Kadınlar Dünya Kupası: Kadınlar Futbol oynar mı?
Liglerde sezonun bitmesiyle birlikte takımlar tatile girdi. Fakat Temmuz ayında yeni bir heyecan, 2023 FIFA Kadınlar Dünya Kupası futbol turnuvası, 20 Temmuz-20 Ağustos tarihlerinde Avustralya ve Yeni Zelanda'nın ev sahipliğinde başladı.
Kadın millî
takımları arasında düzenlenen futbol turnuvası ilk kez iki ülkenin ev
sahipliğinde yapıldı. 24 takım yerine 32 takım yer aldı. Bu turnuvadaki para
ödülü miktarı, turnuva rekoru olacak. Önceki şampiyonaya oranla 80 milyon dolar
daha fazla dağıtacak FIFA.Toplam 110 milyon doları takımlar arasında
paylaştıracak. Kupada şampiyonluğa ulaşacak takıma 10, finaliste ise 7,5 milyon
dolar para ödülü verilecek.Turnuva bu sebeple ilklerin yaşandığı bir kupa
olarak tarihe geçecek.
Dört yılda
bir yapılan organizasyon, ilk olarak 1991'de, Çin'in ev sahipliğinde
düzenlenmişti.Kadın futbolunun başlangıç tarihi farklı ve aykırı bir süreçte
başlamış.
Kadınlar
arasındaki ilk futbol maçının 1895 yılında, Kuzey Londra'da oynandığı
bilinmektedir.
Avrupa
ülkelerinde 19. yüzyıl sonunda oynanmaya başlanıp, 1. Dünya Savaşı yıllarında
erkek nüfusunun azalmasıyla yükselişe geçen kadın futbolu,Türkiye’de ilk kez
1929’da tartışma konusu olmuş. Aslında tartışılan kadın futbolu değil
kadınların futbol oynayıp oynayamayacağıdır.
1930’lu
yıllar dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye’de de “beden eğitimi” ve
sporun önem kazandığı yıllardır. Bu dönem sporun kadınlar arasında da yaygınlaşmasına
önem verilen yıllar olsa da futbol kadınların yapacağı düşünülen sporlardan
olamayacağı için ilgi ve rağbet görmemiştir.
Son
yıllarda, birçok ülkede kadın futbolu gelişti. Hem kulüpler, hemde milli
takımlar bazında, “elbette başlamadan önce isteyen kişinin istediği sporu
yapabileceği gerçeğini savunduğumu belirtmek isterim. Burada bahsetmek
istediğim, sadece rekabet seviyesinde insan bedeninin sunduğu avantajlar ve
dezavantajları kadınlar açısından dile getirmek.
İsteyen
kadın futbol oynayabilir ve tüm diğer sporları da. Fakat biyolojik ve fiziksel
olarak kadına futbol hem estetik hem fiziksel hem biyolojik olarak zarar
verebilir. Bacaklar kalınlaşır misal… Göğüsler koşmaktan deforme olabilir... En
sıkıntılısı ise o tuğla gibi topun, kadın bedenine çarpmaları...
Yetenek
cinsiyete bakmaz diyenleri duyar gibiyim. Bazı sporlar cinsiyete bakar, kadın
futbolunun tek belirtisi uzun atkuyruğu saçlar da olamaz.
Kadınlara
çoğu spor yakışıyor, ama kadın futbolunu bir türlü yakıştıramadım nedense.
Kadınlar
için kaba ve zarafetten uzak...
Erkekler
oynuyorsa bizde oynarız dayatmasından başka bir mesajı yok.
“Erkekler
Futbolu Daha İyi Oynar” ve 'Voleybol Kadın Sporudur' gibi Söylemler ne kadar
doğru? Bunlara psikolojik ve biyolojik sebeplerle cevap verebiliriz. Biyolojik
sebeplere, yani erkek ve kadın bedeninin belirli spor dallarında avantaj ve
dezavantajları bilimsel olarak mevcut.
Futbol ve
basketbol gibi sporlarda çoğunlukla erkeklerin öne çıktığını görürüz. Jimnastik
gibi esneklik gerektiren sporlarda ise kadınlar öne çıkıyor. Elbette cinsiyet fark etmeksizin herkesin
istediği sporla ilgilenme hakkı var. Fakat biyolojinin, istediği sporla
ilgilenmek isteyen bu kişilere sunduğu bir hakikat var.
Olimpiyat
verilerine bakıldığında kas kullanımının daha çok gerektiği dallarda erkekler
kadınların önünde.
Kaslardan
başlayacak olursak, erkeklerde bulunan testosteron gibi hormonlar yağ oranı az
olan kasların oranını doğal olarak artırıyor. Basitçe bu kasların oranı daha
fazla olduğundan kas kullanımı gerektiren sporlarda daha avantajlı oluyorlar.
Bir kadının
ağırlığının ortalama yüzde 16’sını yağın oluşturduğu görülüyor. Erkeklerde ise
bu oran yaklaşık yüzde 8.
Kadınlarda
yağın erkeklere göre daha çok bulunmasının sebebi ise östrojen diyebiliriz.
Kalbin boyutu
da bir bakıma erkeklere avantaj sağlıyor. Özellikle koşu ve atlamalarda.
Konu
esnekliğe geldiğinde kadın bedenin daha iyi hareket kabiliyetine sahip olduğunu
görüyoruz. Kadınların en çok başarılı oldukları sporlar arasında sırasıyla
yüzme, tenis, aletli çalışma, koşu, voleybol ve jimnastik diyebiliriz.
Bu
bahsettiğimiz avantajlar ve dezavantajlar, belirli cinsiyetler ve sporlar
arasına örülmüş beton duvarlar değiller. Sadece kişisel bir yorum, cinsiyet
ayrımcılığı değil, bilakis kadın bedenine saygı duymaktır.