Kampüste kulluk
Üniversiteler açıldı... Ülkenin en dinamik değerleri üniversite kapılarında… Açmaza ve acze düşmemek için bir üniversite açılımı yapmak zorundayız. Gençlerimizle dertleşmek durumundayız.
Genç arkadaş!
Üniversiteyi kazanmak tek hedef değil, ancak hedeflerden bir hedef olabilir…
Üniversite araçtır, yegâne amaç değildir.
Üniversite ara hedeftir, ana hedef yaratılış amacımızdır…
Biliyorum, öğrencisin, ancak ilahi öğretinin temsilcisi ve tebliğcisi olduğunu sakın unutma…
En zorunlu dersin; değerlerinden ödün verme. Doğrularının arkasında dur. Bedeli ne olursa olsun dürüst ol. Yaratanla ilişkilerini düzgün tut…
Tek vazifen vize, final, mezuniyet değil, toplumsal mesuliyet ve İslami meşruiyetimizi sürdürebilmektir. İslami kimliği görünür kılmaktır…
Başarının doruklarında gezinsen de duruşunu bozma…
‘’Paran kadar konuş’’, ‘’paran kadar varsın’’ diyenlerin dünyasında tartışmasız kriterimiz; Takvadır…
Kariyer, koltuk, konfor kavgasında önceliğimiz kulluk olacak…
Başaracaksınız, ama başarının büyüsüne kapılmayacaksınız…
Pratik olacaksın, ama pragmatik değil…
Bir ortamın olsun...
Bir oturumun olsun…
Ortak okumaların olsun… Sakın ortada kalma… Orta yolu tut… Adressiz kalma… Aidiyetin belli olsun…
Ey genç!
Üniversite sürecindeki çukurlara dikkat et…
Şehvet çukuru… Şiddet çukuru… Şüphe çukuru… Şımarma çukuru… Sadece bir kısmı…
Çıkar için çukurlaşan çelişkiler dünyasında; çamurlaşan, çevrenin etkisi ile çapsızlaşan çürüklerden uzak dur…
Sen ‘’kaldırım mühendisi’’ değil, ‘’kaldırımlar’’ın çile erisin…
‘’Uydum kalabalığa’’ deme, ‘’Uydum Kur’an’a’’ de ki kurtuluş neferi olabilesin…
Normalleştirilmiş anormalliklere, mübahlaştırılmış günahlara angaje olma… Sosyo- sanal dünyalarda savrulma…
Kardeşliğe mesafesiz, karşı cinse mesafeli ol…
Gözlerini koru ki, Rabbinin gözetiminden çıkmayasın…
‘’Kalbim temizdir’’ e sığınma, Allah’a sığın…
Alnında secde izi, adımlarında izzet ile özgürlüğe yürü…
Akademik kariyerinden önce ‘’Amentü’’ n ile var olacaksın…
Haddini bilerek, haramı görerek, ezelden ebede, erdeme ve edebe nasıl yürünür, sen göstereceksin…
Fakülteye renginle git, flulaşma… Farkını fark etsinler…
Kırmızı çizgilerin olsun… Çıkar-çizgi çatışmasında tarafın belli olsun…
Üniversite de bir öykün olsun ki, başkasına öykünmesin…
Bir rüyan olsun ki, kâbuslardan kurtulasın…
Bir derdin, bir davan olsun ki, her devrin adamı olmayasın…
Bir duan olsun ki, umutsuzluğa düşmeyesin…
Tek üniversite ile yetinme, ikinci bir fakülteyi hedefle ‘’İnsaniyet mektebi’’ ne kaydını yenile…
Ezberci olma, ezber olan ol…
Kopyacı olma, geleceğini şekillerden alın terin, göz nurun olsun…
Kampüse mahpus kalma…
Yerelle kendini sınırlama…
Evrensel ve entelektüel ol…
Ağzın dumanlı değil dualı olsun…
Gençler!
İslam bizim maskemiz, makyajımız, imaj malzememiz değil, ruhumuzdur… Var oluş amacımızdır…
Retorik ve ritüelle yetinmeyecek, İslam’ın ruhunu özümseyecek, Rabbanilik yolunda yürüyeceksiniz…
Dersler aksasa da namazınız aksamayacak…
Çayınız nasıl olsa demlenir, siz Hira’larda ruhunuzu demleyeceksiniz…
Siz fakültede, ama ruhunuz Filistin’de olacak…
Ve bileceksiniz ki; gündeminde ve gönlünde Kudüs olmayan her öğrenci özürlüdür… O halde direnişin kıblesi olan Mescid-i Aksa’ya yüreğini döndür…
Kendini üniversiteyle sınırlama… “Okuldan eve, evden okula” yaşamı daraltma… Açıl ve kendini aş…
Kendini keşfet… Kendini inşa et… Kendini ikna et…
Bilgiyle yetinme, bilgeliğe yürü… Üşenme üret…
Bakalım üniversite yıllarında dünyan ve ukban için ne üreteceksin? Dört yıla ne yükleyeceksin?
Üniversite bir imtiyaz değil, ağır bir imtihandır…
Duam o ki hesabı verilebilir bir üniversite süreciniz olsun…