Dolar (USD)
35.33
Euro (EUR)
36.72
Gram Altın
2959.61
BIST 100
9889.71
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
08 Aralık 2024

​Kalb temizliği nasıl yapılır?

Yüce dinimiz İslâm; maddî temizlik gibi manevî temizliğe de çok önem veriyor. Manevî temizlik; kişinin kalbini bütün kötü düşüncelerden temizlemesi, günlük hayatında her türlü çirkin davranıştan uzak durması ve başkalarına karşı ahlaklı davranmasıdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

“Dikkat edin! Vücutta öyle bir et parçası vardır ki o iyi, doğru ve düzgün olursa bütün vücut iyi, doğru ve düzgün olur; o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin! O, kalptir.” (Buhari)

Allah sizin dış görünüşünüze ve mallarınıza bakmaz. Ama O, sizin kalplerinize ve işlerinize bakar.” (Müslim)

İslam âlimleri, mânevî temizlik için özellikle şu hususlara dikkat etmeyi önemle tavsiye ederler:

a) Kelime-i tevhid’i çok söylemek. Yani “lâ ilâhe illallâh”ı (Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur) cümlesini çok söylemek. Şöyle ki: “Lâ ilahe illallah”taki “lâ ilâhe” (hiçbir ilâh yoktur) kısmı; putlaştırılmış nefis de dahil olmak üzere, Allahü Teâlâ’dan başka bütün ilahları, bütün bâtıl inanç, düşünce ve ideolojileri ve bizi günahlara sevkedip kirleten bütün hevâ, heves ve arzuları kalbimizden çıkarmak suretiyle içimizi temizlemeyi amaçlar. Zira ancak bu temizlikten sonra “illallâh” (Allah’tan başka) diyerek oraya yegâne ilahın Allahü Teâlâ olduğu inancını yerleştirmek mümkündür.

b) Namaz kılmak. Çünkü namaz, kirlenmeyi önler. Âyet-i kerimede buyuruldu ki:

“Kitaptan Sana vahyedilenleri oku, namazı özenle kıl. Kuşkusuz namaz hayâsızlıktan ve kötülükten meneder. Allah’ı anmak her şeyden önemlidir. Allah yaptıklarınızı bilir.” (Ankebût 45) Hadis-i şerifte ise şöyle buyurulmaktadır: “Ne dersiniz, birinizin evinin önünden bir nehir aksa ve her gün o nehirde beş kez yıkansa, bu durum o kişide kir namına bir şey bırakır mı?” Oradakiler;hayır, o kişide kir namına bir şey bırakmaz, deyince; Efendimiz aleyhisselam şöyle buyurdu: “İşte günde kılınan beş vakit namaz da böyledir, Allah onunla hataları siler.” (Buhari)

c) Zikir. Âyet-i kerimelerde buyuruldu ki: “Doğrusu nefsini tezkiye eden (günahlardan arınan) ve Rabbinin adını zikredip (anıp) namaz kılan, kurtuluşa ermiştir. Fakat siz dünya hayatını tercih ediyorsunuz. Oysa âhiret daha hayırlı ve devamlıdır.” (A’lâ 14-17) “İyi bilin ki kalbler, ancak Allah’ı zikretmekle (anmakla) huzur bulur.” (Ra’d 28)

d) Tevbe etmek. Yaniyanlış bir iş yapması durumunda kulun; bu işin yanlış olduğunun farkına varması, bu işten vazgeçmesi, bu işi yaptığına pişman olması, bir daha asla bu işe dönmemeye karar vermesi ve eğer bir kul hakkı sözkonusu ise; sahibiyle helalleşmesidir. Kulun; cezalandırılmamak için Allahü Teâlâ’dan; ‘af’ ve ‘mağfiret’ dilemesi yani yalvarıp yakarması ise, ‘istiğfar’dır. Âyet-i kerimelerde buyuruldu ki:

“Şüphesiz Allah, çok tevbe edenleri ve çok temizlenenleri sever.” (Bakara 222)

“Ey müminler! Hepiniz toptan Allah’a tevbe ediniz ki, felaha eresiniz!” (Nur 31)

e) Zühd. Yani dünyevî menfaatlere çok fazla iltifat etmemektir. “Zâhid”; yüzünü dünyadan âhirete çeviren, devamlı ibadet ve nefis muhasebesiyle meşgul olan kişidir. Âyet-i kerimelerde buyuruldu ki: “Rabbinin huzurunda durmaktan korkan ve nefsini hevâ ve hevesten alıkoyan kimseye gelince, şüphesiz ki cennet onun varacağı yerdir…” (Naziat 40-41)

Bir sahabi, Efendimiz aleyhisselama gelip sordu: “Ya Resûlallah, bana öyle bir amel göster ki, onu işlediğim zaman beni hem Hak, hem de halk sevsin.” Bunun üzerineEfendimiz aleyhisselam şöyle buyurdu: “Dünyaya karşı zâhid ol ki, Allah seni sevsin. İnsanların ellerindekilere karşı zâhid ol ki, onlar seni sevsin.” (İbn Mace)

f) Sadaka vermek: Âyet-i kerimede buyuruldu ki: “Onları temizlemek ve tezkiye etmek (arındırmak) üzere mallarından sadaka al! Bir de onlar için dua et; çünkü Senin duan onlara huzur verir. Allah her şeyi çok iyi işitmekte ve bilmektedir.” (Tevbe 103)

Hadis-i şerifte de şöyle buyuruluyor: “Suyun ateşi söndürmesi gibi sadaka da (işlenen) günahları giderir.” (Tirmizi)