Kadîm toprakların modern şehri Batman'da büyük buluşma
İnternet medyasının yavaş yavaş ana akıma evrilmesiyle birlikte “eğitim şart” mottosu her geçen gün biraz daha önem arz ediyor. Temellerini Uluslar Arası Sosyal Medya Kullanıcıları (USMEK) Başkanı İzzet Aydın ve Okan Geçgel’in attığı İnternet Gazeteciliği Derneği (TİGAD), kurulduğu günden beri meslekî çalışmalar kapsamında faaliyetlerini fasılasız sürdürüyor.
Bu anlamda dijital mecralara yönelik yasa çalışmalarına, dezenformasyonla kirlenen medyanın problemlerinin giderilmesine, çığ gibi büyüyen meslekî sıkıntılara çözüm üretilmesine, basın sigortası ve kartı kapsamında fikir işçileri adına olumlu adımlar atılmasına, sosyal medyada salgına dönüşen itibar suikastlarının önüne geçilmesine dair birçok konuda faaliyet yürütüyor. Gerçekleştirdiği medya çalıştaylarıyla farkındalık oluşturmaya çalışan TİGAD, bir taraftan çığ gibi büyüyen problemleri masaya yatırıp çözüm üretirken, diğer taraftan ise dijital medya çalışanlarını meslekî olarak desteklemeye gayret ediyor.
Aksaray ve Kayseri’den sonra Batman’a il temsilcileri ile birlikte 100 civarında medya mensubuyla çıkartma yapan TİGAD, burada 3 gün boyunca Dijital Medya Çalıştayı ve Batman Kültür Gezisi programı gerçekleştirdi. Bu kapsamda “Yeni Nesil Gazetecilik”le ilgili gelişmeler kamuoyu ile paylaşıldı. Son dönemlerde dijital medya marifetiyle toplumun sinir uçlarıyla oynanarak gerçekleştirilen itibar suikastlarına dikkat çekildi.
***
BATMAN’IN KADERİ PETROLLE DEĞİŞTİ
Batman 90’lı yıllarda faili meçhul cinayetlerle(*) anılırken, şimdilerde yepyeni bir çehreye kavuşmuş. Yapılan yatırım ve gönüllere dokunan çalışmalarla huzur kenti olmuş.
Şehir merkezindeki Atatürk, Cumhuriyet, Turgut Özal, Diyarbakır Bulvarları 7/24 cıvıl cıvıl; bir tarafta uygarlık ve medeniyetlerin bıraktığı izlere ev sahipliği yaparken diğer taraftan farklı kültürlerin oluşturduğu zenginlikleri misafirleriyle paylaşıyor. Kadîm toprakların modern şehri Batman’ın tarihi on iki bin yıl öncesine kadar dayanıyor.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) içindeki 9 ilin en genç olanı Batman, Dicle Nehri ve yan kolları olan Batman ve Garzan Çayları arasındaki havzada kurulmuş. Batman’ı çevreleyen Dicle Nehri, Batman ve Garzan Çayı sadece tarımsal anlamda değil, kıyısında kurulmuş olan tarih öncesi ve sonrası uygarlık ve medeniyetlerin hayat kaynağı olmuş.
Orta Çağ(**) seyyahlarının eserlerinde, arşiv belgelerinde ve bilimsel kaynaklarda verilen bilgilere göre Batman ismi 14. asrın başından itibaren kullanılmaya başlanmış. Bölgeye yolunu düşüren İbnü’l-Ezrak, Şerefhan Bitlisi, Evliyâ Çelebi ve Moltke gibi isimler eserlerinde buradan bazen bir köy, bazen bir eyalet, bazen de bir beylik olarak bahsetmiş. Bunlardan Evliyâ Çelebi, Seyahatnâmesi’nde 16. asırda bölgeye yaptığı ziyaret sırasında Batman Nehri’nden bahsederek, burada kurulu Batman Köprüsü’nün Artukoğulları değil, Abbasîler döneminde yapıldığını ifade etmiş.
*
Gelelim Batman’ı Batman yapan büyük değişime...
