Kanal İstanbul'un Önemi
Küreselleşmenin etkilerinden biri olarak küresel ekonomi sürekli büyümeye devam ediyor.
Büyümenin artması beraberinde enerji ihtiyacını artırıyor. Özellikle Çin ve Hindistan başta olmak üzere Asya ülkelerinin kalabalık nüfusu enerji ihtiyacının artmasında önemli rol oynuyor.
ABD ve AB ülkelerinin yüksek tüketim seviyeleri ve Asya bölgelerinden yaptıkları ithalat göz önüne alındığında artan eneji ihtiyacı yeni arayışları beraberinde getiriyor.
Enerji ihtiyacı artsa da gelecek yıllarda toplam enerji kaynakları arasında petrol ve kömür payının giderek azalması bekleniyor. Ancak bu kullanım miktarlarının azalacağı anlamında değil toplam enerji tüketimi içindeki payları azalacaktır.
Yenilenebilir enerji yatırımları giderek artsa da küresel çapta belirli bir seviyeye gelmesi de bir hayli zaman alacaktır.
Çin'den sonra dünyanın en kalabalık ülkesi olan Hindistan'ın da enerji ihtiyacı giderek artmaktadır. 2040 yılında Hindistan'ın enerji ihtiyacı %165 artarak dünyadaki enerji tüketiminin %11'ini oluşturması ve buna bağlı olarak önümüzdeki yüzyılda en fazla enerji tüketen ülke haline gelmesi bekleniyor.
Petrol ve türevleri piyasasında en önemli konulardan biri de şüphesiz ki zamanında hedefine ulaşımıdır.
Bu açıdan bakıldığında ticaret gemilerinin güzergâhında bulunan dar boğazlar oldukça önemlidir. Hürmüz, Malakka, Süveyş, Babülmendep, Panama, Danimarka Boğazları ve İstanbul ve Çanakkale Boğazları oldukça kilit rol üstlenmektedirler.
Bu boğazlarda yaşanabilecek herhangi bir olumlsuzluk küresel ticareti olumsuz etkilemektedir. Geçtiğimiz aylarda Süveyş kanalının tıkanmasıyla küresel ticaretin nasıl zarara uğradığı basın ve medyada geniş bir şekilde yer almıştı.
Özellikle enerji sektörü açısından düşünüldüğünde ise hem ithalatçı ülkeye hem de tanker sahibine büyük ölçüde zarar vermektedir.
Dünyanın en büyük petrol üreticisi ve ihtacatçısı olan Rusya, Suudi Arabistan'dan daha fazla üretim yapmasına rağmen piyasaları belirleme gücüne sahip değil.
Petrolün limanlara ulaşması için uzun petrol boru hatları kullanıyor. Rusya'da büyük, entegre, devlet destekli şirketler enerji sektörüne hâkim.
Gelecek yıllarda enerji ihtiyacı hızla artacak olan Hindistan bu ihtiyacını karşılamak için Rusya gibi önemli bir üretici ve ihtacatçı ülkeden tedarik sağlamaya başladı.
Hindistan'ın artan büyüme hızı Rusya için enerji ihracatı yönünde de önemli bir noktada duruyor. Bu yönde bazı adımlar da atılmıştı. Kaynaklara göre Rusya Hindistan'ın en büyük rafinerisi Essar'a ortak ve ileride işbirliği konusunda iki ülkenin yetkililer anlaşmış olduğu belirtiliyor.
2000'li yıllarda Rusya'nın Hindistan'a neredeyse hiç petrol ihracatı yokken mevcut durumda Rusya'dan Hindistan'a günlük 100 bin varil seviyesinde düzenli ihracat gerçekleşiyor. İki ülke arasında enerji ticaretinin artması konusunda görüşmeler devam ederken petrol boru hatrlarıyla ihracatın gerçekleşmesi konusu konuşulsa da boru hattının istikrarsız ve dağlık ülkelerden geçmesi gerektiği göz önünde alındığında onlarca milyar dolar maliyet öngörülüyor.
Rusya'nın Karadeniz Limanından Hindistan'a enerji ihracatı önemli bir geçiş yolu olan İstanbul Boğazın’da mevcut durumda ciddi bir trafik yoğunluğu yaşanıyor. Bu gemi trafik yoğunluğunu engellemek için gemilere iki gün bekletme uygulaması tankerlerin geçişini sınırlıyor. Petrol ve doğalgaz fiyatlarının günlük olarak değişkenlik gösterdiği düşünülürse taşıma maliyetleri de giderek artış gösteriyor.
Bu bağlamda düşünüldüğünde Kanal İstanbul'un açılması durumunda uluslararası ticaret gemilerinin bekleme süresi azalacağından taşıma maliyetleri de azalacaktır. Bu çerçevede Hindistan'ın hızlı büyüme trendini Türkiye de değerlendirme fırsatı bulacaktır. Rusya'nın Hindistan'a olan enerji ihracatı artarken Türkiye de bu geçişlerden payını alacaktır.
Uluslararası ticaret gemileri düşük ücretli İstanbul Boğazı’ndan geçmek için beklemek yerine daha pahalı olan ama hızlı bir şekilde geçebileceği Kanal İstanbul'u tercih edeceklerdir. Ticarette zamanın da önemli bir maliyet oluşturduğu düşünüldüğünde fayda maliyet analizi yaparak hareket edeceklerdir.
Kanal İstanbul'un ekonomiyi canlandırması, inşaat sektörü başta olmak üzere yeni yatırım ve istihdam alanları oluşturması ekonomiye sağlayacağı diğer önemli katlılar olarak görülmektedir.