Kalbimizin doğusu Türkistan
Ne zaman ki tespih taneleri gibi dağıldık, ne zaman ki küresel fırıldakların etkisine girdik, onların istediklerine ilgi duyduk; onların istediklerine yakınlaştık ve onların işaret ettiklerini sevdik; hepimiz naçar kaldık… Biz ki ata yurdundan atlarla uzaklaşırken, ana yurdumuzu arkada değil; yüreğimizde, önümüzde bırakmıştık. Ne kadar uzaklaşsak da, o kadar bize yakındı, o kadar içimizdeydi ve değerlerimiz, örfümüz ve adı konulmamış hasret – gurbet türkülerimizin ta kendisiydi…
Orda bir Doğu Türkistan var uzakta, gitmesek de, görmesek de orası ata yurdumuz, orası kalbimizin doğusudur. Kalbimizin doğusunda bir sızı, kalbimizin doğusunda uzun yıllardır karakış var... Belki de Doğu Türkistan Müslüman olmasaydı ve Ehl-i Sünnet şuuru taşımasaydı; bize zorla sevdirip, ilgi duyduracaktılar…
Mete Han’ın, Attila’nın, Alpaslan’ın vs. Yiğitlerin torunları olan ve İslamiyet’i seçtikten sonra Kur’an’a hadim olan ey Türk Milletinin çocukları: Ne zaman kalbimizin doğusu Türkistan olacak? Ne zaman ana yurdumuzda hüküm süren dağınıklığı hakiki manada ortadan kaldırıp; tek alfabe, tek yürek, tek sevdalar ile zulüm karşısında hakikatleri haykırıp, zalime dur! Diyeceğiz?
Hangi derdimize yanalım ki? Bir yanda lanetli ve kahpe libaslı İsrail’in soykırım yaptığı mazlum ve evlerine yemek siparişi gönderir gibi şehadet gönderilen Filistinliler, diğer yanda zirveleri tutmuş Çin işkencesine rağmen imandan, istikametten fire vermeyen maviliğe imanda sebatın ay yıldızını çakan ecdat torunları Doğu Türkistan. Şükürler olsun: Kalbimiz kevgire dönmüş, acının her gurubunu ruhumuza pompalıyor…
Doğu Türkistan asil bir şekilde bekliyor; isyan etmiyor, dine küsmüyor. Tüm baskı ve işkenceler rağmen ibadetini ihmal etmiyor. Özelikle duyarsızlığın ördüğü sete rağmen, doludizgin atlıları; hürriyeti ve tam bağımsızlığı bekliyorlar… Uhuvvetin, kardeş olmanın meyvelerini bekliyorlar…
Instagram kapanınca, sokaklarda köpek hâkimiyetine son vermek için adımlar atmak istenince mendilsiz ağlayanlar, yemeden içmeden kesilenler, Doğu Türkistan’ın hürriyeti kapanmış, gülmesi, yarına umutla bakması ve hür şekilde nefes alması engellenmiş ama bunları umursamıyorlar… Instagram kapanınca kendisini hür bağımsız yaşatan ülkesine kafa tutanlar, Doğu Türkistan’a esaret ve işkence yaşatan Çin’e çemkiremiyor, kalbinin doğusunu Türkistan’a açamıyorlar…
Bu malum kesimde, Müslüman Türk milletinin ve Âlem-i İslam’ın yaşadığı zulme sessiz ve duyarsız kalmak hayatın esası olmuş! Böcekleri yiyen, hürriyeti ve insanlığı yiyen Çin, Kur’an hakikatlerini yiyen ve uzak yerlerde Ehl-i Sünnet çizgisinde tertemiz kalan Doğu Türkistan’ı sistemli bir şekilde yok ediyor… Eğitim kampları adı altında Müslüman Türklere zalimce ve ahlaksızca baskılar yapılıyor. Yere yakın insanlar, yerin üstünü imanlı Türk’e dar etmeye çalışıyorlar…
Ey ata yurdunun steplerinde evcilleştirdiği atlarla şanlı tarih yazan kahraman Türk Milleti: Destanlar yazan istidadınız şimdi bölünmek yazıyor, bölünmekten ve esaretten haz alıyor… Batı’nın kendisi de irili ufaklı devletler oldukları halde, tahrip etmekte, sömürmekte başkalarının malını gasp etmekte, çok uzak yerleri karıştırıp, anarşi çıkarmakta asla bütünlüklerini bozmuyorlar... Mesele Müslümanlara darbe vurmak ve İslam’ın esaslarından uzaklaştırmaksa, yekvücut olup, netice alana kadar bütünlüğü bozmuyorlar… Ortadoğu’ya demokrasi, özgürlük götürme hevesinde olanlar(!) Çin’e insan hakları, demokrasi götürmediler; paralarını götürüp, yere yakın ve sapık inançlı Çin’i iyice palazlandırdılar. Ve kendi başlarına da bela edecekler…
Ey bölünmüşlüğün neticesinde gücü ve kuvveti hiçbir ehemmiyet arz etmeyen ve birliğin kuvvetinden, bereketinden mahrum kalan Türk Milleti: Bölündükçe ve bölünenler de bölündükçe, hakiki Türk olmaktan çıkıp, bambaşka şahsiyetler oluşturuldu... Rus ve dünya münafıkları önümüze farklı alfabeler koyarak, bir konuşmamızı, bir düşünmemizi, bir umursamamızı; bir sevdalarımızı yıktılar… Evcilleştirdiğimiz atlar bizlerden daha özgür ve Orhon Abideleri bizlerden daha dimdik…
Son söz: Kalbimizin batısı İslam dünyası olması gerekirken, sol yanı da ata yurdu olmalıydı… Arap kardeşlerimizden: Bize ne Doğu Türkistan; Türklerden de Filistin’i kastederek; bize ne Araplardan diyen var ise beyin hücrelerine muhalefet edip, birlik olmaktan rahatsız oluklarını ilan ediyorlar… Oysa nöronların birliği insana hayatını yaşanır kılıyor… Bir nöron bile olamadık…