Kadir gecesi ömre bedeldir
Bismillêhirrahmênirrahim
MUHTEREM Milat okuyucuları Cuma gününüz hayırlı
olsun. Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun… Salât ve selâm
Sevgili Peygamberimiz, biricik önderimiz Hazreti Muhammed Mustafa’nın (s.a.v)
üzerine olsun.
Önümüzdeki pazartesi günün gecesi KADİR
GECESİ’ne ulaşacağız. Bu vesileyle bu haftaki sohbetimizde bu konuya
değineceğiz.
Ömre bedel bir gece olabilecek Kadir gecesini
rahmetiyle bizlere ikram buyuran yüce Allah'ımıza hamd ederim. Sevgili
Peygamberimiz Kadir Gecesi’ni Ramazan geceleri arasında aramamızı ve bol bol
ibadet ve dua ile taçlandırmamızı öğütlemiştir.
Gündüzleri, geceleri, ayları ve yılları
oluşturan tabîat kanunlarını halk eden yüce Allah'ımızdır. Rabbimizin
ayrıcalıklı kıldığı süreçler dışındaki bütün zamanlar, tüm geceler birbirlerine
eşittirler.
Hac aylarını içine alan, dört büyük haram ay, bir
diğer anlatımla dört büyük barış ayı Rabbimiz tarafından ayrıcalıklı kılındığı
gibi, oruç ibadetinin tahsis buyurulduğu Ramazan da farklıdır. Cuma günü de
özellikli bir zaman dilimidir.
Kadir gecesi ise üstünlüğünü Kur'an'ın
bildirilerinden alan muhteşem bir gecedir. Halk kültürümüzde kutlanan Mevlid,
Regâib ve Berat kandilleri, bu kandillere konu geceler, diğer gecelerden farklı
değildir. Ancak bunun bir istisnası var, o da Kadir Gecesi’dir.
Güzel kardeşlerim; Kadir gecesiyle ilgili olarak
yüce Mevla'mız hayat kitabımız Kur'an-ı Kerim'de bir sûre indirmiştir. Kadir Sûresi denilen bu sûrede, Kadir
gecesinin özelliği ve güzelliği özetlenmiştir. Bu surede Rabbimiz şöyle
buyurur:
“Biz,
Kur'an'ı, (Kur'an'ın insanın
yaratılışını ve bilgiye yetenekli kılınışını konu alan ilk ayetlerini) Kadir gecesinde indirdik. (Ey Peygamber/ bu sûreye muhatap olan ey
insan!) Sana Kadir gecesinin yüceliğini/hüküm
gecesi oluşunu/ büyüklüğünü kim bildirebilir ? Kadir gecesi bin aydan daha
hayırlıdır.
“Rabbinin koyduğu yasalar çizgisinde melekler ve (Vahiy meleği Cibrîl olan) er- Rûh (insanlara,
canlılarla ve tabiata yönelik) her bir tür görev için bu gecede inerler de inerler. Bu gece fecrin/tanyerinin ağarmasına kadar
devam edecek bir Selâmdır (güvenlik,
, günahlardan arınma ve yücelme gecesidir.)”
Güzel kardeşlerim! Anlamını sunduğumuz bu
sureyi, dört bölüm halinde açıklamaya çalışacağız. Ancak burada bir ilave daha
yapalım: Yüce kitabımız Kur'an'ın Duhan sûresinin ilk ayetleri sanıldığı ve çoğu zaman anlatıldığı gibi Berat
gecesiyle ilgili olmayıp Kadir gecesiyle alakalıdır. Kadir sûresi ile birlikte Duhan Sûresi’nin ilk ayetleri birlikte okunduğunda
Kadir gecesinin anlamı daha iyi bir şekilde kavranabilir. Şimdi Kadir sûresini bölüm
bölüm açıklamaya başlayabiliriz.
I. Kadir, Kur’ân’ın İndirildiği
Gecedir
Kadir sûresinin ilk
âyetinde şöyle buyrulmaktadır.
