Dolar (USD)
34.53
Euro (EUR)
36.12
Gram Altın
2963.66
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
21 Eylül 2016

Kafasızlar

Bir konferans için yurtdışından dönüyordum. Sorun yaşamayayım diye havalimanına biraz erken gitmiştim. Benim gibi erken gelen başka biri de vardı, Şevval Sam. Özellikle anadilim olduğu için Sayın Sam'ın Zazaca parçaları seslendirmesini keyifle dinliyorum. Ne yalan söyleyeyim, El Kajiyu00ea'yi Şevval Sam'dan daha iyi okuyan zor bulunur.

Merhabalaşma faslından sonra kendisi ile sohbet imkanımız oldu, önce Zaza olduğumu ve okuduğu Zazaca parçalarının iyi bir dinleyicisi olduğumu söyledim, gülümsedi, memnuniyetini dile getirdi.

Şevval Hanım bölgeyi sordu, çözüm süreci buzdolabına kaldırılmadan önceydi, bölge insanının Çözüm Süreci ile ilgisini benden de öğrenmek istedi. Kendisine bütün Türkiye'de görülen memnuniyetin daha fazlasıyla bölgede görüldüğünü nedenleri ile anlattım. Sürecin bazı "arızalara" sahip olduğunu, sabote edilmemesi halinde bu pürüzlerin giderilebilir türden olduğunu anlattım.

Şevval Sam'ı bilirsiniz, gözleri ışıl ışıl parlıyor. Ben bölge halkının memnun olduğunu söyler söylemez parlayan gözlerden eser kalmadı. Normal yaşamında ne kadar hırçın bilmiyorum, lakin oracıkta birden "zalim" bir Şevval Sam görüntüsü çizdi.

Sebebini yazacağım, ancak insanların başkalarının çocuklarının ölümünü kutsaması hiçbir ahlaka sığmaz. Şevval Sam da, "Ne çözümü, PKK kandırıldı. Türkiye'de kimse ölmüyor, ama Suriye'de çocuklar ölüyor" diye önce alakasız sandığım bir çıkış yaptı.

Safız! Haklısınız, Suriye kan gölü dedim.

Hay demez olaydım.

Celallenen Sam, "Tayyip öldürüyor Tayyip, her gün yüzlerce çocuk Tayyip efendinin kaprisleri yüzünden ölüyor" demesin mi?

Gardımı alıp, kadın ve çocukların çoğunlukta olduğu yüzbinlerce Suriyeli Tayyip sayesinde ölümden kurtuldu dedim. Sohbetimizin havası iyice bozulmuştu, zoraki gülümsemeler yerini istekli somurtkanlıklara bırakmıştı. Tayyip Erdoğan'ı sahiplenmemi kendince yorumladı.

Şevval hanım "mesleği gereği" derhal konuyu para ve 'satılık'a taşıdı, "gazeteden ayda binlerce lira alıp yazarsanız elbette ki kaleminiz Tayyiplerin cinayetlerini de örter" dedi. Ayrılmadan önce beyefendiliğimi bozmadan, lakin söylediği son cümleden dolayı hanımefendiyi bin pişman ettiğim 'gazeteden binlerce lira' meselesini deştim. Söylediklerini geri aldı.

Son olarak sizler zan, evham ve kuruntularınızdan kurtulamazsınız, çünkü Tayyip Erdoğan düşmanlığı "objektifinizi" yakmış dedim ve ayrıldım.

Daha başka aydın, sanatçı ve akademisyen ile de konuyu tartıştığımızda Erdoğan düşmanlığının kendilerinden neler alıp götürdüğünü görmüşüzdür.

Geçen gün Levent Gültekin'i izledim, ne zaman söylemiş bilmiyorum, ancak Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı adamda beyin haşlamasına yol açmış. Köpürüyor "kapalı perde" tv kanalında, hani şu Türkiye İslami yapılanmaların araştırmacısı Ruşen Çakır'ın internet üzerinden "kapalı devre" yayın yapan kanalından.

"CHP'ye ne oldu, MHP nerede, Erdoğan ne yaptı size?.." diyor da diyor. Eskiden (dindar, İslamcı değil) "dinci" olduğunu bildiğimiz Levent Gültekin su aygırı gibi, "Erdoğan'a, kardeşim sen ne yapıyorsun diyecek bir haysiyetli adam yok mu..?" diye imdat çığlığı atıyor. Ahlaksızlarla bir olup ahlakbazlık ipinde oynayan Gültekin battığı o çamurda debelenmekten keyif alıyor.

İnsanın karşısına alıp, kardeşim derdin ne? Ne oldu sana? Şöyle bir kafacığını kaldır çevrene bak. Bak Suriye ve çevrende neler dönüyor gör diyesin var, ama kafa nerede?

Dedim ya, Erdoğan düşmanlığı bunların yarım metre ilerisini görmelerine mani.

Yahu 1 yıl içinde yeni haritaları akıllı telefonlarınızdan görüp, kalmışsa aklınız küçük dilinizi yutacaksınız. Dünya yeniden kuruluyor, savaşlar vekaletten asalete evirilmek üzereu2026 Türkiye sizin Erdoğan takıntınıza kurban mı olsun?

Bir diğeri, paralel üzerinden gidiyor. Ne dediğini bilmiyor numarasına yatarak; "Samanyolu Televizyonu kapatılmamalıydı" diyor. Soruyor beriki, "yani terör örgütünün tv kanalı mı olsun diyorsunuz?" Bizimki, "yok, ama o kanalda demokratlar program yapıyorlardı." diye mazeret ürettiğini sanıyor. Bu parti başkanına göre bazı demokratlar terör örgütünün kanalında program yapıyor ise o kanal terör örgütü kanalı olabiliyor ve yayınına dokunulmaması gerekiyormuş.

Peki, bunu neden yapıyor dersiniz?

Derdi, Erdoğan Türkiye'sini, 'demokratların proğram yaptıkları kanalı' kapatan ülke olarak göstermek.

Yuh yani!