1935 yılında yürürlüğe giren 2804 sayılı Kanun ile Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü’nün (MTA) kurulmasıyla birlikte Raman Dağı’nda jeolojik çalışmalara başlanmış. Türkiye’nin ilk petrol keşfi 20 Nisan 1940’da 1048 metre derinlikte “Raman-1”de gerçekleşmiş. Tetkiklerin ardından başlayan sondaj faaliyetleri, 17 Ocak 1946’da Raman’ın Yakıtlı köyü civarında sonuç vermiş. 1361 metre derinlikte bulunan petrol, 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün katıldığı törenle 8 Mart 1948’de çıkarılmaya başlanmış. Sondaj çalışmanın yapıldığı 7 kuyunun 8’incisi olan ve Türkiye’de ikinci kez petrolün çıkarıldığı bu kuyuya “Raman-8 Kuyusu” ismi verilmiş. (77 yıldır üretime ara vermeyen Raman-8 Kuyusu’ndan bugüne kadar 1 milyon tondan fazla ham petrol çıkarılmış.)
Zaman içinde açılan kuyu sayısındaki artışla birlikte 1954’te kurulan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), 1955 yılında Türkiye’nin ilk petrol rafinerisi olan TÜPRAŞ Batman Rafinerisi’ni hayata geçirmiş. (Türkiye’de üretilen ham petrolün yüzde 73’ü Batman’daki 723 kuyudan sağlanırken, günlük ortalama üretim 17 bin 963 varili bulmuş.)
Yani dememiz o ki Batman, 1940’lı yılların başına kadar İluh ismiyle bilinen bir köy iken, bu tarihten sonra İluh köyünü güneyden çevreleyen Raman Dağları üzerinde petrol bulununca kurulan rafineri, petrol türevleri yan sanayi işletme ve sosyal tesisleri ile birlikte büyük bir gelişme göstermiş. Bu büyük değişimin sonucu İluh köyünün ismi yakınından geçen Batman Çayı ile bütünleştirilerek, 1950 yılında 14. Yüzyıldan beri kullanılagelen Batman ismi resmi olarak yeniden kullanılmaya başlanmış. Günümüzde modern bir kent olan ve Orta Çağ’daki coğrafi konumunu koruyan Batman şehir merkezinde ahde vefa olarak İluh ismi bir mahalleye verilerek yaşatılmaya devam ettirilmiş.
*
Kent merkezinin bulunduğu İluh Tepesi’nde turistik değer taşıyan ve turistlerin ilgisini çekebilecek herhangi bir kültür ve tabiat varlığı niteliğinde eser bulunmamasına rağmen burayı değerli kılan en önemli özellik “Siyah Altın: PETROL”. 20. Yüzyılın başlarında kömürü tahtından indiren bu enerji kaynağının 1948 yılında Batman’da keşfedilmesiyle birlikte bölgenin tarihi yeniden yazılmaya başlanmış.
1955’te kurulan Batman Petrol Rafinerisi’yle bölgenin parlayan yıldızı olmuş. Kurulan petrol sanayi ve tesislerine paralel olarak artan yatırımlarla birlikte bölge canlanmış. “Siyah Altın: Petrol”ün sağladığı işgücü bir taraftan göçü tetiklerken diğer taraftan oluşan demografiyle farklı kültürler harmanlanmış. Bu sosyal ve kültürel oluşum Batman’a zenginlik katarak, her alanda büyük bir gelişime öncülük etmiş.
BOSB, 20 KİŞİNİN EKMEK KAPISI
Bu gelişmelerle birlikte BOSB’dan Batman Barajı’na, eğitimden turizme birçok alanda büyük hamleler gerçekleştirilmiş.
1992 yılında kurulan Batman Organize Sanayi Bölgesi (BOSB), terör olayları sebebiyle sekteye uğrayarak 2002 yılında sadece bir un fabrikasıyla faaliyet gösterirken, bugün 3 bin 770 dönüme üzerinde sayıları 130’u geçen tesislerde 12 bin kişiyi istihdam ediyor.
BOSB Yönetim Kurulu Başkanlığını Vali Ekrem Canalp’ın, Yönetim Kurulu Başkan Vekiliğini Vecdin Nasıroğlu’nun yaptığı 4. Etap’ta devam eden 70 fabrikanın yıl sonunda tamamlanmasıyla istihdam sayısının 20 bini bulması hedefleniyor. Bunlara ilave olarak son yıllarda kurulan 150’yi aşkın tekstil atölyesinde çalışan 30 bine yakın kişi evine ekmek götürüyor.