“Biz Kur'an'ı, (Kur’ân’ın insanın yaratılışı ve bilgiye yetenekli
kılınışını konu alan ilk âyetlerini) Kadir gecesinde indirmeye başladık…”
Kardeşlerim; Bu gecede indirilen Kur’ân veya Kur’ân’ın indirilen ilk ayetleridir, Bu sebeple Kur'an'la alakalı bazı bilgilerimizi
hatırlamalıyız. Bu surenin indirilişinin bir amacı da bu konuyu hatırlatmak olsa
gerektir.
Kur’ân Evrenseldir
Kur'an Allah'ın kitabıdır. Söz ve mâna olarak,
23 senelik zaman süreci içinde aziz Peygamberimiz Hz. Muhammed'e âyet âyet,
sûre sûre indirilmiştir, Peygamberimiz tarafından okunmuş, tebliğ edilmiş,
yazdırılmış ve hükümleri de uygulanmıştır. Ayrıca Peygamberimiz ve müminler tarafından ibadet dili
olarak da kullanılmıştır.
Güzel kardeşlerim, Kur'an belli bir zaman süreci
ile ilgili olarak gönderilmemiştir. Kur'an evrenseldir. Tüm insanlığa hitap
eden kitaptır. Kur'an Kıyamet Günü’ne kadar geçerli ilahi yasalar dizisidir.
O'nu bize tebliğ eden ve açıklayan Hz. Muhammed de evrenseldir, Peygamberliği
Kıyamet Günü’ne kadar geçerlidir.
Kur’ân Allah’ı ve İnsanı
Tanıtır
Kur'an bize bütün varlıkların halikı olan yüce
Mevla'mızı tanıtır. O, bize evreni açıklar. Kur'an bize insanı ve onun
ebediliğe erdirilmiş sorumlu bir varlık olduğunu öğretir. Kur'an bize yeryüzü
tarihini, peygamberler örneğinde özetler. Kur'an bize insanın insanı sömüremeyeceği muhteşem bir hayat düzeni de sunar.
Ana Görevimiz Kur’ân’ın Bütününe İnanmak ve Onu Yaşamaktır
Bizim bu kitaba karşı görevlerimiz vardır. Ana
görev; bu kitaba inanmaktır ama yalnızca inanç esaslarına değil. İnsan hayatını
yönlendiren bütün esaslarına iman etmekle yükümlüyüz. O'nun her bir yasası
taptazedir. Çağımızın ihtiyaçlarına cevap verebilecek niteliklidir. O'nun
ahiret hayatına iman gibi bir inanç esasını, adalet ve zekât gibi bir emrini veya faiz ve
zina gibi bir yasağını ya da aile, miras ve ceza gibi sunduğu sistemlerden
birini inkâr, Kur'an'ın bütününü inkârdır. O'nun bütününe iman etmekle
yükümlüyüz. O'nda eksiklik yok, O'nda fazlalık yok, O, insanın ihtiyaçlarına cevap verebilecek
yüceliktedir.
Güzel kardeşlerim, inanmak ona karşı temel
görevimiz olduğu gibi onu orijinal harflerinden okumaya çalışmak, anlamanın
gayretini gütmek, anladıklarımızı uygulamak, uyguladıklarımızı uygulatmak ve de
insanlara tebliğ etmektir. Bütün bunlar Kur'ân anıldığı zaman hatırlamamız
gereken, Kur'ân'a karşı görevlerimizdir. Kur'an bizim yalnızca dünya hayatımızı
değil, ebedi hayatımızı da mutlu edecek kitaptır. Hamdolsun Rabbimize, bize
aziz kitabına iman etme bahtiyarlığına ulaştırdığı için.
