Kadın toprak gibidir!
Kadın ailenin temel taşıdır. Her kadın anne adayıdır. Anne; bir çocuk doğurmaz, bir toplumu doğurur. Toplumun sağlığı annenin sağlığı ile mümkündür.
Sağlıklı anne; mutlu, sevgi, güven ve saygı dolu bir aile ortamında oluşur. O zaman anneyi anlatmaya aileyi anlatmakla başlamalıyız.
AİLE: Anne baba ve çocuklardan oluşan, toplumun çekirdeği hükmünde olan ve toplumu ayakta tutan bir kurumdur.
AİLE: Kendisini oluşturan bireylerin mutluluk çeşmesi, birbirleriyle her şeylerini paylaştığı, evin bir korunak olduğu hatta cennetin dünyaya indiği bir müessesedir.
Aile; evdeki herkesin birbirine muhtaç olması, birbirine dayanması güvenmesi, biri olmayınca diğerinin yarım kalmasıdır.
İyi bir anne adayı eşini iyi seçmekle başlar hayat macerasına. Bunun için Allah Resulü seçim yaparken “sen dindar olanı seç” demiştir.
Aile beş sütun üzerine yükselir. Dayanışma, güven, ilgi, yardım ve fedakârlık.
İslâm’ın ideal aile modelinde, evler okuldur. Bu okul da hanımların hocaları kocalar, çocukların hocaları da annelerdir.
İyi bir anne, ancak huzur dolu bir ortamda oluşur. Huzurlu bir ortam oluşturmanın yolları araştırılmalı, emek verilmeli ki iyi bir anne ola bilinsin!
Öncelikle bir yuva “şartsız bir sevgi ”üzerine kurulmalıdır.
Şartlı sevgi: “Şöyle davranırsan seni severim öyle yaparsan seni sevmem…”mesajını verir.
Şartsız sevgi: “Seni sen olduğun için seviyorum…” demektir.
Evi cennetten bir köşe yapan “SEVGİ” cehennemden bir çukur yapan ise: “SEVGİSİZLİK” tir.
Sevginin cennetten bir köşeye dönüştürdüğü evlerde yetişen çocuklar, kendisiyle barışık, kendisine ve başkalarına güvenen, sevecen, umutlu, hoşgörülü ve mutlu bir insan olarak hayata atılırlar.
Sevginin tezahürü kıskançlıktır. Ama her kıskançlık sevgiden doğmaz. Bazen nefretin sonucudur. Sevgiden doğan kıskançlık sevgiyi geçerse sevgiyi bitirir.
Sevginin bedeli ilgidir. “Seni seviyorum” deyip de sevginin bedeli olan ilgi ve emeği göstermeyen biri, bedeli ödenmediği için haksız bir kazanç yapmak istemiştir.
Sevgisiz ve emeksiz bir aile, reisin baskısı ve zorbalığıyla bir arada tutulmak zorundadır. Böyle yuvalarda ev hapis gibidir. Aile reisi bir kral, geri kalan fertler ise asker hükmündedir.
Aile bireylerine özgürlük sevgiyle verilir. Sevgi olmayan yerde güven yoktur. Bir evde güven varsa gönülden teslimiyet vardır.
Teslim olmuş bedenler birbirlerine güzellikler adına ne varsa sunarlar. Bunu yapan olgu ise meveddet boyutuna gelmiş sevgidir.
Sevgi, saygı, güvenle birbirlerine fedakarlıkta sınır tanımayan evli çiftler, uyulması gereken kurallara dikkat ederlerse, muhakkak huzur dolu bir aileye sahip olacaklardır.
Duyguları karışık, aniden değişen, değişimde dengeyi sağlayamayan insanların oluşturduğu ailelerde ise mutluluğu sağlamak zordur.
Bencil ve çıkarcı insanlar mutlu aileler oluşturamazlar. Hayırda yarışmayan eşler ne mutlu olur ne de mutlu ederler.
Evdeki bütün acıları, elemleri, mutlulukları, sevinçleri paylaşmak için kurulmayan evlilikleri zor günler beklemektedir. Zira güzellikler paylaşıldıkça çoğalır, acılar ise paylaştıkça azalır.
İhtilafları ve anlaşmazlıkları çatışmaya ve kavgaya dönüştüren, bütün kararları kendisi alan, istişare yapmayan, birbirlerinin hassas konularına duyarsız, özel durumlarında anlayışsız olan çiftler aile olamaz.
Birbirine muhtaç olduğunu bilmeyen, birbirine dayanıp güvenmeyen, evdeki ve dışardaki yaptığı her işi ibadet şuuru ile yapmayan eşler, evi cehenneme çevirirler.
Kendi hatalarını görmeyip devamlı eleştiren, verdiği sözlerde durmayan, yalan söyleyen ve emanet şuuru olmayan insanlar hasta ruhlu insanlardır. Sağlıklı düşünemezler. Her ne kadar güzel bir ortam da olsalar da, şikayet için her zaman sebepleri vardır.
Hasıl-ı kelam; sevilen kadın güzel kadındır. Takdir edilen kadın mutludur. Kendini gerçekleştiren kadın ise huzurludur. Güzel, mutlu ve huzur içinde olan kadının erkeğine veremeyeceği hiçbir şey yoktur. Aksi durumda hayatı çekilmez olur.
Kadını Hak Teala toprak gibi olduğunu belirtir. Ne ekilirse o alınacaktır. Bu gerçek beylere duyurulur.J