Dolar (USD)
35.20
Euro (EUR)
36.67
Gram Altın
2955.40
BIST 100
9626.56
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
11 Aralık 2018

Kaderimiz de kederimiz de ortak

Yollar ne kadar meşakkatli olsa da insanlara karşı yaklaşımımızda itimat yani güven var olmalıdır. Şüphe bizi karamsarlığa, karamsarlık bizi karanlığa götürür. Aleyhte düşünce derinleştikçe, sevgi kaçınılmaz azalır. Yanılgılar başlar. Keyfi davranışlar başlar ki telafisi yoktur.

Saygı yitirilir.

Bencillik başlar.

Hırsına, tamahına ve kibrine arzusuna yenilenlerin sayısı artar.

Maddi menfaatleri için atılan umarsız adımlar, yolları çıkmaza sürükler.

Sadece insanlık değil, adım adım denizler, akarsular, toprak ve hava kirlenir.

Gıybet, fitne, fesat ve husumete zemin hazırlanır, zulüm ve haksızlık beslenir. Karanlık ve kuralsız çıkarlar pençesinde insanlık can çekişir.

Hatta;

İnsanlar arasına soğuk duvar örülür. Irk, dil, din, yaş ya da cinsiyet farkı gözetilmeksizin her insanın eşit biçimde sahip olduğu, “din, akıl, can, mal ve nesil güvenliği” tehdit altına girer. Oysa güven toplumunu hep birlikte inşa edebilirsek; kardeşliği ve huzuru tesis edebiliriz. Bu inşayı gerçekleştiremediğimiz için İslam beldeleri bugün zulüm altında. Zulüm altında inleyen kardeşlerimizin onur ve haysiyeti de pare pare olmuş durumda. Topyekun mümin gönüllerde bir bilinç ve farkındalık oluşturmadığımız için, sadece kendi güvenliği için değil, insanlığın ve tabiatın güvenliği için hep birlikte emek vermekten geri durduğumuzdan bugün Yemen’de milyonlarca insan çatışma ve açlıkla boğuşuyor.

Yüreğimiz yanıyor.

Yemen sokaklarında ölüm kol geziyor,

İlaç, gıda hatta su yok.

Milyonlarca kişi göçmen, on binlerce kişi hayatını kaybetti. Yaralı sayısı bilinmiyor.

Kriz en fazla da çocukları vuruyor.

Hapis, işkence ve insan ticareti gibi birçok sorun devam ediyor.

Yetmez mi?

Filistin, Suriye, Doğu Türkistan, Myanmar, Irak, Somali yaramıza Yemen eklenirken İslam toplumlarını güven iklimine taşıyacak birliktelik neden sağlanamaz?

Emanet bilincini kuşanamaz mıyız?

Aklımıza emanet edilen idrakin gereğini yapamaz mıyız?

Yeryüzünü imar etmekle mükellef değil miyiz?

Uyumlu, tutkun ve dayanışma içinde hareket edemez miyiz?

Neden ayrı gayrıyız, neden safları sıklaştıramıyoruz?

Geç kalıyoruz. Hakkın tarifinde bir araya gelmeliyiz. İlahi kanuna bakmalı, eksiksiz bir nizam sağlamalıyız. İnsanlığın geleceği için birlik olma, birlikte hareket etmeliyiz.

Çok mu zor?

Bremen mızıkacılarının sesine ihtiyacımız yok. Bütün bir orkestra aynı heyecan içinde gerçeği seslendirmeli, doğrunun etrafında birleşmeliyiz. Bizim ihtiyacımız; ortak akıl, ortak sestir. Biz ortak akıl ile hareket edip, tek ses çıkartabilirsek; zulüm getiren adaletsiz dünya sistemini değiştirebiliriz. Başka çaremiz de kalmadı. Kaderimiz de kederimiz de ortak. Kendimizi tüketmeyelim. Biz kendimizi tükettikçe çocuklar ölüyor. Riyakarlar timsah gözyaşları dökmekle meşgulken, bize durup beklemek yakışmaz.