Kadın haklarını anlamak, tanımak ve içselleştirmek
5 Aralık, Dünya Kadın Hakları Günü olarak kabul edilmektedir. Kadını anlamak, onu hak sahibi kişi olarak tanımayı ve bu gerçeklik ışığında kadın haklarını tanımayı ve içselleştirmeyi gerektirmektedir. Kadın, sahip olduğu kadın haklarıyla bir bütündür. Kadını ve haklarını birbirinden ayırmak hiçbir şekilde mümkün ve meşru değildir.
Kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olması, medeniyetin olmazsa olmazıdır. Medeniyetin ve insanlığımızın dayandığı değerler olan barış, adalet ve özgürlük, ancak kadın ve erkeğin eşitlik çerçevesinde insan haklarına sahip olmasıyla mümkündür. Kadın hakları, insan haklarıdır.
Dünyada çok ciddi bir barış yokluğu sorunu vardır. Dünyada barışın yokluğu, kadın haklarının sahici ve işlevsel anlamda uygulanmamasından kaynaklanmamaktadır. Kadına karşı savaşan, şiddet uygulayan ve hakimiyet kurma saplantısı içinde enerjilerini ve hayatlarını israf eden erkek yığınları olduğu sürece, dünyanın ve insanlığın barış yüzü görmesi mümkün değildir. Kadın hakları, insanlığın ve toplumların barışa ve refaha ulaşmasının temelidir.
Kadın hakları, evlilik olgusuyla yakından ilişkili bir kavramdır. Kadın, hür iradesiyle istediği kişiyle evlenme veya evlenmeme hakkına sahiptir. Kadını bir kişiyle evlenmeye zorlamak, bunun için baskı ve şiddet uygulamak, ağır bir insan hakları ihlalidir. Kadın, evliliği boyunca şiddetin hiçbir çeşidine maruz kalmamalıdır. Koca olmak, hiç kimseye kadına şiddet uygulama imtiyazını vermemektedir. Evlilik, kadın ve erkek arasında yasal nikahla gerçekleşmelidir. Evlilik boyunca erkek, hiçbir şekilde kuma getirme, informel yollarla ikinci veya üçüncü eş alma haklarına sahip değildir. Erkek, kadına cinsel açıdan sahip olduğu tapulu malı muamelesi yapamaz. Evlilik içinde dahi kadın cinsel ilişkiye zorlanamaz. Cinsel ilişkide kadının rızası mutlaka olmalıdır. Kadın, özel mülkiyet hakkına sahiptir. Mirastan eşit olarak pay alma hakkına sahip olan kadın, kendi malına sahip olma ve onu işletme hakkına sahiptir. Kadının özel mülkiyetine ve gelirlerine el koyma, kadın ve insan haklarının ihlali anlamına gelmektedir.
Kadın, memnun olmadığı bir evliliği veya ilişkiyi sürdürmek zorunda değildir. Kadının, evliliğini veya ilişkisini bitirme hakkı vardır. Kadının evlilikten veya ilişkiden çıkış hakkı, hiçbir şekilde inkar edilemez. Kadın boşanmak için, yasal yollara başvuru hakkına, nafaka alma hakkına, özel mülkiyetini koruma hakkına ve çocukların velayetini isteme hakkına sahiptir. Boşanmak istediği için veya boşanma sırasında hak talebinde bulunduğu için kadına karşı hiçbir şekilde şiddet ve baskı uygulanamaz.
Kadın, eğitim, çalışma ve sağlık başta olmak üzere hayatın bütün alanlarına katılma hakkına sahiptir. Kadının istediği işte çalışması, bir haktır. Kadın, eğitim, sağlık ve çalışma imkanlarına eşit bir şekilde ulaşabilmelidir. Kadın, erkeklerle aynı eşit ücreti almalıdır. Kadının çalıştığı işlerde sigortalı olarak faaliyet göstermesi gerekmektedir. Kadının emeğini istismar eden her türlü uygulama, kadın ve insan haklarını ihlal demektir.
Kadının kendisine özgü dini ve siyasal görüşlere sahip olma hakkı vardır. Kadın, bütün siyasal ve dini faaliyetlere katılma veya katılmama hakkına sahiptir. Kadına bir siyasal veya dini faaliyete katılma veya katılmama konusunda baskı uygulanamaz. Kadının hangi siyasal partiye oy vereceği veya hangi siyasal faaliyetlere katılıp katılmayacağı tamamen kadının bileceği işlerdir. Kadın, dini konularda kendisine özgü tercihlerde bulunabilir. Kadın, dini konularda tam bir din ve vicdan özgürlüğüne sahip olmalıdır. Kadının bir dini yaşama, öğrenme, eleştirme veya terk etme konusunda tam bir özgürlüğe sahip olması lazımdır. Dini ve siyasal tercihlerinden dolayı kadının hiçbir insan hakkı ihlal edilemez.
Kadının bedeni, sadece kadına aittir. Gerekçesi ne olursa olsun kadın bedeni üzerinde hiç kimse sahiplik iddia edemez. Kadına karşı yapılacak her türlü tecavüz, taciz ve ensest, ağır suçlar olarak kabul edilmelidir. Kadın, cinsellik konularında kendi kararını kendisi vermelidir. Hiç kimse, kadın adına onun cinselliğiyle ilgili karar veremez ve kendi kararlarını kadına dayatamaz. Kadının sağlığını koruma hakkı vardır. Kadının sağlığını tehlikeye düşürecek şekilde kadının bedensel varlığına karşı girişilecek her türlü girişim, birer insan hakları ihlalidir. Kadının yaşam hakkına yönelik her girişim, insanlığa ve kadına karşı işlenmiş bir suç düzeyindedir.
İnsani gelişim için kadın hakları alanında sürekli gelişim kaydetmeye ihtiyaç vardır. Kadın hakları konusunda gelişme kaydetmenin yolu, zihinlerin değişiminden geçmektedir. Kadın hakları konusunda adalet, özgürlük, barış ve eşitlik temelinde gerçekleştireceğimiz zihinsel değişim, kadın ve erkek için verimli ve yapıcı bir insani hayatın yolunu açacaktır.