Güzel kardeşlerim; burada bir hadisi zikretmeden geçemeyeceğim:
Peygamberimiz şöyle
buyurur: “Allah'ın kitabı Kur'an, çare O'na uymaktır. Zira Allah'ın kitabı
Kur'an'da sizden önce yaşamış bulunan toplulukların mutluluk ve felaket
haberleri vardır. Sizden sonra gelecek nesillerin de yararlanacağı hakikat
duyuruları vardır. O'nda, çağdaşlarınızın prensip edineceği düsturlar
mevcuttur. O'nu bırakanların, O'nunla yönetmek ve yöneltilmek istemeyen
zorbaların düzenlerini Allah başlarına getirir. Başka düzen yasalarıyla doğru
yaşantıya ermek isteyenleri Allah çıkmazlara saptırır. O, Allah'ın yapışılacak
ve yapışanları yükseltecek sağlam bir ipidir. O, takdim edecek çok yönlü bir
öğüttür. Dosdoğru bir hayat yoludur. O'na bağlı görüşler eğriliğe, duygular da
çirkinliğe sapmaz. Diller de ancak O'nunla batınlara kayıp sürçmez. Âlimler
O'nun gerçeklerine doyamaz. O'nu ölçü edinerek karar veren doğruya erer, O'na
göre amel eden sevap kazanır. O'nunla hüküm veren adaletli olur, adalet dağıtır.”
Sohbetimizin Kur’ân ile ilgili bu bölümünü, bizler
gibi asırlar sonra gelerek Ona iman etmiş olanların alacağı armağanlara açıklık
getiren bir hadisle bağlayalım:
“Ebu Cum’atil
Ensari isimli sahâbi şöyle anlatıyor: Aziz Peygamberimizle beraberdik. O'na şöylece
sorduk: Ey Allah'ın Peygamberi, biz sana, senin evrensel elçiliğine inandık.
Sana indirilen Kur'an'a iman ettik. Kur'an'ın emirleri ve yasaklarını da
uygulamaya çalışıyoruz. Bizden daha fazla b sevaplar, armağanlar, mükâfatlar
alacak kullar var mı?
Aziz Peygamberimiz bize şöyle buyurdu: Ben aranızdayken, bana
Kur'an vahyi indiriliyor iken, sizin inanmanızdan ve Kur'an yasalarına bağlı olmanızdan daha tabii
ne olabilir. Ama benden sonra gelecek nesiller içinden öyle insanlar çıkacak
ki, onlara; ‘ İşte size Allah'ın kitabı Kur'an denilecek. Onlar Kur'an'a ve
içindeki buyruklara inanacaklar. Beni görmedikleri, benim tarafımdan tebliğ
edildiğine tanık olmadıkları halde Kur'an'a inanacak ve Kur'an insanı olarak
yaşamaya çalışacaklar. İşte onların alacağı ilahi armağanlar sizin
alacaklarınızdan çok çok daha büyük olacaktır. “
II.
Kadir Bin
Aydan Daha Hayırlı Olan Gecedir
Güzel kardeşlerim; sûrenin ikinci bölümünde şöyle buyuruluyor:
“ Kadir gecesi bin
aydan daha hayırlı bir aydır.”
Sevgili kardeşlerim; bin ay ve fazlası, uzunca
bir insan ömrüne tekabül eder. Dolayısıyla ayetin bu bölümünün anlamı şudur: bu
gece ömre bedel bir gecedir. Ondan da hayırlıdır.
Bin ay ve daha da fazlasından hayırlı bir gece.
Hayırlı bir gece de, nasıl hayırlı bir gece?
Kur'an bize bunu açıklamıyor. Ama ‘Hayır’ Kur'an'ın kullandığı
kavramlardan biridir. İyi olan, güzel olan, doğru olan, ferde, aileye, topluma
yarar sağlayan Allah'ın rızası kazanılabilecek her bir şey hayırdır. Böylesi
genel bir anlamı düşünerek ayete bir daha bakabiliriz.
Kadir gecesi değerlendirebilecekler için yalnızca
biz müminler hakkında değil, tüm insanlar hakkında bin aydan daha hayırlı
olabilecek bir gecedir. Böyle bir geceyi bize ihsan buyurduğu için yüce
Mevla'mıza hamd ederiz.
III.
Kadir Meleklerin
Görevlerle İndiği Gecedir
Ayetin sevgili kardeşlerim; Kadir sûresinin üçüncü bölümünde şöyle
buyrulmaktadır.
“Rabbinin koyduğu yasalar çizgisinde melekler ve ( Vahiy veya Vahiy meleği Cibrîl olan) er- Rûh (insanlara,
canlılarla ve tabiata yönelik) her bir tür görev için bu gecede inerler de inerler.”