BATMAN BARAJI ENERJİ VE TARIMA CAN SUYU OLDU
Suyun hayat verdiği Batman, teşviklerle birlikte tarımda ortaya koyduğu çeşitlilikle de dikkat çekiyor. 2003 Yılında faaliyete geçirilen Batman Barajı, bir taraftan ürettiği enerjiyle millî ekonomiye büyük katkı sağlarken, diğer taraftan inşa edilen tesisler sayesinde 337 bin dekara yakın araziyi suya kavuşturmuş. Bu gelişmelerin sonucu olarak bölgede cazip hâle gelen çiftçilikle birlikte istihdam ve ürün çeşitliliği artmış. Yeşil mercimek üretiminde Türkiye’de ilk sıralarda yer alan Batman, coğrafi tescilli Sason çileği, Batman fıstığı, mısır, mezrone üzümü, karpuz çekirdeği ve Cefan kavunu üretimiyle bölgede öne çıkmış.
BATMAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİMDE ÇITAYI YÜKSELTTİ
“Eğitim şart” mottosunun hayat bulduğu şehirlerden birisi olan Batman, geç de olsa üniversiteye kavuşmuş.
2007 yılında kurulan Batman Üniversitesi, bünyesindeki 1 enstitü, 10 fakülte, 1 yüksekokul, 7 meslek yüksekokulu ve 17 araştırma ve uygulama merkeziyle 16 bin 262 öğrenciye eğitim imkânı sunuyor.
Rektörlüğünü Prof. Dr. İdris Demir’in yaptığı üniversite, birbirinden kıymetli ve özverili kadrosuyla ortaya koyduğu misyon ve vizyonla eğitimde büyük gelişim ve değişimlere imza atıyor.
Nereden, nereye!..
*
Zamanı biraz geriye sardığımızda Batman’daki değişimin izlerini daha net görmek mümkün...
1944’te Haydarpaşa-Kurtalan Demiryolu Hattı’yla trene kavuşan, 1954’te havalimanıyla tanışan, petrol bulunmadan önce 10 haneli köy iken 1947’de bucak, 1957’de ilçe olan Batman, 16 Mayıs 1990’da il statüsü kazanmış. Bu statüyle birlikte Mardin’e bağlı Hasankeyf, Gercüş ile Siirt’e bağlı Beşiri, Kozluk ve Sason ilçeleri Batman’a bağlanmış.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en genç kenti, kuzeyde Muş, batıda Diyarbakır, doğuda Bitlis ve Siirt, güneyde Mardin illeri ile komşu olmakla birlikte, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’ni Ortadoğu’ya bağlayan karayolunun kavşak noktası olma özelliğine kavuşmuş.
Rakımı 550 metre olan Batman’ı çevreleyen Sason, Mereto, Avcı, Meydanok ve Raman Dağları çok zengin maden ve petrol yataklarına sahipken, Batman ve Beşiri ovalarında ise her çeşit tarımsal ürün ve endüstriyel bitki yetişiyor.
*
Petrolün sağladığı avantajlar sayesinde yarım asırlık kısa bir dönem içinde hızla gelişen Batman, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2023 sonuçlarına göre 647 bin 205 nüfusa ulaşmış. Merkez nüfusu 491 bin 811 olan Batman iline bağlı Beşiri (32 bin 378), Gercüş (21 bin 958), Kozluk (61 bin 297), Sason (31 bin 792), Hasankeyf (7 bin 969) ilçeleri bulunuyor. Ünü sınırları aşan Hasankeyf ise en küçük ilçe olma özelliğini taşıyor. Kentin belediye başkanlığını 31 Mayıs 2024 Mahalli İdareler Seçimleri’nde göreve gelen DEM Partili Gülüstan Sönük yapıyor.
***
İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN
Batman’ın il olmasıyla birlikte ilk vali olarak atanan Tuncer Perçinler’den sonra görevi devralan 14. Vali olma özelliğini taşıyan Ekrem Canalp, vatandaşların büyük bir teveccühü ile 18 Mayıs 2022 tarihinden beri hizmetlerini sürdürüyor.
