Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
02 Eylül 2019

Kadın cinayeti demek, cinsiyet ayrımcılığı mıdır?


Emine Bulut cinayeti ve sonrasında peş peşe yaşanan kadın cinayetleri şaşkınlık ve kızgınlıkla karşılanırken konuya ilişkin çeşitli tartışmalar da devam etti. Bu cinayetlere toplumun her kesiminden farklı tepkiler geldi. Tepkilerde cinsiyet, ideoloji, sosyo-kültürel yapı etkili olurken biraz da bilgi eksikliğinin belki de bilmek istememenin belirleyici olduğunu tekrar tekrar gördük!

  1. “Kadınların öldürülmesini kınıyoruz ama bu kadınlar kim bilir ne yaptılar ki adam kendisini öldürdü” diyenler.
  2. “Olaya tek yönlü yaklaşıyorsunuz, adamı da dinleyip sebebini öğrenmelisiniz” grubu.
  3. “Sadece kadınlar mı öldürülüyor, erkekler de cinayete kurban gidiyor” slogancıları.
  4. “Kadın cinayeti diyerek feministlik yapıyorsunuz” deyip topyekûn yargılayanlar.
  5. Öldürülen erkeklerin istatistiklerini paylaşarak “Bakınız esas öldürülen, cinayete kurban gidenler erkekler; cinsiyet ayrımcılığı/feministlik yapmayın” diyenler.
  6. Öldürülen kadının, aldatma cürmünü işlemiş olabileceğini iddia edenler.
  7. Bütün bunlar hep kadını korumaya yönelik çıkarılan yasalar sebebiyle işleniyorcular.
  8. Bu cinayeti işleyen adamlar uzaklaştırılma kararı verilmiş olanlar, deyip tek sebep olarak alınan kararı gösterenler…

Listeyi daha da uzatabiliriz. Ancak tüm iddialarda bilgi eksikliği, yanlış yönlendirilme, bilinçli veya bilinçsiz bir önyargı, öldürülenden ziyade öldüreni anlayıp cinayeti meşrulaştırma çabası gibi -dikkatle düşündüğümüzde- çok istenir ve hakkaniyetli olmayan bir yaklaşım olduğu dikkat çekicidir.

Sözgelimi, bu satırları yazdığımız için bizi feministlik, erkek düşmanlığı gibi birtakım iddialarla yaftalamaya kalkışanlar da bir başka maddeyi oluşturabilir!

Kınayıcının kınamasından korksak kalem ile konuşmaya kalkışmazdık zaten, acı veya istenmez olsa da hakikati yazmayan kalemin kırılması her vakit evla değil midir?

En büyük bilgi eksikliğinin kadın cinayetleri kavramına yönelik olduğunu tespit ettiğim için öncelikle buna dair bilgi vermek isterim. Kadın cinayeti dediğimiz durum, sadece öldürülmüş kadınları veya erkek cinayeti dediğimiz şey de herhangi bir sebep ve şekilde katl edilmiş erkekleri tanımlamaz.

Kadın cinayetinde, öncelikle öldürülenlerin kadın oldukları için fiziksel olarak güçsüzlük ve korumasızlıklarından bahsedebiliriz. Yine mesele öldüren kişilerin sadece erkek olmalarında değil bu erkeklerin, öldürdükleri kadınların eşi, birlikte yaşadığı kişi veya geçmişteki eşi-birlikte yaşadığı kişi olmasıdır. Bir diğer detay, öldürülen kadınların cinayet öncesinde yine bu erkeklerin şiddet ve istismarına maruz kalmasıdır. Cinayetlerdeki bir diğer gerekçe ise kadının bu birlikteliği, evliliği bitirmek istemesidir. Şimdi hemen devreye nafakacı erkekler girip, “tüm sebep nafaka, nafakayı kaldırın tüm erkekler hemen boşanır” demesin lütfen! Çünkü imam nikâhlı ya da nikâhsız birlikteliklerde de bu tür cinayetler sıklıkla işlenmektedir.

Yani kadın cinayetleri tanımlaması, sadece bir kadının öldürülmesi değildir. Dünyada öldürülen erkeklerin oranının yüzde seksen olduğunu verilerle açıklayıp esas mağdurların erkekler olduğunu, kadın cinayetlerinin abartılıp bilinçli bir şekilde dolaşıma sokulduğunu iddia edenler hiç yorulmasınlar!

Örneğin bir borç sebebiyle iş yaptığı bir erkek tarafından para için öldürülen kadın bu kategoriye dâhil edilmemektedir. Tıpkı bu sebeple öldürülen bir erkeğin bu şekilde tanımlanmadığı gibi! Nitekim böyle bir erkek veya kadın cinayeti çoklukla haber dahi yapılmazken eşi-birlikte yaşadığı kişi tarafından öldüren kadın veya erkek olayları gündeme girer ve kadın-erkek cinayeti olarak basında yer alır.

Kadın cinayetlerinin bir kısmında ise evlilik, birliktelik gibi durum yaşanmamış olsa da kadının yabancı bir erkek tarafından alıkonarak, kaçırılarak tecavüz veya istismara maruz bırakılıp öldürülmesi görülür. Şimdi hemen, “o kadın da namuslu, ahlaklı olsaydı” vs vs diyeceklere Özgecan Aslan örneği hatırlatması yeterli olacaktır. Ayrıca hiçbir kadın bu gerekçeyle öldürülmeyi hak etmez ve hiçbir erkeğin böyle yetkisi, hakkı da bulunmaz!

Yazı uzadı, yerimiz azaldı. Erkek cinayetlerine ilişkin verileri paylaşıp cinayetlerin yüzde seksenin erkeklere yönelik olduğunu ifade edenlere “bu cinayetlerde öldürenlerin de erkek olduğunu ne zaman ekleyeceksiniz, amacınız kadın cinayetlerini meşrulaştırmak mı” diye sorarak bitirelim. Bizim amacımız ise cinsiyet ayrımcılığı değil, insan yaşamının dokunulmazlığı; her din, medeniyet, ideolojide yer bulduğu gibi…

Twitter.com/sabihadogann