Güzel kardeşlerim; konu, meleklerin vahiyle veya
vahiy meleği Cibril ile insanlara,
canlılarla ve tabiata yönelik görevlere ilişkin inişi olunca, meleklerle alakalı bazı özet
bilgiler sunmama müsaade
buyurunuz.
Melekler ve Görevleri
Sevgili kardeşlerim; melekler, Allah'ın
insanlardan önce nûrdan yarattığı varlıklardır. Onların varlığına iman etmek
farzdır. Melekleri inkâr, kişiyi kâfirlerden kılar. Nûrani bir maddeden
yaratıldıkları için, aslî hüviyetleri içinde ancak peygamberler tarafından
görülebilirler. Göklerde yaşarlar, görevleri gereği yeryüzüne de inerler.
Erkeklik ve dişilikleri yoktur. Yemezler, içmezler ve uyumazlar, süratle gider
ve gelirler. İnsan sûreti dâhil değişik suretlere girebilirler. Onların farklı görevleri
vardır.
Evrenle İlgili Görevleri: Evren ve yerküremizle ilgili vazifeleri
gezegenler arasında düzeni sağlamak, onları yörüngelerinde seyrettirmek, rüzgârları
yönlendirmek, yağmurları yağdırmak, toprak bitkilerini programlamak ve
bitirmek, öz ifade ile evrende ve yerküremizde vücuda gelen bütün tabiat olaylarını
düzenlemek, yönetmek ve sonuca götürmektir.
İnsanlarla İlgili
Görevleri: İnsanlara iyi, güzel ve
doğru olan duyguları ilham etmek, müminlerin kalbi dirençlerini artırmak ve
onlara dua etmek ve insanların iyi ve kötü amellerini yazmak ve arşivlemek,
onları kader programında yer almayan tehlikelerden korumak, vesairedir.
Kur’ân’a dayalı olarak yapılan açıklamalardan
anlaşılacağı üzere melekler insanlarla, canlılarla ve tabiat olaylarıyla ilgili
olarak yeryüzüne inerler de inerler.
Biz Fussilet suresinin
30-31. âyetlerinden alacağımız misalle
yetineceğiz. Bu âyetlerde şöyle buyrulur:
“ Melekler, Rabbimiz
Allah'tır deyip de İslâmi çizgide dosdoğru yaşayanlar üzerine sıkça inerek onları şöylece müjdelerle: Siz, korkmayacaksınız ve üzülmeyeceksiniz . Sizler vaat edilen Cennet ile de sevinin. Biz sizin dünya hayatınızda da âhiret
hayatınızda da dostunuzuz, dostunuz kalacağız…”
Değinildiği gibi Meleklerin Kadir gecesi inişi
daha bir geneldir. İslam bilginleri bu inişin doğumlarla, ölümlerle,
rızıklarla, tabiat olaylarıyla ilgili olduğu üzerinde müttefiktirler. Âyetlerin
işaretleri de bu yöndedir.
Doğumlar, Rızıklar ve
Ölümler Kader Planıyladır
a. Şura sûresinin 49. ila
50. âyetlerinde açıklandığı üzere dilediğine kız, dilediğine erkek, dilediğine
erkek ve kız veren, istediğini de kısır
kılan yüce Allah'tır.
b. Rızıklar da Yaradan'ın
tekelindedir. O her bir canlının rızkını üstlenen Rab’dır. Kur'an Ankebut
suresinin 60. ayetinde bizleri şöylece uyarır:
“Nice hayvanlar, sürüngenler böcekler vardır ki onlar kendi
rızıklarını taşıyamazlar. Onları da sizi de Allah rızıklandırıyor.”
Bu ayet aziz kardeşlerim; Mekke'den Medine'ye
hicret etmek durumunda kaldıklarında, biz ne yeriz ne içeriz nasıl barınırız
diye endişelere kapılan sahâbileri teselli sadedinde indirilmiştir.
c.
