Kadın görgüsüzü İslamcı erkekler
Tatile gireli hayli oldu. Havalar iyice ısındı. Mübarek ramazan ayına da az kaldı. Durum böyle olunca bilhassa İslami kesimde tatil programını ramazan öncesine sıkıştırıp bir an önce tamamlamak isteği hasıl oldu. Ramazan ayının yaz dönemine tevafuk etmesinden beridir, oruç tutmayan kesim tatil için daha çok bu ayı tercih ederken oruç tutan mütedeyyin cenah da ramazandan önce bu görevi tamamlamak uğraşısı içine giriyor. Ramazan sonrası okul açılma tarihi yaklaşıp havalar görkemli sıcağından bir şeyler kaybetmeye başlayacağı için tatilin ramazan öncesi yapılması daha uygun görüldüğünden muhafazakar kesimde bir telaş, bir telaş görmeyin.
Daha okullar kapanıp da tatil sezonu açılır açılmaz kimi eşim dostum kimi yakın ve uzak çevremde olan kadınların endişeleri, sıkıntıları başlamıştı. Muhafazakar camianın, tatil yapma lüksüne sahip çevresinin kadın kısmını bir tedirginlik almıştı. Bu sıkıntı, mevzu bahis edilen kadın taifesi için son yıllarda tırmanışa geçen en önemli sorunlardan biridir aslında. Benzer dertten muzdarip bu kadınlar, kendi aralarında konuyu tartışıp çözüm yolu bulmaya çalışsalar da pek başarılı oldukları söylenemez. Çünkü daha havalar iyice ağırlaşmadan bile tatil moduna giren kocalarının pek bir keyifli ve mutlu olduklarını süzgün ve üzgün gözlerle izlemeye başlamışlardır.
Tatil bölgesi, mekanı hakkında eşlerine danışma ihtiyacı dahi hissetmeyen bu cebinde tatil yapmaya yetecek kadar para taşıyan muhafazakar, alnı secdeli, çoğu hacca veya umreye gitmiş, haftalık dersleri takip etmeye çalışan, karısının örtüsünü dar veya kısa olduğu için eleştirip durup daha İslami giyinmesini isteyen, yerli yersiz herkesten kıskanan, ağzı Kur'anlı bu zevat için tüm yılın yorgunluk ve kahrı bu tatilde çıkıyor gibidir. Hatta sanki tüm varlık sebepleri bu tatil üzerine inşa edilmiştir de diğer her şey bir angarya olmaktan öteye bir şey değildir. Bu denli iştiyakla beklenen tatil sezonuysa nedense bu adamların eşleri üzerinde böyle bir etki uyandırmaktan uzaktır.
Tam tersi bir şekilde bu mütedeyyin camianın kadınları, "Yine mi yaz geldi, bol yıldızlı otellere tatile mi gideceğiz?" diye, mırın kırın etmeye bile başlarlar. Fakat dünyadaki hiçbir kuvvetin kocacıklarını bu tatilden vazgeçirmeyeceğini bildiklerinden diğer taraftan da tatil alışverişine, hazırlıklarına başlarlar. Öncelikle kendisine ve varsa kızına haşema almalı, sıcak ve nemli iklimde bir nebze olsun rahat etmek için şile bezi türünden kumaşlardan yapılma tunik, etek ve pantolonları valize istiflemeli. Haşema seçmek bir kadın için işin en zor kısmıdır aslında. Son birkaç yıldır piyasada yer alan dar, tayt modelli olanları alsa kocası, "Bu ne böyle, tüm kalıbın ortada!" diyecek, eski usul geniş, uzun, muşamba gibi kumaşı olanlardan alsa -ne kadar iyi yüzücü olursa olsun- bir türlü tadında yüzemeyecektir. Haşemanın kollarından, paçalarından içeri giren litrelerce dolusu suyla kulaç atmak, kurbağalama yüzmek öyle her babayiğitin harcı değildir. Dünya yüzme şampiyonuna bu kıyafetleri giydirseniz, müsabakada en sona kalacağına dair garantiyi tüm haşema giymiş kadınlar size verebilir. Ha, kocalar ve oğulların böyle bir derdi olmadığını söylemeyi unuttuk, onların o dizkapaklarını örten haşmetli haşemalardan kurtulduğu çok oldu zaten. Çok düşünmeye, kararsız kalmaya gerek yoktur, en iyisinden, marka bir kısa şort bu iş için yeterli olacaktır. Her neyse, işin alışveriş kısmı tamamlandıktan sonra kocanın seçtiği, karısına usulen onaylattığı tatil yerine doğru yola çıkılır.
Mevzu bahis edilen kadınlar için işin en can sıkıcı kısmı artık başlamıştır. Sevgili kocacıkları daha odaya adım atar atmaz giyinir ve soluğu plajda alır. Kadınlar eşyaları yerleştirip çocuklarla ilgilenedursun erkekler için tatil çoktan başlamıştır bile.
Bu kadınları en çok rahatsız eden şeyse kocalarının mümkün olsa tüm vakitlerini plajda geçirecek olmaları, olur olmaz yerde mini şortlarıyla gezerek -gelmeden önce kısa bir diyet bile yapıp forma sokmaya çalıştıkları- bedenlerini sergilemeleri değil de haşemalı, başörtülü karısından utanır gibi davranmalarıdır. Kadınları asıl üzen ve en çok rahatsız eden de bu cebi para görmüş, hacda şeytan taşlamış adamların sanki hayatlarında hiç kadın görmemiş gibi davranmalarıdır. Kendi karıları ne kadar formda, güzel ve bakımlı olursa olsun, sanki şimdiye kadar tek bir kadın görmemiş gibi acayip bir hal ve tutum içerisine girmeleridir.
Bunlar, kapalı karısının yanında başkasının açık karısına, kızına dünyalı görmüş bir uzaylı nazarıyla bakmakta, bakışlarını üzerlerinde seyr-ü sefer eylemekte hiçbir beis görmezler. Hatta bazıları hızını alamayıp otelin garson kızlarıyla laubali davranışlar, sohbetler gerçekleştirmekte, tabiri caizse, asılmakta bile hiçbir sakınca olduğunu düşünmez. Başı kapalı kadınsa kocasının, bu basit ve kadın görgüsüzü kocasının, hangi davranışına canı sıkılsın karar veremez. Sonradan kadın görme halinin bu saçma yansımalarına mı, bunu karısının yanında bile yapmaktan sakınmayan tavrına mı üzülsün bilemez. Bunları kendi kadınlığına, cinsel kimliğine bir hakaret mi görsün yoksa onun kendini bilmez haline mi yorsun karar veremezu2026