Kadın istihdamı
TÜİK’in verilerine göre; ülkemizde toplam nüfusun yarısını (yüzde 49,9) kadınlar oluşturuyor. Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre 2021 yılında işgücüne katılma oranı yüzde 51,4 iken bu oran kadınlarda yüzde 32,8, erkeklerde ise yüzde 70,3 oldu. Diğer bir ifadeyle her üç kadından biri işgücüne katılıyor. İşgücü, ekonomik mal ve hizmetlerin üretimi için emek arzında bulunan veya bulunmak isteyen çalışma çağındaki nüfusu kapsıyor. Kısacası, işgücü, istihdam edilenlerle çalışmak isteyen nüfustan oluşuyor.
Son yıllarda hızla artan üniversite
sayısına paralel olarak yüksekokul ve fakülte, yüksek lisans ve doktora mezunu
olan kadınların sayısı da yükseliyor. İyi bir eğitim almak için hayatlarının en
güzel yıllarını ders çalışarak geçiren kadınlar, bu büyük emeğin karşılığını haliyle
iş piyasasına girerek almak istiyorlar.
İşgücüne katılma oranı eğitim durumuna
göre incelendiğinde, okuryazar olmayan
kadınların işgücüne katılma oranı yüzde 12,8, lise altı eğitimli kadınların
işgücüne katılma oranı yüzde 25,3, lise mezunu kadınların işgücüne katılma
oranı yüzde 32,5, mesleki veya teknik lise mezunu kadınların işgücüne katılma
oranı yüzde 38,5 iken yükseköğretim
mezunu kadınların işgücüne katılma oranı yüzde 67,6 oldu.
Kadınların eğitim seviyesi yükseldikçe
işgücüne daha fazla katıldıkları görülüyor. Ancak eğitim seviyesi yüksek, özellikle
genç kadınlarda işsizlik oranı ortalamanın üzerinde gerçekleşiyor. Bu durum vasıflı
çalışan alımı veya karar alma yetkisi olan görevler için daha çok erkeklerin
tercih edilmesinden kaynaklanıyor.
2021 yılında kadınlarda işsizlik oranı yüzde 14,7 olarak tahmin
edilirken, bu oran eğitim durumuna göre incelendiğinde, okuryazar olmayan kadınlarda yüzde 5,3, lise altı eğitimli kadınlarda
yüzde 11,2, lise mezunu kadınlarda yüzde 19,9, mesleki veya teknik lise mezunu kadınlarda
yüzde 21,8 iken yükseköğretim mezunu kadınlarda
yüzde 16,8 olarak hesaplanıyor.
Şirketlerde üst düzey ve orta kademe yönetici pozisyonundaki kadın oranı 2012
yılında yüzde 14,4 iken 2021 yılında yüzde
20,7 oldu.
Yönetici pozisyonundaki kadınların
sayısının son 10 yıldır belirgin bir şekilde artması sevindirici. Ancak bu
kadınların önemli bir bölümünün aile şirketi içinde istihdam edildiğini de
belirtelim.
Kadının çalışması ile ilgili algılar
incelendiğinde;
Sağlıklı bir aile hayatı için kadının
düzenli bir işi olmalıdır yüzde 43,1, sadece eğitimli kadınlar çalışmalıdır
yüzde 8,3, çalışma ortamı kadınlar için yeterince güvenli değildir yüzde 39,5,
aile geçimi için zorunlu değilse kadın çalışmamalıdır yüzde 49,9, kadının
çalışması geleneklerimize aykırıdır yüzde 13,9, çalışan kadınlar da çocuklarına
gerekli ilgiyi gösterir yüzde 69,8, kadınların çalışması için iş ortamı
mahremiyete uygun olmalıdır yüzde 73,4, kadının çalışması ve sosyal hayata katkı
sağlaması değerlidir yüzde 82,6, kadının asli görevi çocuk bakımı ve ev
işleridir yüzde 35,8, çalışan kadınlar evle ilgili sorumluluklarını ihmal eder
diyenlerin oranı ise yüzde 27,7 olmuş.
Sonuç olarak evini ihmal etmeyen
kadının, kendi aile yapısına uygun bir işte çalışıp aile bütçesine katkı
sağlaması çoğunluk tarafından faydalı bulunuyor.