Kainatın kalbi Kabe'deyiz... Kalbin Allah'a yolculuk ettiği görevdeyiz...., Umredeyiz... Umudun, ufkun ve en hayırlı umurun adresindeyiz... Rahman'ın misafiri olmak ne ulvi mazhariyet... Rahmet meltemlerinin yürek okşayışına tanıklık ediyoruz. Rabbani dokunuşların duygu seline salmışız kendimizi. Sınıfları , sınırları ,sorunları , sonluları aştık , sonsuza odaklandık ...Ebede müştakız... Aşkın bir ruhla arayışımızı sürdürüyoruz... Anladım ki bu iş kendini aşanların işidir ... Gördüm ki "parası olan değil , nasibi olan gelir"miş... "Lebbeyk Allahümme lebbeyk Buyur Allahım buyur emrine amadeyim" demıştik... İcabet ve ziyaret üzere idik... Arzın merkezinde halimizi O'na arzediyoruz...Azmimizi bilemek için ... Azımızı çoğa sayması için... Kendimizi bulmak için Kabe buluşmasına muhtaçtık... Savrulmalara karşı sığınak Kabe'dir... Çürümelere ve çözülmelere karşı çare Kabe'dir... Şirazesinden çıkmış bir dünya nın yaşam şifresi Kabe de saklıdır... Dolayısıyla Kabe'ye yönelmek sırf namaz la ilgili bir yön tercihi değildir... Kabe'nin temsil ettiği anlam dünyası na ,dünya görüşüne , yaşam biçimine dahil olmaktır... Kabe ; özgürlüğün, barışın güvenliğin kardeşliğin ,adaletin, tevhidin, hidayetin, biricik sembolüdür... Kabe'ye yönelmek varlığın yegane Sahibi'ne sığınmaktır... İslam bize Kabe merkezli bir yaşam önerir... Küp şeklindeki Kabe İslam nizamındaki eşitlik, sosyal adalet ve kardeşliğinde göstergesidir... İslam dışı sistemlerin yapılanması ve yansıması ise piramit tarzındadır.. azınlığın çoğunluğa tahakkümü olarak belirir. .. Kabe'nin temsil ettiği değerlere bugün insanlık ne kadar da muhtaç... Modern zamanların , modern insanını 'kıblesizlik' kaosu bitmiyor. Aksine büyüyor. Modern kent yaşamı kıbleye mesafeli... Modern zihin kıbleye kapalı... Postmodernizm tüm kutsallara ve kıbleye savaş açtı... Kafa karışıklıklarının , idrak bulanıklıklarının, hedef belirsizliklerinin arkasındaki temel neden kıbleden kopuştur... Modern birey ibresiz, ilkesiz ve yönsüz... kıblesizlik anlam sekeratına dönüştü.... Haritalar, krokiler, grafikler , göstergeler, işaretler neden kıbleyi göstermez? Psikologlar, psikiyatristler, pedagoglar neden 'kıble' demezler? Aydınlar, entelektüeller, akademisyenler, akiller, elitler kıble ile neden barışmazlar? Çok camili bir ülkede kıblesiz bir gençlik türüyor... Gençliğin yürek pusulasına bakmak lazım, nereye ayarlı? Kabe'ye mi? Gayrıya mı? Ekranlardan aynalardan fırsat bulup yüzünü kıbleye dönebilecekler mi? Kendilerini kıble koyucu mevkiinde gören çağdaş Ebreheler yeni kıble ihdasları, icatları ve dayatmaları ile çok kıbleli hayatlara insanları zorluyorlar... Seküler, liberal, rasyonel, popüler kıbleler anaforunda kıble savaşları kızışıyor... ideolojik, politik, ekonomik, bürokratik, sportif, sanatsal, sanal kıbleler kırıla gidiyor... Eksen kayıyor, çizgi kayboluyor, gaye gidiyor, yön şaşıyor... gri bir hayat... flu bir dünya... Para, iktidar, kariyer, şehvet, madde, haz, heva, mülk, makam, meta, güç, başarı, çıkar hepsi ve daha neler neler birer potansiyel kıble hükmündedir... Yani Allah'a rağmen prestij edilen her şey... Kıblesiz ya da çok kıbleli hayatlar ... Hem biz çift kıbleli olmanın diğer isminin münafıklık olduğunu bilmiyor muyuz? Kısacası kıblesini kaybeden insan kendini kaybetti... Kendini yok etti... İnsan kimsesiz yaşayabilir fakat kıblesiz ve kimliksiz yaşayamaz... Evet kıble sadece namazın edası anında yönelinen bir yön değildir... yönler üstü bir yöndür... Allah'a yönelmektir.. Bu yön doğu-batı, güney-kuzey işi değildir... insanın özüne yönelik bir özelliktir... Allah'ın iradesi etrafında buluşmak ve varoluşunu bu eksende sürdürmektir...Bütün başlar, yüzler, yürekler, akıllar, ruhlar, benlikler O'na odaklanacak... Böylelikle tevhid tecelli edecektir... Kıble çıkışlı tevhid, takva, tezkiye, tearuf, teavün, tesanüd toplumsal dokuyu sahihleştirecek ve sağlamlaştıracaktır... İşte o sıra; Şahsiyet, aidiyet, mesuliyet, vahdet, uhuvet ve ümmet kıble merkezli şekillenecektir... İrade birliği, eylem birliği, kader birliği bu bağlamda belirginleşecektir... Ehl-i kıblenin şahitlik sorumluluğu burada ortaya çıkar... numune-i imtisal olmak... model ümmet, merkez toplum liyakat ve ehliyet kazanmak... Kısacası kıble önce Rabbine dönmektedir, sonra da özüne dönmektedir... Puslu dünyaların pusulası Kabe'den ehli kıbleye selam olsun.