Dolar (USD)
35.22
Euro (EUR)
36.74
Gram Altın
2962.85
BIST 100
9699.22
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
12 Haziran 2021

Joe Biden lider değil

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO zirvesi için yarın Brüksel’e gidiyor. Zirve öncesi ve sonrasında Avrupa’nın önemli devletlerinin başbakanları ile bire bir görüşmeler yapacak. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Angela Merkel, İngiltere Başbakanı Boris Johnson ve Yunanistan Başbakanı Kriakos Miçotakis. Şüphesiz bunlar içinde en önemlisi ABD Başkanı Joe Biden ile yapacağı görüşme.

Joe Biden’e kalsa Erdoğan ile hayatta görüşmez. Çünkü geçmişte Erdoğan’ı iyi tanımış, ikili görüşmelerde ağzının payını almıştı. Şimdi başta Afganistan, Libya ve Suriye olmak üzere ABD’nin zor durumda kaldığı alanlarda Türkiye’nin öne çıkmasından dolayı görüşmek zorunda kaldı.

Görüşmenin zamanlaması önemli. Türkiye’de PKK’dan sonra sol tandanslı terör örgütlerinin sıfırlandığı bir noktaya gelindi. Yurt içinde palazlanan, yabancı gizli servislerle bağlantısı olan mafya yapılanmaları çökertildi. Adamları kodese tıkılan Sedat Peker’den sonra Nuriş çetesine de önceki gün öldürücü darbe indirildi. CIA’nın organizasyonu ile ötmeye başlayan Sedat Peker, bir MİT timinin yerini belirleyerek operasyona başlayacağı haberini alınca ötmeyi bırakıp yer altına çekildi.

***

Erdoğan – Biden görüşmesinde Türkiye’nin eli güçlü. Çünkü Türkiye, ABD’nin şimdiye kadarki ekonomik ve psikolojik salvolarının tamamını az veya çok zararla atlattı. ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, Brüksel’e gelirken Amerika’nın çekilmesinden sonra Afganistan’ın başkenti Kabil’deki Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı’nın güvenliği için Türkiye ile görüşmeler yaptıklarını söyledi. Yani ABD, Afganistan’dan çekilecek güvenliği Türkiye sağlayacak. Çünkü Afgan halkı Türkiye’ye güveniyor.

Gazetecilerin sorusu üzerine Kirby’nin şu cevabı önemli: “Türk liderlerle onların havaalanına güvenlik sağlama planları hakkında devam eden görüşmelerimiz var. Açıkçası bu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vermesi gereken bir karar ve buna saygı duyuyoruz.”

ABD, Uzakdoğu’da kaybettiği savaşlardan sonra Afanistan’da da kaybetti. Irak ve Afganistan’da on binlerce masum insanın kanına girdikleri halde “önleyici savaş” dedikleri alanda bir arpa boyu yol alamadılar.

***

ABD’nin yeni başkanı Joe Biden bir lider değil. Devlet Başkanı seçilmiş bir bürokrat. Atatürk bir liderdi, İsmet İnönü ise bürokrat. Celal Bayar pasif bir siyasetçiydi, Adnan Menderes halkı heyecanlandıran bir siyasetçi. Süleyman Demirel, kurnaz bir politikacıydı, Turgut Özal ise halkın içinden çıkmış, içi dışı bir olan lider. Devlet adamı deyince yakın tarihimizin unutulmaz isimlerinden biri Rauf Denktaş’tır.

Joe Biden’e gelince, Atatürk’ün yanında İsmet İnönü ne ise odur. Liderlik özelliği yoktur. Onun için daha önce başkan yardımcısı olarak görüştüğü Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşısında ezik durumdadır. Türkiye’ye karşı mesafeli durmasının sebebi de bu ezikliğidir.

Bizim muhalefet boşuna kendisini darı ambarında görmesin, Erdoğan – Biden zirvesinden onların ekmeğine katık çıkmaz. Bu görüşmede Türkiye-ABD ilişkileri gözden geçirilir ve yeni dönemin yol haritası çıkarılır. Hepsi bu.

***

Türkiye ile ABD arasında ihtilaf yaşanan konular bu zirvenin ana konuları değildir. FETÖ, PYD, PKK, Doğu Akdeniz, Dağlık Karabağ, Suriye, İdlib, Libya, S – 400, F – 35 konuları ikinci plandadır. Görüşmenin en önemli iki başlığı, iki ülke arasındaki ticaret hacminin artırılması ve bölgesel meselelerde Rusya ve Çin’e karşı birlikte hareket etme stratejisidir. Zaten NATO zirvesinin ana konusu da Çin’in önünün nasıl kesileceğidir. Türkiye olmadan kesilemeyeceğini başta ABD olmak üzere tüm batılı ülkeler çok iyi biliyor.

Erdoğan – Biden zirvesinin Türkiye’ye kazandıracağı büyük avantaj, Türkiye liderliğinde tüm Türk cumhuriyetlerinin tek bir güç halinde Çin’e karşı konuşlandırılması olacaktır.

Erdoğan – Biden görüşmesi, Türk - ABD ilişkilerinde yeni bir milat, iktidar beklentisi içindeki muhalefet açısından ise derin bir hayal kırıklığı ve 2023 seçimlerinin kaybedilme başlangıcıdır.