Vatan sevgisinden bahsedilirken kullanılan bir motto vardır: “Edirne’den Kars’a”. Bu motto yurdumuz, sığınağımız, neşemiz, aşımız, ekmeğimiz, toprağımız, suyumuz, havamız, anamız, babamız, kardeşimiz, bacımız, birliğimiz, dirliğimiz her karışı ecdat kokan Anadolu’muza olan sevginin özlüce ifadesidir.
1971 yılında Bolu ili, Dörtdivan ilçesi, Aşağıdüğer köyünde doğan Batman Valisi Ekrem Canalp da, bu sevginin tezahürü olarak Bolu’dan Muğla’ya, Sivas’tan Ankara’ya, Edirne’den Batman’a hizmet etmenin gururunu yaşıyor. Vali bey, kendine edindiği “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” şiarıyla zorlukları kolay ediyor. Mesai kavramı gütmeden, kapısına geleni boş çevirmeden “devlet baba” şefkatini yeşertmek için bütün imkânları kullanıyor.
Göreve geldiği günden beri güvenlik, sosyal, kültürel, sağlık, spor, turizm, istihdam ve ekonomik kalkınmaya katkı sağlayacak önemli projeler başta olmak üzere birçok hizmete imza atan Vali Ekrem Canalp, memlekete dair başarı hikâyesi yazmanın mutluluğunu yaşıyor. TPAO Batman Petrol Spor A.Ş.’nin bu sezon şampiyon olarak TFF 2. Lig’e yükselmesi de bu başarı hikâyelerinden sadece birisi.
***
MEDENİYETLER GEÇİT MERASİMİ YAPIYOR
Kuzey Mezopotamya’da yer alan Batman ilinin merkezinden ayrı olarak, diğer bölgelerinde görülen kültür ve tabiat varlığı niteliğindeki tarihi eserler, höyükler, tümülüsler, kaya mezarları ve mağara evler insanların bu nehirler kıyısındaki on iki bin yıllık yerleşimlerinin bir kanıtı ve göstergesidir.
Medeniyetlerin geçit merasimi yaptığı bu kadîm şehir dört bir yanına yayılmış destinasyon alanlarıyla, binlerce yıldır açık hava müzesi tadındaki zenginlik ve güzelliklerini ziyaretçileriyle paylaşıyor. Hasankeyf Kalesi ve Mağaraları, Bozıkan Kalesi, Pertükan Kalesi, Kozluk Kalesi, Rabat Kalesi, Batman Müzesi, İmam Abdullah Zaviyesi, İbrahim Bey Camii, El Rızk Camii, Mor Kiryakos Manastırı, Mor Aho Manastırı, Hasankeyf Ören Yeri, Hallan Çemi Höyüğü, On Kemerli Köprü, Memikan Köprüsü ve Zeynel Bey Kümbeti bunlardan bazıları.
*
Batman son yıllarda ekonomisiyle, kültürel dokusuyla, gastronomisiyle, tarih ve doğasıyla kendinden bahsettirmeye başlamış. Bu günlere gelinmesinde elini taşın altına koyarak makûs talihin yenilmesine öncülük eden bir çok isim var. Ve bu hizmet ehlinin son temsilcilerinden Batman Valisi Ekrem Canalp. Müjdeli belde İstanbul’dan kalkıp olay ve fotoğraflardan tanıdığımız Batman’a gelmemize vesile olan Vali Canalp “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” mefkûresiyle tanınıyor.
Batman’a ayak bastığı günden beri yaptığı hizmetler de bunun kanıtı.
Peki vali bey neler yapmış?...
Önce insan dokunmuş. Birlikte çalıştığı mesai arkadaşlarına, “pantolonunuzdan önce ayakkabınız eskiyecek” talimatıyla bir taraftan Batman’ı yeniden ihya ve inşa ederken, diğer taraftan bağlı bulunan 289 köyü tek tek ziyaret etmiş. Daha önce hiç vali görmeyen bazı köyler devletin şefkatli yüzünü görünce, 45 yıldır süren güvenlik problemi yerini huzura bırakmış. Arkasından 50 eylem planı devreye sokarak insanlara iş ve aş 60 bin kişilik istihdam için düğmeye basmış. Öyle güzel gelişmeler yaşanmaya başlamış ki, “Batmanlılar işi değil, iş Batmanlıları arayacak” hâle gelmiş.
