Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
13 Ekim 2020

Kalemden Şiire

Ozan Halil Manuş, hece ölçüsü ile şiirler yazan ve Anadolu’dan hece şiirine ses veren bir şairimiz. Şair, 1960 tarihinde Kayseri Felahiye İlçesi Karaşıh köyünde dünyaya gelmiştir. Kendisi bütün öğrenim hayatı ve öğretmenlik hayatı boyunca Anadolu’yu bir ucundan diğer bir ucuna kadar gitmiş adım adım gezmiş. Memleketinde hiç kalmamıştır. Bal yapan arılar gibi her yöreden bir desen, bir motif, bir kültür öğesini şiirleriyle yoğurmuştur.

Kendisine şair denmekten çok “Ozan” olarak anılmayı benimsiyor. Ozan Halil Manuş özellikle sekizli hece ölçüsüne vakıf bir şairimiz. Sözü nazım ipliğine serme merakı tâ ilkokul yıllarına dayanıyor. Öğretmenlerinin ezberlettiği milli ve manevi şiirleri yaşayarak okur, bundan dolayı şairimizin hece dağarcığı hassas bir seviyededir. Hemen her konuda ve hemen her zaman bir iki kıtayı sekizli hece ölçüsünde söyleyebilme maharetine sahip.

Küçüklüğünde annesinin okuduğu maniler de şairimizin mısralı ahenkli söz söyleme kabiliyetine katkıda bulunmuştur.

Elimizde bulunan 50 kelam 50 kalem çalışması işte bu hatıraların ışığında ve bu çalışmaların neticesinde elde edilmiş değerli bir üründür. Günümüzde maalesef şu anlaşılmıştır ki: nasihatler konusunda nesir (düz yazı) şeklinde anlatılan çok şey (nasihat) hatıra gelmiyor, hafızada durmuyor. Nitekim kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'i inceleyen birçok araştırmacı itiraf etmiştir ki Kur'an-ı Kerim'in nazımlı ve ahenkli tarafı insanların hafızasında çokça yer edinmiş ve binlerce hafızın yetişmesine vesile olmuştur.

Bu nedenledir ki, klasik zamanlarda âlimler, nasihatlerini hatta gramer kitaplarını nazımla kaleme almışlardır. Günümüz gençliğine bir söz anlatmak ve o sözün gençlikte tesirini artırmak için güçlü, vurucu kafiyelere ve ses ahengine ihtiyaç vardır. Mesela merhum Necip Fazıl'ın şu mısraları iddiamızı kuvvetlendirmektedir.

'Surda bir gedik açtık Mukaddes mi Mukaddes

Ey kahpe Rüzgar artık ne yandan esersen es'

Ozan Halil Manuş şiirinin bazı yerlerinde Ozan Arif, bazı yerlerinde de Abdurrahim Karakoç havasını yakalamıştır. Bu iki güçlü şiir damarı genelde saza ve ahenge uygunluk arz eder ve türkü olup dilden dile dolaşır.

Eserle ilgili şunları söyleyebiliriz. 50 kelâm, mesela ibret al kelâmı, nefes, tezat, iman kelamları üzerinde Halil Manuş'un güzel beyitlerini görmekteyiz.

Örnek olarak şu beyti seçtim.

İman:

İman Mukaddes çile yoksa yükümde

Hissederim ölümü ense kökümde

Burada Halil Manuş, geleneksel dörtlük ve kıta tarzını bırakıp biraz Divan edebiyatı tarzına yaklaşmıştır. Ama kafiyeyi, heceyi elden bırakmamıştır. Yalnız burada hece, sekizli değil on ikili hece yapısıdır. Şairimiz, diğer beyitlerinin çoğunda on ikili heceden yana tercihini kullansa da on beşli heceyi de kullanmıştır.

Günümüzde Merhum Akif İnan gibi, Attila İlhan gibi şairlerin gazeli hece vezniyle yazdıkları malumdur. Eski zamanlarda da durum aynıydı. Bu da gösteriyor ki, 'Divan edebiyatı-halk edebiyatı' diye bir ayrım yoktur.

Şairimiz ayrıca her beytin karşısına Osmanlı Türkçesi ile eseri vücuda getirmiştir. Ayrıca bu beyitler güzel yazı (kaligrafi) ile yazılmıştır. Kitapta yer alan güzel yazı Sabri Salman tarafından yazılmıştır. Osmanlı Türkçesi olan bölümü de Ebubekir Atalay yazmıştır. Bu üçlü ahenk, gelecek zamanlarda çalışmanın geçici değil kalıcı olduğunun ispatıdır.

Ozan Halil Manuş'u bu çalışmasından dolayı kutluyorum. Eseri okuyup da inceleme imkânına sahip olanlanlar, bu minvalde bir okuma yaparsa güzel bir okuma yapmış olur.