Geceye mektup
Ey insan idrakini aciz bırakan gecelerin en sırlı olanı. Seni hakkıyla takdir ve takdis edemeyeceğimi seni yaratan Rabbim bildiriyor. Söze dökülenler, senin takdirinden ziyade sana olan hayret ve hayranlığı beyan içindir.
Yücelerin Yüce’sinden, aşağıların en aşağısında olana
inip ve onu yücelerin Yücesine ulaştıranın indirildiği gece sen semamıza ve
hanemize ve dahi cesed evimize hoş geldin.
Ömür yolculuğumuzun, kulluk iklimimizin, zihin sergimizin
ve gönül soframızın bütün kirlerinin affına yeniden yeniye başlamanın miftahına
vesile olmaya geldin hoş geldin ey leyli sevda aşkın en doyulmaz anı olan
geceyi pür-âlâ.
Bir zamirde üç sevgilinin olduğu Hû’nun bütün beşere ayan
olduğu ey takdir gecesi, aczimin beyanı imanımın azametinden ve hakiki
sevgiliye olan muhabbetimdendir.
Biliyorum, idrakim seni hakkıyla takdir edemeyecek. Çünkü
sen Sevgilinin sözlerini semama indirdiği ansın. Sen Sevgilinin en kirsiz ve
günahsız elçileri ve imanımın Sevgiliden sonra gelen mütemmim cüzleri olanların
indirildiği kutsal zamansın.
Sermestiz ve halvetteyiz, hem de mütekafiyiz senin için
hanelerimizde mümin ve müslim olduğumuz her yerde.
Yeniden doğuyoruz ve yenilere doğuyoruz bu gece. Yenimiz
hiç eskimeyen sürekli yücelerek ve kemale uğrayarak ona ulaşmanın kapısıdır
bilesin. Ki sen bu yeninin en yenisi ve bütün zamanların kalplere gıda ruhlara
şifa sinelere deva olan O ezeli Kelâmın indirildiği mukaddes ve hikmet dolu
gecesin.
Aczimin giryesidir bütün âsârım diyorsa da şair, asıl acizlik seni
anladım demektir ve bütün ömrünü seni anlamadan geçirmektir. Sana meftun ve
müptela bu acizin idrakine nur kalbine pür-sürür hayatına ezeli ve ebedi rehber
ol.
Huzurdayız bu gece ve huzur bulmaktayız ezeli sevgiliyle
perdesiz olmak ümidiyle. Bütün perdeler çekilsin, göz yaşları secdeyi ıslatsın
sevgilinin huzurunun heybet ve neşvesinden.
Ey vakti merhum. Öyle iman ediyorum ki sen efendimizin
kabul olan duaları gerçekleşen rüyalarısın. Ümmetine olan şefkat ve
merhametinin huzur u penahinin rızasına en uygun olan anısın.
Hû dedi ki ey Hû! Bu gece öyle bir Hû’yu semana
indireceğim ki sen o anı idrak edemezsin. Çünkü an senin tabirinle seksen üç küsur
sene lakin benim indirdiğim Hû’nun lisanıyla bin aydan daha hayırlıdır.
Ve ey Habibim sen ümmetinin ömrünün kısalığına üzülme
artık. Ömründe bu anı yakalayan her mümin ömrüne ömür katacak ve uzun yaşayan
ümmetlerden daha da uzun yaşamış olacak.
Yeter ki ümmetin bu gecenin takdirini acizliğinde bulsun.
Hikmetini indirdiğim Hû’da görsün. Uygulamasını en sevdiğim Hû olan sende
bulsun.
Üç Hû olan gece zarfının içindeki mazrufların karşısında
kemal-i edeple aczimi beyan eder kusurlarımın affını dilerim. Dördüncü Hû olan
ve mazrufların en şerefli zarfı olan Kad(i)r vakti seni çok özlediğimi ve
hayatımın hayatı olmanı irademle sabaha kadar sende yaşayarak ve seni yaşayarak
beyan etmek isterim.
Beşeriyetin son demlerde acizlikleriyle perişan fakat
iradeleriyle hâlâ tam uyanamadığı veba ve taun felaketine bir fecir ol ey
mukaddes mazrufların en kıymetli zarfı.
Bu gece Kâbe’de iken Kâbe’den geçen ve sevgilide tavaf
edip onda buluşan hakiki hacılar gibi bende mazruflarında buluşmak için her
nerde ve ne halde olursam olayım vaktimi ibadete uzuvlarımı onun önünde secdeye
davet ediyorum. Ve irademi de bu mesuliyetten kurtardığıma emin olmak
istiyorum.
Ve bu nedenledir ki ta vakt-i fecre kadar takdir edilen
her emrin beşeriyetin şirkten şükre müminlerin de her halinde üç Hû zamirinin
kılavuzluğunda söylemden eyleme geçerek kul tavrı takınmaları için onun
huzurunda nedamet lisanımızın zikri şükür ibadetlerimizin ruhu olsun diyorum.
Ey hasretlik gözlerim olan Leyle-i Kad(i)r! Bir daha sana
senin zarfına kavuşur muyum bilemiyorum. Lakin her lahza mazruflarınla olduğuma
bütün atomlarım adedince iman ediyorum.
Bu gece emr-i hak vuku bulsa sevineceğim. Mazruflarımın
huzuruna çıkabilecek miyim diye hayretler içindeyim.
Hakiki bir acizliktir seni ve sendekileri anlamak.
İbadetten bi-tâb düşmektir bu gece hakiki aciz olmak.
Lisanım sussun halim arz etsin seni ve sendekileri aleme
her an
İman ve ahlakımızla fecr-i sadık cihanı teşrif etsin bu
dem.
Söz az ve öz gerektir vesselam...