Doğumlar ve rızıklar gibi
ömürler de İlahi Kader’le programlıdır. Bu gerçek Âl-i İmran 145 de şöyle
açıklanır: “Her bir nefsin ölümü yalnızca Allah’ın yasasına bağlıdır.Belli
bir süreye göre yazılmıştır…”
IV.
Kadir,
Fecire Kadar Selâm Olan Gecedir
Bu gece güneşin
batışından tan yeri ağarıncaya kadar, Kur'âni ifadeyle fecrin doğuşuna kadar
selam olan gecedir:
“Bu gece fecrin/tanyerinin ağarmasına kadar devam edecek bir
Selâmdır (güvenlik,
, günahlardan arınma ve yücelme gecesidir.)”
Fecir, orucun başlayacağı ve sabah namazının
kılınabileceği ilk vakittir.
Kardeşlerim! Sûrede geçen “Hayır” sözcüğü gibi
“Selâm” sözcüğü de açıklanmıyor. “Selâm”
anlamı geniş olan Kur'an kavramlarından biridir.
“Selâm” Allah'ın isimlerinden biridir.
Müslümanlar arasında selamlaşma şeklidir. Meleklerin, müminleri Cennet
kapılarında hoş geldin diyerek karşılarken kullanacakları ifadedir.
Cennetliklerin selâmlaşma biçimidir ve Kur'an'da selâm, Hz. Yahya ve İsa
örneklerinde görüldüğü gibi; doğum günü ile, ölüm günü ile ve de diriliş günü
ile alakalandırılan bir kavramdır. Bu kavramın geniş anlamlarından hareketle Kadir
Gecesi’nin bir mnen diriliş, günahlardan
arınış, mutluluğa açılış gecesi olduğunu
söyleyebiliriz.
Kadir Hangi Gecedir?
Sevgili kardeşlerim; Kadir gecesi ne zamandır? Cevabı
özetleyeyim:
Kur'an-ı Kerim'deki ilgili ayetlerin
işaretleriyle Kadir gecesi Ramazan geceleri arasında bir gecedir ama belirli
değildir. (Bakara 185; Kadir 1) Bu konuda Aziz Peygamberimizin bazı hadisleri de
var. Onlar Ramazanın son on gününü, son on gününün tek gecelerini işaret
ediyorsa da, belirlemiyor.
Sakın ha bir gaflete düşüp de Kadir gecesini
yalnızca Ramazanın 27. gecesinde aramaya kalkmayalım. Ramazanın 1. gecesi de,
3. gecesi de, 15. gecesi de Kadir gecesi olabileceği gibi, 21. ve 29. gecesi de olabilir. Dolayısıyla biz Ramazanda her gecemize kulluk bilinciyle başlayalım.
Ramazan gecelerimiz içinde her bir gece, telefonlar aracılığıyla olsun ana
baba, akraba ve dostlarımızdan bir kişiyi
arayalım. Maddi ve mânevi yardımlar yapalım. Namaz kılalım. Rabbimizden
bağışlanma dileyelim. Geleceğimiz için dualar edelim.
Kadir Gecesi Ne Yapılabilir?
Sevgili kardeşlerim; evet, Kadir gecesi müstesna
mı müstesna bir gecedir. Bu gecede yapılabilir olanlar her bir gecede yapılabilir
olanlardır. Yardımlar, namaz, tövbe ve geleceğimizi kuşatan dualar. Ama aziz
Peygamberimiz, bu geceyi dua ile özellikle de bir dua şekli ile
değerlendirmemizi öğütlemektedir.
Sevgili
Peygamberimizin eşi Hz. Aişe validemiz, Peygamberimize sordular:
Ya Rasûlallah, ben
kadir gecesine ulaştığımın bilincine erersem nasıl dua edeyim? Peygamberimiz de
O'na şöyle dua et buyurdu:
“Allah'ım affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet. Allah'ım
affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet. Allah'ım affedicisin, affetmeyi
seversin, beni de affet.”
Aziz kardeşlerim; Namaz ibadetine bir daha dikkatlerinizi
çeker, hepinize içinde Kadir geceleri bulunan nice yıllar niyaz ederim. Allah'a
emanet olunuz.