Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
16 Şubat 2024

​Kahreden suskunluk!

Filistin bizim kalbimize çok yakın bir yer. Mescid-i Aksa ve Kudüs orada yer alıyor. Filistin yıllardır işgal altında ve Müslüman dünyası hala kan kaybetmeye devam ediyor.

Nedeni şu..

İslam dünyası şeklen ve bedenen büyük ancak göründüğü gibi büyük değil. Aramızda birlik ve dirlik, kardeşlik, güç ve kuvvet yok. Bir tek Türkiye var. Ümmeti toparlamak için yoğun çaba gösteriyor. Ümmet olarak kırılmış ve parçalara ayrılmış cam gibiyiz!

Maalesef bu halimiz düşmana cesaret veriyor. Zalimin zulmünü artırıyor. Özetle, bizim dağınıklık ve güçsüzlüğümüz ABD, İsrail ve İngiltere’nin kısaca Haçlı zihniyetinin işine geliyor. Bizim zayıflığımız onlara güç ve kuvvet veriyor.

Ülkelerimizi yaka yıka, yağmalaya yağmalaya, işgal ede ede, öldüre öldüre ve katlede katlede geliyorlar. Endülüs’de yaptıkları hala hafızalarda. Bizans işkencelerini bugünlere kadar taşıdılar. Çanakkale’de, “Eski Dünya, Yeni Dünya, bütün akvam-ı beşer” hayasızca ve yırtıcı hayvanlar gibi saldırdılar. “Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela…” İnsanlıktan yoksundular.

Bir türlü dur durak bilmiyorlar. Değerlerimiz yok ediliyor, tarihi ve kültürel mirasımız yağmalanıyor. Ülkelerimiz ve kadim şehirlerimiz yakılıp yıkılıyor. Bağdat’ın, Şam ve Halep’in, Kerkük ve Bingazi’nin, Doğu Türkistan ve Filistin’in perişan hali ortada…

İki milyar Müslümanın bir avuç müslümanı koruyamadığı günlerde yaşamak sizlere zül gelmiyor mu? Gavur gavurluğunu yapıyor maalesef müslüman kimliğinin gereğini yapmıyor.

Hangi yürek ve hangi vicdan Filistin’de yaşananlara ve telafisi mümkün olmayan acılara dayanabilir? İşte bir iki örnek:

Katil İsrail’in keskin nişancıları yolda yürüyen iki kardeşten birini vurarak şehit ediyor. Diğer kardeş de kardeşinin üstüne kapanarak şehadet şerbetini içiyor. O an katil sürüleri öyle keyifli kahkahalar atıyorlar ki ben bu görüntüden rahatsızlık duymayan bir müslümanın imanından şüphe ederim

Diğer bir örnek..

Gazze’de bir baba ekmek bulmak için çıktığı evine geri döndüğünde tüm ailesinin şehit edildiğini görüp gözyaşlarına boğuluyor.

Bu görüntülere rağmen İslam dünyası hala suskun, hala kör ve sağır. Üç maymunu oynuyoruz. Bu durum zalimin zulmünü artırıp cesaret veriyor. Acaba şartlar ve menfaatler tavrımızı mı belirliyor diye sormak istiyorum?

Sorduğum bu soruya yine kendim cevap vereyim. İnsanı ayakta tutan madde değil manadır, inanç ve değerleridir. Bunlar yoksa bugünkü acıklı ve perişan görüntümüz daha çok yaşanacaktır.

Ağaçlar topraktan beslendikleri oranda canlı kalıyor, canlı kaldıkça da meyve veriyorlar. Müslümanlar da inanç ve değerleriyle beslendikleri oranda güçlü kalıyor. Bugün bu yok!

Masum ve körpe kuzular kurda teslim edilmiş durumda. Filistin kurtlar sofrasında. Zalimlerin merhametine, bir infaz çetesinin insafına bırakılmış durumda…

Amerika, İngiltere, Almanya ve Fransa gibi birçok Batılı ülke gavurluklarının gereğini yapıyor. “Yüzde yüz ve sonuna kadar İsrail’in arkasındayız” diye naralar atıyorlar. Ya sen?

Aylarca susuyor ve sadece seyrediyorsun. Kıyamet sana doğru yaklaşıyor ve sen hala oyun ve oynaştasın. Batıya uymanın, Batı değerlerini kendi değerlerinden üstün görmenin bedelini büyük hesap gününde çok ağır ödeyeceğini bilmelisin.

Yeter ki sen çabala. Zulme karşı ol. Gücün yetmediğinde sonucu Allah’a bırak. O sana yardım edecektir. Sen bunu bile yapmıyorsun.

Tarih bizi Filistin’e kayıtsızlığımız ve suskunluğumuzla hatırlayacaktır.