Bu çalışmalarla birlikte makamında bizleri ağırlayan vali bey, karşısında Türkiye’nin dört bir yanından gelen medya mensuplarını bilgilendirdikten sonra “bir soru, bir anı” faslıyla enformasyon kanallarını sonuna kadar açtı. Yayaya öncelikli güvenli trafik uygulamasını ilk olarak burada hayata geçirmesinden tutun da Raman’da çıkan petrolün niteliklerine kadar bir çok konuyu sohbet tadında anlattı. “Dijital Çağ”la birlikte mesleklerin yüzde 70’i kısa süre içinde kaybolacağını ifade eden Vali Canalp geleneksel medya hızlı bir şekilde yerini “internet medyası”na bıraktığını, bu anlamda “Dijital Medya Çalıştayı”nın önemli olduğunu ifade etti. Vali Canalp ulusal medyanın fabrikasyon haberler ürettiğini, yerel medyanın ise halktan beslenerek kapsam alanında büyük yararlar sağladığının altını çizmeyi de ihmal etmedi. Bu öneminden dolayı yerel basının geleneksellikten kopmadan dijital çağın gerekliliğini yerine getirmesini salık verdi.
Sevgi, birlik ve beraberlik gayretle harlanınca böyle güzel şeyler ortaya çıkıyor. Teşekkürler vali bey; hizmetleriniz daim, ömrünüz bereketli olsun.
***
ÇALIŞTAY İÇİN BATMAN ÜNİVERSİTESİ’NDEYİZ
Batman Üniversitesi geçtiğimiz Cuma günü farklı bir gün ve gündemle ders başı yaptı. Batman Valiliği’nin daveti, TİGAD’ın organizasyonuyla Türkiye’nin bütün bölgelerinden Batman’a akın eden medya mensupları, Dijital Medya Çalıştayı’na tanıklık etti.
“Yapay Zeka Çağı”nın kapılarının aralandığı günümüzde dijitalleşme, insanlığı her geçen gün biraz daha hayal ötesi bir dünyaya adapte ediyor. Sağlıktan ekonomiye, eğitimden teknolojiye, kültürden sanata birçok alanda kullanılan dijitalleşmenin yansımaları medyayı da değişime zorluyor.
40 ilâ 90’larda gazete ve dergi, 50’lerin sonunda radyo, 80’lerde televizyon, 90’larda internet, 2000’lerde sosyal medya derken 2020’lerde “yapay zeka” rüzgârı esiyor. Yazılı basının tahtını sallayan dijitalleşmenin gelişimiyle ilgili enformasyon yapmak için Batman Valiliği’nin davetiyle, TİGAD’ın (İnternet Gazeteciliği Derneği) organizasyonuyla gerçekleştirilen “Yeni Nesil Gazetecilik Konferansı”da âdeta beyin fırtınası estirildi.
TİGAD Batman İl Temsilcisi Hatice Türkan’ın sunumu ve TİGAD Genel Başkanı Okan Geçgel’in değerlendirme ve teşekkür konuşması ile başlayan programa medya mensuplarının yanında Vali Ekrem Canalp ve çok sayıda bürokrat katıldı.
Moderatörlüğünü Ekrem Teymur’un yaptığı konferansta Av. Bedia Teymur, İnternet Gazeteciliğinin Dünü, Bugünü, Yarını; Mustafa İlker Yücel, Dijital Medya ve Güvenilir Habercilik; Meryem Nas Mercan, Geleneksel Medyadan Dijital Medyaya Geçiş; Mustafa Biçer, Ajans Haberciliği ve İnternet Medyası; Gözde Özyürek, Sorunsuz İletişim: Etkin ve Yetkin İletişim; Uğurcan Gökçe, Sosyal Medya İhbar Hatları ve TV Haberciliği ve Dr. Aslı Köseoğlu, Dijital Çağda Yerel Medya: Fırsatlar ve Tehditler başlıkları altında bir çok konu enine boyuna anlatıldı. Yeni nesil gazeteciliğe dair fırsatlar ve tehditler her yönüyle değerlendirilerek katılımcılara yeni algoritmaların şifreleri sunuldu.
