"Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır!.."
Fert ve toplum olarak hayatımıza sayısız güzellikler katan rahmet, bereket ve arınma mevsimi Ramazan-ı şerif ayının içinde bin aydan hayırlı olan “Kadir gecesi” vardır. Bu mübarek gece hakkında, yüce Kitabımız’da müstakil bir sure bulunmaktadır. Bu sure-i celile mealen şöyledir:
“Süphesiz, Biz
onu (Kuran-ı kerimi) Kadir
gecesinde indirdik. Kadir gecesinin (faziletini) Sen nereden
bileceksin! Kadir gecesi, (içinde Kadir gecesi olmayan) bin
aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail aleyhisselam) o gece,
Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına
kadar, (ibadet ehli için) bir esenliktir.” (Kadr 1-5)
İnsan hayatının
önemli fırsatlarından biri olan “Kadir gecesi” hakkında, Efendimiz
aleyhisselam şöyle buyuruyor:
“Her kim,
faziletine inanarak ve mükâfatını sadece Allahü Teâlâdan bekleyerek, Kadir
gecesini (ibadet, taat, hayır ve
hasenatla) ihya ederse, geçmis günahları affolur.” (Buhari)
Kadir gecesinin
hangi gece olduğu hususunda, İslam âlimlerinin farklı içtihadları vardır. Ancak
çoğunluğun görüşü, Ramazan ayının yirmi yedinci gecesi olduğu, şeklindedir. Bir
hadis-i serifte buyuruldu ki: “Kadir gecesi, Ramazan’ın 27. gecesidir,” (Ebu
Davud) İmam-ı A’zam hazretleri de, “Kadir gecesi”nin, Ramazan’ın
27. gecesine çok isabet ettiğini, söylemiştir. Aslında Ramazan ayı boyunca
bütün geceleri “Kadir gecesi” ümidiyle ihya etmek, en uygun
olanıdır. Zaten; “her geleni Hızır, her geceyi Kadir bil,” sözü de bunun
için söylenmiştir.
Allahü Teâlâ, Kadir
gecesinin dışındaki bazı şeyleri de gizli tutmuştur. Bunlar: 1) Cuma
günü içerisindeki duanın kabul olduğu saat. 2) Beş vakit içerisindeki “Salât-ı
vustâ” namazı. 3) Esma-i hüsnâ içerisindeki İsm-i Azam. 4) Bütün
taat ve ibadetler içerisindeki rıza-i İlâhî. 5) Zaman içerisindeki Kıyamet
günü. 6) Hayat içerisindeki ölüm vakti. Bu önemli hususların gizli olması,
dikkatli müminleri; her zaman uyanık olmaya ve zamanlarını çok iyi
değerlendirmeye sevketmiştir…
Çok kıymetli bir
fırsat olan bu mübarek geceyi şöyle ihya etmeye çalışmalıyız:
1- Günahlarımızın affı için çok tevbe istiğfar etmeliyiz.
2- Peygamber Efendimize bol bol salevat-ı şerife
getirmeli, hiç olmazsa birkaç kere can û gönülden, “es-salâtü ve’s-selâmü
aleyke yâ Resûlellah” (Allah’ın rahmeti ve esenliği Senin üzerine olsun, ey
Allah’ın Resû) demeliyiz.
3- Çok Kuran-ı kerim okumalıyız. Kuran-ı kerim, Allahü
Teâlânın son mesajıdır. O’nun anlaşılması ve uygulanması hâlinde insanlık, sıkıntılardan
kurtulup mutlu olacaktır. Bu itibarla, “Kadir gecesi”ni; Kuran-ı
kerimi tanıma ve öngördüğü fazilet ilkeleri doğrultusunda yaşamaya karar vermek
için, fırsat bilmeliyiz. Âyet-i kerimede buyuruldu ki: “Gerçekten bu Kuran,
en doğru olan yola götürür ve iyi işler yapan müminler için; büyük bir mükâfat
olduğunu, müjdeler.” (İsra 9)
4- Bu gecede; kendimize ve bütün müminlere çok dua
etmeliyiz. Çünkü dua, ibadetlerin özüdür. Âyet-i kerimede buyuruldu ki: “De
ki: Kulluk ve duanız olmazsa, Rabbim size ne diye değer versin!” (Furkan
77)
Resulullah
sallallahü aleyhi ve sellem, “Kadir gecesi”nde şöyle dua etmeyi tavsiye buyurmuştur:
“Allahümme inneke afuvvun, tuhibbu’l-afve fa’fu annî.” (Allahım!
Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin, beni affeyle.) (Tirmizi)
5- Bu mübarek gecede; gaflet içinde geçen günlerimizi
sorgulamalı ve kendimizle hesaplaşmalıyız. Hadis-i serifte buyuruldu ki: “El-keyyisu
men dâne nefsehü ve amile limâ ba’del-mevt.” (Akıllı kişi, kendini
hesaba çeken ve ölüm sonrası için çalısandır.) (Tirmizi)
6- Muhtaçlara elden geldiği kadar yardım etmeli ve sadakalar
vermeliyiz. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Mallarınızı zekâtla koruyun,
hastalarınızı sadaka ile tedavi edin, bela dalgalarını da dua ile karşılayın!” (Cami’us-sagir
3728)
7- Bu gecede ve bütün mübarek vakitlerde, günahlardan
titizlikle uzak durmalı, ibadetleri ve her çesit hayratı artırmalıyız. Zira
Allahü Teâlâ, tarafından sevilen kimse, faziletli vakitlerde faziletli
amellerle meşgul olur. Buğzettigi kişi ise; faziletli vakitlerde kötü işlerle
meşgul olur.