KAMALAK, BURADAN İKTİDAR ÇIKMAZ
Pazartesi günü bir gazetede Mustafa Kamalak'ın açıklamasını gördüm; Bu açıklamalar, açıkça söyleyeyim hiçbir strateji ve ufuk gözetilmeden yapılmışlar. Kamalak, özellikle 17 Aralık operasyonundan bu yana, doğru yanlış ayırt etmeden klasik müzmin AK Parti karşıtlığını, bir fırsata çevirmeye çalışıyor. Bunun herhalde herkes farkında.
Burada Kamalak'ın beyanatının doğru ya da yanlışlığı değildir temel mesele. Söyledikleri, içerik olarak doğru olabilir. Burada sorun yok. Fakat stratejik zamanlarda söyledikleriniz, bunların bağlamı ve ne yapmaya çalıştığınız okunmaya çalışılır. Dışarıdaki genel imaj, Kamalak'ın çok iyi bir resim vermediği şeklinde okunuyor; haberiniz olsun.
Kamalak ve Saadet Partisi şu anda Meclis dışı bir muhalefeti oluşturuyor. Muhalefeti, en az iktidar kadar önemsediğimi bu köşede defaatle bildirdim. Defalarca söylediğim bir başka şey de, Saadet Partisi'nin giderek bel altına vurmaya çalışan bir muhalefetinin işe yaramayacağı gibi, Saadet'in aleyhine döneceğidir. Nitekim öyle olmaya devam ediyor.
Kamalak, ciddi bir muhalefet Partisi olarak hareket etse ve ortalama davransa ve hatta bu davranışlarına geçmişteki tecrübelerinden dolayı bir "abi"lik pozisyonu da katsa, hatırı sayılır bir yol katetmiş olacaktır. Ama nedense, böyle sağlıklı bir tutumdan ısrarla kaçınmaktadır. Bir Parti, iktidara gelmek lstemezse şayet bunları yapabilir diye düşünüyorum.
Mesela; son 17 Aralık Operasyonundan itibaren yaşanan süreci ele alalım. Kamalak, bu süreçte müzmin Ak Parti karşıtlığını yine gösterdi ve bir fırsata çevirmeye çalıştı. Böyle yapacağına, ortada Türkiye siyasetinin yapısal sorunları olan Paralel devlet, yolsuzluk, vesayet üzerinde durmuş olsaydı, en azından herkes güncel sorunlarımızı tartıştığını düşünürdü. Bu eleştirilerin içinde AK Parti de dahil olmak üzere herkes payını alırdı ve sizin adaletli konuştuğunuza hükmedilirdi. Nitekim geçmişte Refah Partisi'nin önemli oranda zarar gördüğü şeyler, işte bu saydığımız vesayet, paralel devlet ve yolsuzluklardı. Üstelik tüm bunlar üzerinden konuşmak, belki de herkesten fazla Saadet Partisi'nin hakkı diye düşünebilirdik.
Şimdi Sayın Kamalak, geçmişte siyasetin rutin işleyişine müdahale eden siyaset dışı enstrümanlar, vesayet arayışları ile Rahmetli Erbakan'ın iktidarına son verilmedi mi? Parti, o günden bu yana dağılmış, savrulmuş ve erimişse, önemli siyasal bir sebebi bu değil midir? Siz bunu göremiyor musunuz? Diğer yandan Türkiye'de muhalefet yapmak için extra konuya ihtiyacımız yok ki. Yeter ki siz, gerçekten sorunları hakkaniyetle ele alma ve çözme istidaasına sahip olun.
Evet, yerel seçimler giderek yaklaşıyor. Hatırlıyorum da 1989, 1994 ve daha sonraki yıllarda Refah Partisi yerel seçimlerde bir patlama yapmıştı. Bu belediye zaferleri, her şeyden önce Türkiye'nin "küçük" sorunlarına büyük çözümler üretirken, daha sonra genel seçimlerde Refah Partisi'ne iktidarın yolunu açtı. Ama Refah Partisi, hep insanların mazlumluğunun bir sesi ve adaletin dillendiricisi olduğu için bu seçimleri kazandı. Ama, çalıştı ve konformizme düşmedi.
Şimdi sayın Kamalak, tam da böyle bir konformizmden geçerek iktidara gideceğini zannediyor olsa gerek. Sayın Kamalak, buradan iktidar çıkmaz.
