Kahraman Mehmetçiğimize Açık Mektup
Ey ehl-i imanın aslanları, İslam’ın bahadır evlâtları! Sizler Regaib Kandilinde İdlib’de rejim güçleri tarafından kalleşçe hava saldırısına uğrayarak, o mübarek gecede, 33 şehit verirdiniz... Regaib ve 33 şehit, 33’er adet tekbir ve tespihler… O gece, Levh-i mahfûza kulluğun her çeşidi kayıt edildi... Sizler cephede mermileri Allah için zikrettirdiniz, imanlı milletimiz ise evlerinde, camilerde; kimileri seccadede, kimileri Kur’an yörüngesinde, kimileri tespih ve tefekkürün zirvelerinde hep birlikte şeytanın inadına gece ihya edildi…
Ey Kahraman Mehmetçik: Bizlerin evlatları ve kardeşleri, bu vatanın askerleri olduğunuz için sizi sevmiyoruz. Vallahi billahi 1 milyar 700 milyon Müslüman’ın tek umudu olduğunuz için sizi seviyoruz... Sizi Allah sevdiği için, Hz. Peygamber sevdiği için seviyoruz... Size Suriyeli çocuklar sevgiyle, umutla baktığı için seviyoruz... Yaralıya, hastaya, aman dileyene dokunmadığınız için, şehadete bayrama gider gibi gittiğiniz için seviyoruz… Her ülkenin ordusu var ama sizler bambaşkasınız. Siz yürekten merhameti eksik etmeden, paylaşmayı terk etmeden, kadına – kıza dokunmadan cenk ettiğiniz için sizi seviyoruz… Bu yüksek hasletleri taşımasaydınız eğer, alçak Esad askerleri gibi olsaydınız, evlat bile olsaydınız asla sevilemezdiniz. Evet, sizi gerçekten seviyoruz... Sizi Kur’an methettiği için seviyoruz…“Allah öyle bir topluluk getirecektir ki, Allah onları sever, onlar da Allah’ı sever. Onlar mü’minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı izzet sahibidirler ve Allah yolunda cihad ederler.” Mâide Sûresi, 5:54. Ey Kahraman Mehmetçik; Siz bu övgüye gerçekten layık olduğunuzu zaten asırlarca gösterdiniz ve şimdi göstermeye de devam edeceksiniz.
Ey Kahraman Mehmetçik: İslam Âlemi mazlumlarının yüreklerine kayıtlıydınız, o mübarek gecede, verdiğiniz şehitlerle şimdi en kıymetli yere de kayıt edildiniz... Sizi levh-i mahfûzda ki güzel kayıtlar, Uhud’a, Bedir’e ve Mekke’in, Kudüs’ün, İstanbul’un fethine şahit olan melekler alkışladı, zulme nefret eden hava zerreleri bile alkışladı… Tarih boyunca, hiç boşa ölmediğiniz için, şahadetleriniz haneleri düğün yerine çevirdi, dilleri sitemli değil şükürlü konuşturdu… Şehitleriniz şanlı, gazileriniz şanlı. Senayı Kur'an'a mazhar olan bir ordu, kimin ordusu olursa olsun, hiç sevilmez mi? İşte sizi bütün şuurlu Müslümanlar seviyor ve dünyanın her yerinden dualar alıyorsunuz…
O mübarek gecede, bizler evlerimizde tespihler – zikirler ile ruhlarımızı arındırıp, kalplerimizin pasını silerken, sizler için dua dua yalvarırken, siz mert yiğitler, nankör ve kahpe Esad’ın kalleşçe hava saldırısı karşısında şehitler verdiniz ve ötelerde yine devleştiniz; korkmadınız, çekilmediniz, alçakların inlerini darmadağın ettiniz… Sizi Allah’a emanet ediyoruz. Size güveniyor ve sizi Allah için çok seviyoruz, şehitlere rahmet, yakınlarına sabr-ı cemil diliyoruz... Yüce Mevla’m, sizi her türlü tehlikelerden ve tuzaklardan korusun. Daima kurşunlarınız hedefi, alnınız ise secdeyi bulsun.
İslam Âleminin yiğitleri olan aslan Mehmetçik; sizin için Bediüzzaman: “İşte, ey ehl-i Kur’ân olan şu vatanın evlâtları! Altı yüz sene değil, belki Abbasîler zamanından beri, bin senedir Kur’ân-ı Hakîmin bayraktarı olarak bütün cihana karşı meydan okuyup Kur’ân’ı ilân etmişsiniz. Milliyetinizi Kur’ân’a ve İslâmiyete kal’a yaptınız. Bütün dünyayı susturdunuz, müthiş tehâcümâtı def ettiniz”. diyor.
Son söz: Terörist devlet İsrail, defalarca Suriye'yi bombaladı ama Esad denen hain ve nankör it bir defa karşılık vermedi. Fakat kendi vatandaşlarına kucak açan Türkiye'ye kalleşlik yaptı. Eee eceli gelen köpek…