Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
21 May 2024

Kalbin baharı nedir?

Defnedilmiş tohumlar mahşeri; bahar.

"Sil baştan, yenidendir, bi’ daha dır, bak gör bu sefer doğacak,olacak!" tır; bahar.

Bahar ifşadır. Kalbe eğilir. "Sana bi' şey söyliyim mi?" der durur. Mevsimlerin en hızlısı…

Bahar kalbe iyi gelir. Zaten kalbin tek bir mevsimi var; o da yağmurlu bahar…

Sonbaharda ayrılığı ve kutsallaştırılmış hüznü, ("sarı hüzün:)") hakketmek için ilk baharda aşık olmak, yanağı kızarmak mecburiyeti doğuyor. Yüz kızartmayıcı sevgi suçları bahsi; -genellikle acı bir sona sahip te olsa- hemen herkesin yaşamaktan ve anlatmaktan haz duyduğu bir mevzu.

Sonrasında e malum; kış yani sabır mevsimi var.

Sabır da ne demek? Sabır eskidi ve dönüştü. Kaloriferli, kuzinesiz de olsa kestaneli, tatlı getirli, "şimdi ne izliyim?" mızmızlığının, her türlü içeceğin, ayıklık ya da sarhoşluğun, konforun dibinde bir sabır; "gûya" bir ayrılık acısından hemen sonra.

Ondan önceki yaz mı? Çok az saz. Popüler "Senden çok var!" atarları. Daha çok gürültü. "Ne çabuk geçti!" ‘nin hemen ardındaki mevsim. "Hiç acımadı ki!" şımarıklığı ile sahil gezmesi sonra. Yıllık izin ve kurgulanmış, plastik planlı tatil modları…

Şimdiki aşkların takvimini eski dille toparlayacak olur isek; kış sabır adı altında biraz gülünç duruma düşürülmüş, daha kolay ve hızlı bir direnç gösterişi. Vitaminler. Ofis. Odaklanma. Apolet. Kariyer tapınaklarına kahramanca yazılmalar. Kariyer. Kariyer. İş. Yoğunluk. Aşık olmaya, sevmeye, evlenmeye zamanı olmama işi.

Bahar aşk. En fazla yaza taşmalı. O kadar uzun boylu olmasa iyi. Ömür kısa. Seçenek çok.

Yaz vuslat. Güz hicran. Faniliğin dört dönüşü...Fenâlaşmak sanki dönerken! Yani bi' çeşit, bu çeşit tavaf. Geçiciliğe aşırı uyumlu bir organissma. Aşırı hızlı döngü. Kendinden çok ama çok uzağa gitme. Belki de bir daha eski kendine dönememe. Belki bir tür döneklik.

Bir dere kıyısında bir gelincik gördük, bunlar döküldü. Gelincik faniliği mesajlıyor... Geçiyorsak şayet, güzel geçmeyi... Fakat artık insan güzel geçmeyi unuttu. Gelişigüzelliği doğallığa değil aleladeliğe, üstün körü yaşamaya yordu. Aşkı da indirgedi. İyiden iyiye ateş almaya geliyor zaman isteyen, emek isteyen her şey. Hızdan ölüyor hakiki hazlar.

Bir de yaşamın seyrine dair şöyle bir aşk mevzusu var. Bütün bir ömrü bahara dönüştürme gücü olan bir aşk türü. Hep kaderin gayrete olan aşkından söz edilir ya… Gayret de kadere karşı boş değil-di, hep biliyordum. Ayrıca kaderin, gayrete olan aşkı bitti sanki. Kader, gayreti artık sadece seviyor. Yeri geldi onu eleştirebiliyor.

Aşk külli bilinci köreltemez. Aşkın körebeliği cüzi bilinçler için.

Bu üst duygu insan için yaratılmış, insana hediye edilmiş. Kalbin katlanması ve çarpmadığı kadar çarpması hali. Suyun ateşlenmesi.

İşte her mevsim bir aşk körebeliğidir, bir yakalamacadır gidiyor.

Galiba bunlar da olmasa birlikte yaşayamamanın, kin ve nefretin, dünyanın gözü körlüğü, kör olasılığı önünde soykırımın, öldürmenin, öldürmenin, öldürmenin olduğu bir zaman; yaşamaya hiç değmeyecek!...