TİGAD’ın öncülüğünde 24 Mayıs’ta Batman Üniversitesi, Merkez Kampüsü, Rektörlük Binası Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programda medyanın dönüşüm tarihine tanıklık edildi. Yaşanan dijital dönüşümle birlikte ortaya çıkan güzellik ve problemler masaya yatırılarak çözüm odaklı yaklaşımlar ortaya konuldu.
*
DİJİTAL MEDYANIN ÖNEMİ DAHA DA ARTACAK
İnternet Gazeteciliği Derneği (TİGAD) Genel Başkanı Okan Geçgel çalıştay sonrası yaptığı açıklamada, “Dijital medya, ‘ana akım medya’ olan gazetelerin yerini almaya başladı. İletişimde buyurgan medyanın yerini paylaşan, konuşan, tartışan global dijital medya aldı. Fakat bu hızlı değişimle birlikte geleneksel medyadan farklı olarak hızlı bir enformasyon sağlayan dijital mecralar, aynı zamanda tehdit, şantaj, dezenformasyonun da odağı oldu. TİGAD olarak, ‘Yapay Zeka’nın devreye sokulduğu dijital bir ortamda, hem kamuoyunu hem de meslektaşlarımızı bilinçlendirmeye gayret ediyoruz. Batman’da yaptığımız Dijital Medya Çalıştayı’nda bunun önemini bir kez daha gördük. Burada il temsilcilerimizle yaptığımız toplantıda Türk Dünyası İnternet Gazeteciliği Federasyonu’nun temellerini attık. Hayırlı uğurlu olsun” dedi.
***
BATMAN’IN BAĞRINDAN ÇIKAN ÜNLÜLER
Batman kültürel zenginliğiyle öne çıkan illerimizden biri olmasının yanında tarihî dokusuyla, gastronomisiyle birlikte yetiştirdiği birbirinden ünlü siyaset, sanat, spor, medya, edebiyat insanını bağrından çıkarmış. Türk siyasetinde boy gösteren Mehmet Şimşek, Zekeriya Yapıcıoğlu, İbrahim Bilgen, Mehmet Emin Ekmen, Mehmet İhsan Arslan; Haberler.com’un kurucusu, Bilgisayar Mühendisi Ekrem Teymur; Ressam Ahmet Güneştekin; Yönetmen-Şair-Çevirmen Faysal Soysal; Paralimpik Okçuluk Dünya Şampiyonu Sevgi Yorulmaz; Hizbullah’ın kurucusu Hüseyin Velioğlu bunlardan sadece bazıları.
Fakat bunların arasında öyle bir isim var ki, her ne kadar Batman’da doğmasa da Hasankeyf’te 20 yıl boyunca yaptığı çalışmalarla bilim dünyasına adını altın harflerle yazdırmış. Bu isim herkesin ismine âşina olduğu Cizreli âlim, mücid ve mühendis İsmâil bin er-Rezzâz el-Cezerî’dir. Batılı bilim dünyasının ifadesiyle; “Mezopotamya'nın Leonardo da Vinci’si.”
Bilgisayarın temellerini atan âlim, fen ve teknik adamı, robot, saatler, su makineleri, şifreli kilitler, şifreli kasalar, termos, otomatik çocuk oyuncakları gibi 60 makinenin mucidi ve dünyanın ilk sibernetik bilgini olan dönemin en önemli bilim insanlarından İsmâil bin er-Rezzâz el-Cezerî; robot ve otomatik abdest alma makinesinin projelerini külliyeleriyle ünlü Artuklu Beyliği’nin 1102-1232 yılları arasında başkentliğini yapan Hasankeyf'te hazırlamış.
1136 yılında Cizre’de dünyaya gelen Cezerî, 1206’da yılında yine doğduğu topraklarda hayata veda etmiş.
Seyahatimize kaldığımız yerden yarın devam edeceğiz inşallah.
****
(*)Batman Barosu Kayıp Araştırma Komisyonu 1990-2000 yılları arasında 513 faili meçhul cinayet işlendiğini raporlara yansıttı.
(**) M.S. 375 yılındaki Kavimler Göçü ya da M.S. 476’da Batı Roma İmparatorluğu’nun çöküşüyle başlayan ve 1453 yılında İstanbul'un fethedilmesiyle biten dönem.