Kafayı Erdoğan ile bozmak!...
Hoppalaaaa!..
Meral Akşener masadan ayrılınca, “bu bir derin devlet tezgâhı” demezler mi?
Meğer, Meral Akşener’e masayı dağıtmasını emretmiş Derin
Devlet!
Komplo teorisi ya da komple teori!..
Geçen seçim öncesi Abdullah Gül’ün Çatı Adayı olmasını
engelleyerek ve dahi adaylığını koyarak, Tayyip Erdoğan’ın kazanmasını sağlayan
Meral Akşener, bu sefer de masayı
dağıtmış!
Derin Devlet, Erdoğan’ın seçimi kaybedeceğini görünce, Meral Akşener’i görevlendirmiş!
Hatta ve hatta,
Yine ve yeniden Milli Savurma Bakanı Hulusi Akar el atmış meseleye.
“Meral Hanım!”
demiş!..
“Biliyorsun ne yapman
gerektiğini!..
Hadi, göreyim sizi!
Öyle bir dağıtın ki
masayı…
Taaa, Fizan’dan
duyulsun sesi!”
Neslin deden, ceddin baban mevzuları yani!..
*
Bu iddia, epeyce
mürekkep yalamış bir yazar tarafından bile, “Ne kadar doğru bilemem
emmmmeeee” kıvamında şey edilmiş.
Böyle olunca da Milli Savunma Bakanlığı bir “tekzip” (yalanlama) metni göndermiş!
“Basın meslek ilkelerine aykırı şekilde,
kaleme alınan yazıdaki Sayın Bakanımızı hedef alan, duyuma ve söylentiye
dayalı..
Mesnetsiz…”
Böyle bir açıklama…
*
E şimdi, Meral Akşener masaya döndü.
Hem de hiçbir şey olmamış gibi döndü.
Ne diyeceniz şincik!
Eliniz varırsa, şöyle yazabilirsiniz mesela:
“Hulusi Akar baktı
ki, Meral Akşener’in masadan ayrılması ters tepti, HDP’yle ilişkiler cihetinden
Masa’nın elini rahatlattı.
Bu sefer de,
Meral Akşener’e yeni
bir ‘sefer görev emri’ çıkarttı!..
‘Tiz masaya dönüle!’ dedi!..”
*
İlkini diyen bunu da demez mi?
Niye demesin abi, yağ gibi der, bal gibi der!..
Ne demiş atalarımız:
Zırva tevil götürmez…
Komplo teorileri bitmez!..
O kadar ki…
CHP’nin arka bahçesindeki sosyal medya makulesinden “Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan ile Erdoğan
arasında” çok derin bir anlaşmanın olduğunu bile ima edenler olmadı mı?
Süper plân;
Her iki isim de anlaşmalı olarak Ak Parti’den ayrılıp
rakiplere sızıyorlar!
Maksatları, orada krizler çıkartıp Erdoğan’ın iktidarını
devam ettirmek!
Bu “çok derin”
bir plân!
Bir de “Hem zaten”
“Görmüyor musunuz, Ali Babacan, Erdoğan’ın en sıkışık olduğu
zamanda, Bayraktar’a, milli savunma
sanayi hamlelerine sararak ve saldırarak iktidara güç veriyor.
Ahmet Davutoğlu, ‘Altılı
masadan çıkacak cumhurbaşkanı her bir önemli kararda hepimize danışmak
mecburiyetinde ola! Aksi takdirde, memleket ‘tiz’ seçime götürüle!’ diyor…
Bunlar, ettikleri lâflarla Erdoğan’ın ekmeğine yağ
sürdüklerini hesap edemeyecek kadar tecrübesiz politikacılar mı abi?
Devletin en üst makamlarında görev yapmışlar abi!..
Bunların kendiliğinden olması mümkün mü abi!..
Zamanlama manidar abi!..
Elbette abi!..
Bi şey biliyoz da konuşuyoz burada abi!..
Hoppssss, kafamız başka yerde diye taş çalma abi!”
*
Evet, evet…
Meral Akşener, Recep Tayyip Erdoğan için çalışıyor!
“Eski” Ak
Partililer, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan da öyle!..
*
Komple
teori…
Biter
mi?
Erdoğan’ın, zamanın İsrail Cumhurbaşkanı’na “One Minute” tepkisi koyması da bir “oyun”dan ibaretmiş!..
Oradaki moderatörü öyle yapsın diye Erdoğan
ayarlamış, iyi mi?
*
Cumhuriyet’in Kurucusu Atatürk’ü aslından uzaklaştırıp
putlaştıran zihniyet için “azgın azınlık” denirdi bir vakitler.
Zamanla, o saflara
başka cihetten birileri katıldı.
Recep Tayyip Erdoğan’ı da dünyayı, memleketi, iktidarı, muhalefeti
istediği gibi çekip çevirebilecek kudrette bir Lider olarak nitelendiriyorlar
iyi mi?
E, yani, böylesine kudretli bir lider ise Erdoğan…
Kapatın dükkânı gidin gaaaari!
*
Acayip bir ruh hali bu.
Altılı masadaki krizden
bile Erdoğan’ı sorumlu tutmak.
Biz de, buralarda İktidar’ın eğitim, kültür, aile
politikalarını ya da politikasızlıklarını eleştirip duruyoruz!..
Olur mu abi!..
*
Tuhaflık ki ne tuhaflık!..
“Masayı Erdoğan dağıttı!” dedikten sonra…
Masadaki genel başkanlardan oluşan kümeyi “Sarı Muhalefet” olarak
nitelendirenleri bile gördük.
Yok öyle sosyal medya trolleri filan değil; ciddi ciddi nam,
unvan sahipleri…
“Sarı Muhalefet Erdoğan için çalışıyor”muş, bunu bile
dediler..
İyi mi?!
“Sarı Sendika” ne
demektir?
Bilirsiniz:
Sermayeyle anlaşmalı
işçi sendikası.
İşçinin hakkını savunur görünüp, patrona çalışan sendika.
İşte iddia o ki,
“Muhalefet, Erdoğan
ile anlaşmalı!
Karşı çıkar gibi
görünüyor ama Erdoğan için çalışıyor!”
*
Hani günün birinde Erdoğan seçim kaybetse…
Ve yerine gelenler, memleketin her işini (tıpkı 6’lı masanın bir aday belirleme mevzuunda yaptığı gibi) yüzüne
gözüne bulaştırsa…
Şantajlar, tehditler, ölümler, sıtmalar (yine) havalarda
uçuşsa…
Birbirlerinin kafasına anayasa kitapçığı fırlatsalar!
Ne diyecekler?
“Sarı Muhalefet, Erdoğan’a yarasın diye kazandı!
Yükün altında Erdoğan
kalacaktı, bunlar kaldı!”
*
Şimdi bunlar…
Bir “sağlık kurumu”na
başvurmayı düşünseler…
“Ya Erdoğan’ın
adamlarıysa” diye şüphe etmezler mi?
*
Gidip birilerine okutup, üfletmeyi düşünseler…
“Erdoğan’ın bütün
hocaları ayarlamadığını nereden bilecez abi!” demezler mi?