KANLI SİYASET
Cumhuriyet tarihi terör kaynaklı birçok kanlı olayla doludur. En büyüğünü ise Ankara Garının yanında daha dün yaşadık. Acımızda büyüktür yasımızda. Yaş kesen baş keser anlayışıyla yetişen bizler, bir cana kıyan bütün insanlığa kıymıştır anlayışıyla bakarız olaylara. Kimin veya kimlerin tarafından planlandığı ve nasıl uygulandığı henüz araştırma konusu iken olayın üzerinden dakikalar geçmedi ki birileri tarafından hemen açıklama geldi ve olay devlete yıkılmaya çalışıldı.
Biz bu filmi daha önce defalarca seyrettik. Yıllarca gençlerimizi teröre kurban verdik. Köylerimiz yakıldı yıkıldı. Milli servetimiz heba edildi. Şehirlerimizde eşkıyalık yapıldı. Nihayet gelinen noktada terörden beslenenlerin hayat kaynağı terörün önü hükümet tarafından kesilince kandan beslenenler siyasete girmeye çalıştı. Kardeşleri dağda olanlar, Ankara'da siyaset yapmaya başladılar. Daha düne kadar elinde silahla devleti tehdit edenler takım elbise giymiş, barıştan söz etmeye başladılar. Şehirleri yakıp yıkanları, pusu kurarak asker ve polisimizi şehit edenleri kınayamayanların meydanlarda barış naraları atmalarına şahit oluyoruz. Devleti çökertmek için eli silahlı terör örgütü mensuplarının leşleri peşinden gözyaşı dökenlerin meclis çatısı altında demokrasiden dem vurmalarına gülüyoruz. Dışarıda eli kanlı yönetimleri alenen destekleyenlerin kendi ülkelerini yabancılara nasıl şikayet ettiklerini görüyoruz. Siyaseten bükemedikleri eli türlü türlü ihanetlerle kesmeye çalışan hainleri ibretle seyrediyoruz.
Hangi anlayıştan olursa olsun, hangi siyasi görüşün mensubu olursa olsun, hangi zihniyetin taraftarı olursa olsun terörün her türlüsünü ve teröristin her tipini şiddetle kınıyoruz ve lanetliyoruz. Masum bir cana kıyan her anlayışa sonuna kadar karşıyız. Toplumda infial uyandıracak, milleti ve milletin geleceğini hedef seçmiş her türlü hareketin karşısındayız. Milli birlik ve beraberliğimize kastetmiş her türlü bireysel ve toplumsal olayı lanetliyoruz. Önce terör estirip ardından onu bahane ederek meydanları yakıp yıkanları, yüzünü maskeleyip evlere ateşler salanları, onların önlerine geçerek bu işten siyasi rant elde etmeye çalışanları, ekranlarda ve gazete köşelerinde ağzından kan damlarcasına canlar üzerinden siyaset yapanları birbirinden farklı görmüyoruz. Onlarca insanın katledildiği olayın üzerinden dakikalar geçmemişti ki oylarının düştüğünü, koltuklarının kıçları altından kaydığını gören sözde siyasiler ekranlarda ve meydanlarda kan üzerinden oy devşirmeye başladılar. Haziran seçimleri sonuçlarına göre el an düşüşte olduğunu sezen siyasiler kirli oyunlarının en büyüğünü devreye soktular. Kendi insanları üzerine bombalar yağdırmaya başladılar. Yazıklar olsun diyoruz. Ahlaksızlığın ve pervasızlığın bu kadarını beklemezdik. Bir de bunlara yandaşlık yapan sözüm ona cemaat ve medya mensupları sadece kanımızı değil dinimizi de sömürmenin zirvesindeler. Bir partinin iktidarını önlemenin yolu bu olmamalıdır. Bir partinin taraftarlarının fikirlerini değiştirmenin yolu bu olmamalıdır. Bir partinin yıllarca devam eden haklı yükselişinin önünü kesmenin yolu bu olmamalıdır. Bir partinin siyasi algısını bozmanın yolu bu olmamalıdır. Bu siyaset değildir. Bu yarış değildir. Bu insanlık değildir. Bu olsa olsa canavarlıktır. Bu olsa olsa vampirliktir. Bu olsa olsa hainliktir.
İnsanlık düşmanları her dönemde fitne çıkarmak için elinden geleni yapmıştır. Tarih bu vesikalarla doludur. Yüce Mevla bunları ifşa etmekte ve bizi de uyarmaktadır. Bunlara "Yeryüzünde fesat çıkarmayın" denildiğinde, "Biz ancak ıslah edicileriz" derler. İyi bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir. Fakat farkında değillerdir. (Bakara 11-12) Yaratanın bildiği ve bize bildirmek istediği, kitabında hayvandan daha aşağı diye zikrettiği insanlık bozuntuları bunlar olsa gerek. Ama bilinmelidir ki Yüce Mevla'nın yardımı ve milletimizin kararlılığı ile bunlar da aşılacak ve hak ettiğimiz refah seviyesine mutlaka çıkacağız.
Barış, kirli oyunlar peşinde olanların değil, gerçekten barışı isteyenlerindir. Barış, meydanları kana bulayanların değil, vatanı uğruna canlarını feda edenlerindir. Barış, kökü dağlarda değil aziz milletin bağrında olanlarındır. Barış, dini ve milli değerleri sömürenlerin değil onlar için hayatını feda edenlerindir. Barış timsah gözyaşları dökenlerin değil, evlat acısıyla yüreği kanayanlarındır. Barış siyaset uğruna entrikalar peşinde olanların değil, hizmet yolunda milletin peşinde olanlarındır. Barış, yüzü maskeli bir şekilde milletin malına zarar verenlerin değil alnı ak ve yüzü açık bir şekilde millete hizmet edenlerindir. Barış Hakk'ın ve halkın yanında olanlarındır.
Barış dolu günlerin bir an önce gelmesi dileği ileu2026
Kamil Çakır