KADEM, Suriyeli Kadın ve Ailelerine Yönelik Uyum Raporu
KADEM, kadınlarla ilgili çalışmalarıyla gündem oluşturan, her geçen gün önemli projelere imza atan bir sivil toplum kuruluşu. Kadınları sosyo-kültürel ve ekonomik açıdan besleyerek toplumun dönüşümüne katkıda bulunan bir teşekkül.
KADEM, ismini yeni bir projeyle gündeme taşırken Suriyeli mültecilere yönelik önemli bir veri tabanı oluşturmuş oldu. KADEM Gaziantep Temsilciliği, Hasan Kalyoncu Üniversitesi ve Mozaikder işbirliği çerçevesinde mültecilere yönelik bir araştırma yapıldı. Tam adı "Gaziantep'teki Mülteci Kadınlar ve Ailelerine Yönelik Sosyal Uyum Araştırması" olan proje, Suriyeli mültecilere yönelik tüm planlara altlık olacak içerikte.
KADEM, bu araştırma sonuçlarını kitaplaştırarak piyasaya sundu. Rapor, Suriyeli mültecilerin sosyo-ekonomik yapıları, Türkiye'ye ilişkin düşünceleri, sorunları, aidiyet bilinci, kimlik, modernleşme gibi durumlarına dair önemli bulgular içeriyor.
Rapora göre mültecilerin öncelikli sorunu barınma olarak gözükürken iletişim ve entegrasyonun önündeki en büyük engel de Türkçe bilmemekten kaynaklanıyor.
Raporda mültecilerin Türkiye'ye ait yerleşik sosyal yapıdan etkilenmeye başladıkları ortaya çıkarken buna bağlı bazı sorunlar da dikkat çekmekte.
Örneğin, Suriyeli kadınların erkeklerden daha fazla iş bulma imkanına sahip olması kadına ekonomik özgürlüğün yolunu açarken erkekte otorite/erk kaybı kaygısına yol açmış. Saha araştırmasını yapanların, kadınların bundan mutlu olduğunu ama mutluluklarını erkeklerden gizlemeye çalıştıkları ifadesi de oldukça ilginç. Bir kadın katılımcının; "Erkeklerin gücü kırıldı aslında, bunu onlara hissettirmiyoruz." Sözleri durumun özetini yapıyor.
Savaş bitince ülkenize dönmek istiyor musunuz, sorusuna %87 oranında evet cevabı gelirken otorite kaygısı yaşayan erkeklerde bu oranın yükselmesi çalışan kadınlarda düşmesi de orantılı.
Suriyeli genç ve kadınların Türkiye'nin koşullarına daha çabuk adapte oldukları, bu hızlı değişimin yetişkin erkekler tarafından kaygıyla izlendiği sonucuna varılmış. Konuyla ilgili bir anne; "Biz çocuklara özgürlüğü anlatmadan özgür oldular" derken bir başka katılımcı da; "Mesela şimdi benim kızım ben arkadaşlarımla dışarı çıkıyorum diyor, hiç beni dinlemiyor" diyerek aile yapısındaki bozulmanın, savrulmanın ya da modernleşme veya dönüşümün önemli ipuçlarını veriyor.
Katılımcıların %43'ü "Burada kendi kültürüme daha da bağlandığımı düşünüyorum" ifadesine katılırken %38'i katılmadığını, %19'u ise kararsız olduğunu söylemiş.
Suriyeli olduğunun anlaşılmaması ve olumsuz tepkilerle karşılaşmamak için başını Türkiyeli kadınlar gibi bağladığını söyleyen bir başka katılımcı ise zorunlu değişimin başka sebebini anlatıyor.
Anketteki; "Sizce Suriyelilerin seçme şansı olsa Türklerle evlenmeyi tercih ederler mi?" sorusuna %70 oranında hayır cevabı verilmiş. Gaziantepli kadınların hayat şartlarının kendi hayatlarına kıyasen daha iyi olduğunu düşünen oranı %56, tersini düşünenlerin oran ise %33.
Ankete katılanların sadece %46'sının Gaziantep'te kadın ve erkek açısından eşit olduğunu söylemesi hem Suriye'deki hem de özelde Gaziantep, genelde Türkiye'ye ilişkin kadın-erkek eşitliği, toplumsal algı ve yerleşik kurallara işaret etmesi açısından önemli.
Suriyeli kadınların, Türkiye'deki kadınların ev içi sorumluluklarının ve üzerlerindeki toplumsal baskının fazla olduğunu söylemeleri de mülteci kadınlar gözüyle Türkiyeli kadın algısına ayna tutuyor.
Son olarak, mültecilerin; "Burada kadınlar çok çalışıyor. Suriye'de öyle değil, 5-6 saat çalışırlar" dediklerini de ekleyelim ve bu mini kitapçığı temin edip raporu okuyun tavsiyesinde bulunmuş olayım.
Twitter.com/sabihadogann