Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.56
Gram Altın
2960.09
BIST 100
9672.75
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
08 Mart 2023

Kader (ölçü) bunun neresinde?

Deprem, kısaca yer kabuğunun hareket etmesi, yer kabuğu sarsıntısıdır. Ve yine deprem, sünnetullah dediğimiz, Allah’ın kainat yasalarından biridir. Allah’ın tabiatın fıtratına koyduğu kanunlardandır. Tıpkı yağmurun yağması, güneşin ısı ve ışık kaynağı olması, bitkilerin fotosentez yapması, arıların bitkilerden polen toplayıp bal yapması, yaşam fonksiyonunu kaybedip kalbi duran bir insanın ölmesi gibi deprem de doğal bir olay, kanundur. Yani deprem de kainat kitabının bir ayetidir. Ayet, Allah’ın varlığına, birliğine, sünnetullahına bir delil, işaret demektir. Deprem de sünnetullahın yani kainat kitabının bir kanunudur.

Tabiat kanunlarını, kurallarını Allah’ın bize bir nimet olarak verdiği “akılla” okuyup, keşfedip bunlarla yaşamayı öğrenmemiz gerekmektedir. İlk emir “oku” idi. Böyle istiyordu yaratıcı. Kainat kitabını oku, insan kitabını oku, Kur’an kitabını oku. Bu kitaplardaki ayetleri (işaretleri) keşfet ve böylece bunları yaratanı tanı. Allah kainat kitabının ayetlerini aklımızla okumamızı ve keşfedip buna göre yaşantımızı düzenlememizi istiyor. Sorumluluk sahibi Müslümanlar olarak, Allah’ın kainat kitabındaki yasalarını okuyup, keşfedip buna göre yaşamımızı kolaylaştırmamız gerekmektedir. Bizler ne yaptık? Evet deprem ayetini okuduk, bununla ilgili fay hatları haritası oluşturduk. Buraya kadar aklını kullanan ve sorumluluk sahibi Müslüman duruşu sergiledik. Fakat bundan sonrasında işler karıştı. Çünkü aklımızla bulup keşfettiğimiz deprem fay hatlarının üzerine, bozulmuş ahlakımızla; çürük, malzemesinden çalınmış, korunaklı olmayan binalar yaptık. Allah’ın sünnetullahına meydan okurcasına akıl dışı işler yaptık. Sorumsuzca davranışlarımızın neticesinde felaketlere yol açtık. Ama tüm bunlara rağmen akıllanmayıp suçu Allah’a atarak bütün bu felaketlerin yaşanmasını tek bir cümle ile açıklamayı kendimize yakıştırdık: “Allah’ın takdiri, kaderi”…..

Deprem, Allah’ın yeryüzünün fıtratına koyduğu bir kader (ölçü)dir. Allah her şeyi bir ölçüye, dengeye göre yaratmıştır: “Şüphesiz biz her şeyi bir ölçüyle yarattık.” (Kamer/49) Hiçbir şey tesadüf sonucu oluşmamıştır. Fakat burada şu ayrımı yapmakta fayda görüyoruz: Depremler Allah’ın yeryüzüne koyduğu bir kader(ölçü)dir. Ama depremlerin sonucunda meydana gelen yıkımlar, ölümler, hasarlar vs bunlar Allah’ın kaderi, takdiri değildir. İkisini karıştırmamak gerekiyor. Depremin var olması bir kaderdir ama depremin sonucunda meydana gelen ölümler, yıkımlar vs bunlar ihmal, tedbirsizlik ve sorumsuzluktur. Allah, ilk emir ile “oku” derken, aslında insana sorumluluğu da yüklemiştir. Ey insan! Kâinat kitabının ayetlerini de aklınla oku ve keşfet buna göre kendi hayatını dizayn et demiştir. Yani aklınızı kullanarak bilimle bulduğunuz fay hatlarının üzerine çok katlı, sağlam olmayan, malzemesinden çalınmış yapılar inşa etmeyin. Bunu yaparsanız depremin sonucunda o yapılarda büyük yıkımlar meydana gelir. Sorumsuzca, aklı devre dışı bırakarak atılan adımlar neticesinde meydana gelen olayları, Allah’ın takdiri buymuş şeklinde açıklamaya kalkmak da Allah’ın sünnetullahına bir iftıradır.

Her yaşantı, olay ilk başta düştüğü yeri etkiler ve acıtır. Biz depremden etkilenen kardeşlerimizin yarasını hafifletmek için ne söylersek söyleyelim, ne yaparsak yapalım hep eksik kalacaktır. Yüce Yaratıcımızdan vefat edenlere rahmet, kalanlara da sabrın en güzelini vermesini temenni ediyor, umud ediyorum ki bundan sonrasında her türlü konuda Allah’ın sünnetullahını okuyup, işlerimizde ahlakı ön plana alabilecek bilinç ve sağduyu ile kalabiliriz. Sorumluluk sahibi her bireyin, yaşanan bu olaylardan bir ders çıkarması, herkesin kendi etki alanında doğru, dürüst ve vicdanlı işler yapabilmesi duası ile.

Sorumluluğunuzun bilincinde kalın sayın okur.