlarla birlikte düşünüldüğünde kendisine has ayrı bir
dünyadır. Adı ve şöhreti sınırları aşmış olan çarşı, yaklaşık 561 yıldan beri
medeniyetlerin harman olduğu yarımadada İstanbul’un ticaret, tarih, kültür,
sanat ve turizm hayatına yön vermeye devam ediyor.
Kapalıçarşı, 42 bin metrekarelik alana
kurulmuş 2 bin 500 mağazasına 21 kapısından günde ortalama 230 bin kişiyi
ağırlayarak, en çok ziyaret edilen ticaret ve turizmin merkezi olmayı
sürdürüyor. (TIME dergisi Kapalıçarşı’yı dünyanın en çok ziyaret edilen çarşısı
seçti.) Dünyadaki emsalleri işlevlerini yitirerek müze statüsüne alınırken,
Kapalıçarşı hâlâ, tarih, kültür ve ticaret merkezi olarak hizmet veriyor.
Çarşı, Kapalıçarşı Kat Malikleri
tarafından oluşturulan Yönetim Kurulu tarafından yönetiliyor. Genel kurul
tarafından seçilen ve 9 kişiden oluşan kurulda İstanbul Valiliği, İstanbul
Büyükşehir Belediyesi, Fatih Belediyesi ve Vakıflar Bölge Müdürlüğü de birer
üye ile temsil ediliyor.
*
Asırlardır kültür, tarih ve ticaretin
harmanlandığı eşsiz bir yer olan Kapalıçarşı, İstanbul’un, ülkemizin ve
dünyanın en önemli simgelerinden birisidir. Her yönden benzersiz olan bu yapıyı
geçmişten kopmadan ileriye taşımak, gelecek nesillere aktarmak, Kapalıçarşı
etrafında toplumda bir bilinç oluşturmak herkese düşen bir görevdir.
Kapalıçarşı’nın özünü temsil eden, ona ruh veren geleneğin zamanın icapları da
dikkate alınarak yaşatılması gerekir. Kapalıçarşı mirasını geleceğe taşımak
sorumluluğu, sadece bir kesimin değil, toplumun bütünündür.
İşte bu anlayışla yola çıkılarak
asırların yorgunluğunu iyice hissettirmeye başlayan İstanbul’un gözbebeği,
ticaretin kalbi Kapalıçarşı yaklaşık 40 yıl aradan sonra tekrar 2016’da yoğun
bakıma alındı.
Çatıda başlatılan restorasyonla gece
gündüz demeden aralıksız olarak tam 630 gün boyunca hummalı bir çalışma
yürütüldü. 48 bin metrekarelik alanda temel yalıtım yapılarak, 800 bin kiremit
kullanılarak büyük bir emek ve planlı bir çalışma sonucu Kapalıçarşı’nın çatısı
tamamen değiştirilerek yeni görünümüne kavuşturuldu. 2019 yılında çalışmaların
sona ermesiyle birlikte eşsiz bir manzaraya sahip olan çarşının çatısı 1
Temmuz’da turizme açıldı. İstanbul’u Kapalıçarşı’nın çatısından izlemek
isteyenler için turizm acenteleri vasıtasıyla turlar düzenlemeye başladı. Her
ne kadar ziyaretçilerin toplanma lokasyonu tarihî yapıya uygun olmasa da çatıyı
bugüne kadar çok sayıda ziyaretçi gezdi.
*
Çatının ardından 2020’de İstanbul Valisi
Ali Yerlikaya, Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan ve Kapalıçarşı Yönetim
Kurulu Başkanı Fatih Kurtulmuş’un imzaladığı üçlü protokolle yeni bir
restorasyon sürecine girildi. İmzalanan protokol ve Anıtlar Kurulu’nun onayıyla
Aralık 2020’de statik güçlendirmesi, altyapı düzenlemesi, zeminlerin
yenilenmesi ve beden duvarlarının güçlendirilmesi ve tavan işlemeleri için ilk
çalışmaların startı verildi. Restorasyon döneminde şantiyeye dönen çarşı, 7
kişilik bilim kurulu koordinasyonunda, tarihî dokusuna uygun olarak yeniden
ayağa kaldırılmaya başlandı.
UNESCO’nun Dünya Mirasları
Listesi’ndeki Kapalıçarşı’nın 17 bin metrekarelik tabanı yenilenirken, 40
kişilik ekip gece gündüz demeden aralıksız “kalem işi”ni büyük bir titizlikle orijinaline uygun olarak duvar ve
kubbelere yeniden nakşediyor.
Artık 1894 depreminden sonra yapılan en
kapsamlı onarım ve restorasyon çalışmalarının sonuna yaklaşılıyor. Kalemkârlar,
Yağlıkçılar Caddesi ve Ağa Sokak’ta son rötuşlarını yapıp iskeleden inmeye
hazırlanırken, bu süreçte elini taşın altına koyanlar büyük heyecan yaşıyor.
*
Medeniyetlerin geçit merasimi yaptığı
yarımadada asırlardır varlığını sürdürerek günümüze kadar ulaşan Kapalıçarşı
veya yabancıların ifadesiyle Grand Bazaar’ın “İçinden Dünya Geçiyor”. İçinden dünyanın geçtiği bu çarşının üstü
başka, altı bir başka âlem!..
Çarşının içinde karınca misali fasılasız büyük bir insan seli akarken, çatısında ise insanları farklı bir boyuta taşıyan âlem var. Issızlığın sessizliğe eşlik ettiği çatıda medeniyetlerin ruhunu günümüze taşıyan Nuruosmaniye (ana kubbesindeki dua eden insan silüeti görülmeye değer), Atik Ali Paşa Camii ve Beyazıt Camii semaya yükselen minareleriyle salâh ve felâha çağırırken, Çemberlitaş (Yanık) Sütunu ve Beyazıt Kulesi, İstanbul’da eserleri sadece yangınların yok etmediğini, heyhûlâ gibi dikilen kimliksiz beton kulelerin istilasını tarihe not düşüyor.